Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Bu yüzden) Kendilerine Hakk (Kur’an) gelince, Onu yalanlamışlardır; fakat alaya aldıklarının (Kur’an’ın ve Resulüllah’ın bildirdiği) haberleri onlara gelecek (ve yakında gerçeği anlayacaklardır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Kendilerine, gerçek olan Kur'an gelince onu yalanlarlar, fakat yakında gelecek onlara, alay ettikleri şeye ait haberler. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ve böylece şimdi kendilerine gelen bu Kur'ân gerçeğini yalanlayanlar; ama zaman içinde kendisiyle alay ettikleri mesajın haber verdiği şeyler başlarına gelecektir. |
Ahmet Tekin Meali |
Onlar kendilerine gerekçeli, hikmete dayalı, toplumlarında hakça düzeni gerçekleştirecek Hak kitap Kur'ân geldiğinde, Kur'ân'ı, Hakkı yalanladılar. Fakat, yakında onlara alay etmeye devam ettikleri şeyin gücünün yankıları, başlarından eksik olmayacak felâketlerin haberleri gelecektir. |
Ahmet Varol Meali |
Hakk kendilerine gelince onu yalanladılar. Alaya aldıkları şeylerin haberleri onlara gelecektir. |
Ali Bulaç Meali |
Kendilerine hak gelince, onu yalanladılar; fakat alaya aldıklarının haberleri onlara gelecektir. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
En büyük mûcize olan KUR'AN onlara geldiği zaman dahi; onu yalanlamışlardı. Fakat yakında, ne ile alay etmiş bulunduklarının haberleri (dünya ve ahirette çekecekleri azab) onlara gelecektir. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Gerçekten hakikat onlara geldiği zaman yalanladılar. Kendisiyle alay ettikleri mesajın (gerçekleşmesinin) haberleri onlara gelecektir. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Gerçekten onlar, kendilerine hak geldiğinde, onu yalanlamışlardı. Fakat yakında onlara, alay ettikleri şeyin haberleri gelecektir. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Şimdi de kendilerine gelmiş olan bu hakikati de böyle yalanlıyorlar. Ama zaman içinde, o kendisiyle alay ettikleri şeyin (acı) haberleri onlara gelecektir. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar. Alaya aldıkları şeyin haberleri kendilerine gelecektir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Nitekim hak (Kur’an) kendilerine gelince onu yalanladılar. Fakat alay ettikleri şeyin haberleri kendilerine ilerde gelecektir.[168]* |
Diyanet Vakfı Meali |
Gerçekten onlar, kendilerine Hak geldiğinde onu yalanlamışlardı. Fakat yakında onlara alay ettikleri şeyin haberleri gelecektir. * |
Edip Yüksel Meali |
Kendilerine gerçek gelince onu yalanladılar. Alay ettikleri şeyin haberleri yakında kendilerine gelecek |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Hak, kendilerine gelince onu yalanladılar. Alaya aldıkları şeyin haberi yakında kendilerine gelecektir. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
İşte en belli hak geldiği zaman da kendilerine yalan dediler, fakat yakında onlara ne ile istihza etmekte olduklarının haberleri gelecek |
Hasan Basri Çantay Meali |
İşte onlar hak (olan Kur'an) ı, kendilerine gelince, yalanlamışlardır. Fakat yakında onlara ne ile alay etmekde olduklarının (müdhiş) haberleri gelecekdir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
İşte (onlar,) kendilerine geldiğinde, o hak olan (Kur'ân')ı gerçekten yalanladılar. Fakat (o) kendisi ile alay etmekte oldukları şeyin haberleri, ileride onlara gelecektir. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Gerçek onlara geldiğinde, mutlaka onu yalanlamışlardır. Alay ettikleri şeylerin (öldükten sonra dirilme, hesaba çekilme vs.) haberleri mutlaka onlara gelecek. |
Kadri Çelik Meali |
Bu yüzden gerçek kendilerine gelince onu kesin bir şekilde yalanladılar. Sürekli alaya aldıkları şeyin haberleri kendilerine gelecektir. |
Mahmut Kısa Meali |
İşte, Kur’an vasıtasıyla kendilerine gelen bu hakîkati de yalanladılar. Fakat alay edip durdukları cennet, cehennem, hesap ile ilgili haberlerin gerçekliği, yakında karşılarına çıkacaktır.
Yoksa bu zâlimler, sahip oldukları sınırlı güce mi güveniyorlar? |
Mehmet Türk Meali |
Buna rağmen onlar gerçek1 kendilerine gelince hemen onu yalanladılar. Fakat hafife aldıkları şeylerin haberleri, onlara çok yakında gelecektir.* |
Muhammed Esed Meali |
ve böylece şimdi kendilerine gelmiş olan bu hakikati yalanlarlar. Ama, zaman içinde, o alay ettikleri şeyi anlayacaklardır. 4 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ve kendilerine gelen hakikati yalanlamışlardır. Yakında onlar, alay ettikleri şeyin ne olduğunu öğrenecekler.[1016]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
İşte onlar hakkı kendilerine geldiği vakit tekzîp ettiler. Fakat onlara ne ile istihzâ eder olduklarının haberleri atiyen gelecektir. |
Suat Yıldırım Meali |
Hakikat kendilerine gelince onu yalan saydılar, alay ettiler; fakat alay ettikleri şeyin haberlerini, onunla alay etmenin ne demek olduğunu yakında öğrenirler! |
Süleyman Ateş Meali |
İşte, kendilerine gelen hakkı da yalanladılar. Fakat alay ettikleri şeyin haberleri, yakında kendilerine gelecek(uyarıldıkları azab onları kuşatacak)tır. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kendilerine gelen o gerçek karşısında yalan yanlış şeylere sarıldılar. Hafife alıp durdukları şeyin haberleri yakında onlara ulaşacaktır. |
Şaban Piriş Meali |
Onlara hak geldiği zaman onu hemen yalanlamışlardır. Alaya aldıkları şeyin haberleri yakında onlara gelecektir. |
Ümit Şimşek Meali |
İşte, kendilerine hak geldiğinde onu da yalanladılar. Fakat alay ettikleri şeyin haberi yakında onlara ulaşacaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Böylece hakkı, kendilerine geldiği anda yalanladılar. Fakat yakında onlara, alay etmekte oldukları şeyin haberleri gelecektir. |
M. Pickthall (English) |
And they denied the truth when it came unto them. But there will come unto them the tidings of that which they used to deride. |
Yusuf Ali (English) |
And now they reject the truth when it reaches them: but soon shall they learn the reality of what they used to mock at. |