Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Onlara, zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? (Ne olurdu hiç olmazsa bu tür ikaz ve belalarımız geldiği zaman bari hatalarını bilip, tevbe ederekboyun eğseler ve Bize dönselerdi!..) Ama onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını çekici (süslü) gösterip (azdırdı). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Onlara azabımız geldiği vakit olsun, yalvarmaları gerekirdi, fakat yalvarmadılar bile, kalpleri katılaştı ve Şeytan, yaptıkları şeyleri süsleyip hoş gösterdi onlara. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Onlara darlık ve sıkıntı geldiği zaman, yalvarıp yakarsaydılar ya. Ama nerede, kalpleri katılaşmış ve yapageldikleri şeyleri, şeytan onlara süsleyip çekici duruma getirmiştir. |
Ahmet Tekin Meali |
Hiç olmazsa, baskımız, azâbımız kendilerine geldiği zaman yalvarsalardı ya! Nerede? Fakat kafaları kalınlaştı, kalpleri katılaştı ve şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar, şeytanî güçler, işlemeye devam ettikleri amelleri kendilerine süsleyip güzel gösterdi. |
Ahmet Varol Meali |
Hiç olmazsa verdiğimiz darlık başlarına geldiğinde yalvarıp yakarsalardı! Ama kalpleri katılaştı ve şeytan da yaptıklarını kendilerine süslü gösterdi. |
Ali Bulaç Meali |
Onlara, zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? Ama onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını çekici (süslü) gösterdi. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Hiç olmazsa, böyle şiddetimiz onlara geldiği zaman, bâri yalvarsaydılar! Fakat kalbleri katılaşmış, Şeytan da bütün yaptıklarını, kendilerine süslü göstermişti. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Keşke azabımız onlara geldiği zaman yalvarsalardı. Fakat kalpleri katılaştı ve şeytan yapmakta oldukları şeyleri onlara güzel gösterdi. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Hiç olmazsa kendilerine böyle baskımız geldiği zaman boyun eğselerdi! Fakat kalpleri iyice katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını cazip/süslü gösterdi. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Hiç olmazsa kendilerine baskımız geldiği vakit yalvarsalardı. Fakat kalpleri katılaştı, şeytan da bütün yaptıklarını kendilerine güzel gösterdi. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Hiç değilse, onlara şiddetimiz geldiği zaman yalvarıp yakarmalı değil miydiler? Lakin kalbleri katılaştı, şeytan da yaptıklarını onlara güzel gösterdi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Hiç olmazsa onlara azabımız geldiği zaman yakarıp tövbe etselerdi ya.. Fakat (onu yapmadılar) kalpleri katılaştı. Şeytan da yapmakta olduklarını zaten onlara süslü göstermişti. |
Diyanet Vakfı Meali |
Hiç olmazsa, onlara bu şekilde azabımız geldiği zaman boyun eğselerdi! Fakat kalpleri iyice katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını câzip gösterdi. |
Edip Yüksel Meali |
Hiç olmazsa başlarına musibetimiz geldiğinde yalvarsalardı! Fakat kalpleri katılaştı ve şeytan işlerini kendilerine süslü gösterdi |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Hiç olmazsa kendilerine baskınımız geldiği zaman olsun, yalvarmalı değiller miydi? Fakat kalbleri katılaştı ve şeytan yaptıklarını kendilerine güzel gösterdi. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hiç olmazsa böyle tazyikımız geldiği vakıt bâri yalvarsaydılar ve lâkin kalbleri katılaşmış, Şeytan da her ne yapıyorlar ise kendilerine süslü göstermişti |
Hasan Basri Çantay Meali |
İşte onlar kendilerine (öyle) bir azabımız gelib çatdığı zaman olsun yalvarmalı değil miydiler? Fakat yürekleri katılaşmış, şeytan da yapmakda oldukları (ma'siyetleri) süsleyib püslemişdi. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hiç olmazsa onlara azâbımız geldiği zaman (îmân edip) yalvarsalardı! Fakatkalbleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını süsledi (câzib gösterdi). |
İlyas Yorulmaz Meali |
Onlara azabımız geldiğinde, boyun eğmeleri gerekmez miydi? Fakat, şeytan onlara yaptıkları yanlışları süslü gösterdiği için, kalpleri katılaştı. |
Kadri Çelik Meali |
O halde onlara şiddetimiz (azabımız) geldiği zaman yalvarıp yakarsalardı ya! Lakin kalpleri katılaştı, şeytan da yaptıklarını onlara güzel gösterdi. |
Mahmut Kısa Meali |
Hiç olmazsa, başlarına bu belâlar geldiği zaman tövbe edip boyun eğselerdi ya! Fakat tam aksine, iyice azgınlaştılar; bu yüzden kalpleri kaskatı kesildi ve şeytan, yaptıklarını onlara güzel gösterdi. Kötülüğü alışkanlık hâline getirdikleri için, zamanla bu kötülüklerden etkilenmez oldular ve fenâlığı iyilik, günahı sevap saymaya başladılar; vicdanları dondu, akılları tutuldu, azıttıkça azıttılar. |
Mehmet Türk Meali |
Kendilerine azabımız geldiğinde bari yalvarsalar olmaz mıydı? Fakat onların kalpleri (gittikçe) katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını güzel gösterdi.1* |
Muhammed Esed Meali |
Ama tarafımızdan takdir edilen bir sıkıntıya uğratıldıkları zaman tevazu göstermediler, tersine kalplerinin katılığı arttı, çünkü Şeytan bütün yaptıklarını onlara güzel gösterdi. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Onlara takdir ettiğimiz sıkıntı kendilerine eriştiği zaman acziyetlerini itiraf etmeliydiler, fakat yürekleri katılaştı. Çünkü şeytan yaptıkları her şeyi onlara güzel gösterdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Artık Bizim azabımız onlara geldiği zaman yalvarmalı değil miydiler? Fakat onların gönülleri katılaşmış ve şeytan onlara yapar oldukları şeyleri süslemiş idi. |
Suat Yıldırım Meali |
Bâri, kendilerine şiddetimiz geldiği vakit yalvarsaydılar, tövbe etseydiler! Fakat heyhât! Onların kalpleri kaskatı olmuş, şeytan da yapmakta oldukları mâsiyet ve günahları kendilerine süslemiş, cazip göstermişti. |
Süleyman Ateş Meali |
Hiç olmazsa kendilerine böyle baskınımız geldiği zaman yalvarsalardı! Fakat kalbleri katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını süslü gösterdi. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Verdiğimiz sıkıntılar başlarına gelince yalvarıp yakarsalardı olmaz mıydı? Ama kalpleri katılaştı ve yapmakta olduklarını şeytan onlara güzel gösterdi. |
Şaban Piriş Meali |
Hiç olmazsa azabımız kendilerine gelince yalvarmaları gerekmez miydi? Fakat, kalpleri katılaşmış ve şeytan, yaptıklarını kendilerine güzel göstermişti. |
Ümit Şimşek Meali |
Hiç olmazsa onlara azabımız geldiğinde yalvarsaydılar! Fakat kalpleri katılaşmış, şeytan da onlara yaptıklarını hoş göstermişti. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Zorluğumuz kendilerine gelip çattığında bir sığınabilselerdi! Ne yazık ki kalpleri katılaştı; şeytan, yapmakta olduklarını onlara süslü-püslü gösterdi. |
M. Pickthall (English) |
If only, when our disaster came on them, they had been humble! But their hearts were hardened and the devil made all that they used to do seem fair unto them! |
Yusuf Ali (English) |
When the suffering reached them from us, why then did they not learn humility?(861) On the contrary their hearts became hardened, and Satan made their (sinful) acts seem alluring to them.* |