Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Dahası) Onlar, hem (insanları) Ondan (Kur’an’dan) alıkoymaktadırlar, hem de kendileri kaçmaktadırlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını helake ve felakete uğratmazlar, ama onlar bunun şuuruna varamamaktadırlar. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Onlar hem insanları uzaklaştırırlar ondan, hem kendileri uzaklaşırlar. Onlar anlamadan ancak kendilerini helak ederler. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Onlar hem insanları peygambere yaklaşmaktan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Ama bu şekilde, yalnız kendilerini mahvederler de, üstelik bunun da farkında olmazlar. |
Ahmet Tekin Meali |
Onlar, akıllarını kullanarak insanları, Kur'ân'a, Allah'ın Rasulüne kulak vermekten, iman etmekten, onların sözcülüğünü, savunuculuğunu yapmaktan men ederler. Kendileri de ondan uzak dururlar. Böylece, yalnız kendilerini ve birbirlerini mahvediyorlar ama farkında değiller. |
Ahmet Varol Meali |
Onlar hem başkalarını ondan [2] alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini helak ediyorlar ama bunun farkında değiller.* |
Ali Bulaç Meali |
Onlar, hem ondan alıkoyarlar, hem kendileri kaçarlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını yıkıma uğratmazlar ama şuurunda değildirler. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Onlar, hem (insanları) Peygamberden vaz geçirmeğe çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Böylece ancak nefislerini helâk ederler de farkına varmazlar. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlar, hem insanları o Kur’andan uzaklaştırırlar, hem kendileri ondan kaçarlar. Fakat ancak kendilerini helak ediyorlar ve farkında değiller. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onlar hem insanları ondan men ederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvediyorlar, ama farkında değiller. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Onlar (hem insanları) Kuran'dan alıkoyarlar ve hem de kendileri de ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvederler ve (üstelik) bunu da idrak etmezler. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Onlar Kuran'dan alıkorlar ve ondan uzaklaşırlar. Böylece yalnız kendilerini mahvederler de farkına varamazlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onlar başkalarını ondan (Kur’an’dan) alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzak kalırlar. Onlar farkına varmaksızın, ancak kendilerini helâk ediyorlar. |
Diyanet Vakfı Meali |
Onlar, hem insanları Peygamber'e yaklaşmaktan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Oysa onlar farkında olmadan ancak kendilerini helak ederler. |
Edip Yüksel Meali |
Kendileri uzaklaştıkları gibi başkasını da ondan menediyorlar. Böylece farkında olmadan kendilerini mahfediyorlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onlar, insanları Kur'ân'a iman etmekten menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvediyorlar ama farkında değiller. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
o birleri ise hem ona yaklaşmaktan nehyederler, hemde kendileri ondan uzaklaşırlar ve bu suretle mücerred nefislerini helâk ederler de farkına varmazlar |
Hasan Basri Çantay Meali |
Onlar, hem (insanları) bundan (peygambere yaklaşmakdan) vaz geçirmiye çalışırlar, hem kendileri ondan uzaklaşırlar. Onlar bilmeyerek kendilerinden başkasını helake sürüklemiş olmuyorlar. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Onlar hem (insanları) ondan (Kur'ân'dan) men' ederler, hem de (kendileri) ondan uzaklaşırlar. Böylece ancak kendilerini helâk ederler, fakat farkına varmazlar. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Onlar Kur'an'ı dinlemeyi yasaklarlar ve kendileri de ondan uzak dururlar. Bu şekilde davranmakla, ancak kendi nefislerini helak ediyorlar, ama bunun farkında değiller. |
Kadri Çelik Meali |
Onlar, hem ondan (peygamberden) alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını helak etmezler; ama farkında değillerdir. |
Mahmut Kısa Meali |
Kendileri Kur’an’dan yüz çevirdikleri yetmiyormuş gibi, başkalarını da ondan vazgeçirmeye çalışırlar. Oysa böyle yapmakla, yalnızca kendilerini felâkete sürüklüyorlar, fakat bunun farkında değiller. |
Mehmet Türk Meali |
Onlar, hem insanları Kur’an’dan uzak tutarak, hem de kendileri ondan uzak durarak, aslında farkına varmadan kendilerini mahvediyorlar. |
Muhammed Esed Meali |
Diğerlerini ondan alıkoyar ve kendileri de ondan uzaklaşırlar: Ama [bu şekilde] yalnız kendilerini mahvederler ve (üstelik) bunu da idrak etmezler. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Onlar hem diğerlerini ondan mahrum eder hem de kendileri ondan yan çizerler. Başka değil, yalnızca kendilerini/birbirlerini helâke sürüklerler de bunun farkına dahi varmazlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve onlar bundan hem nehyederler, kendileri de bundan uzaklaşırlar. Ve başkalarını değil, kendi nefislerini helâk etmiş olurlar da farkına varamazlar. |
Suat Yıldırım Meali |
Onlar hem halkı Kur'ân'dan ve Peygamberden uzaklaştırırlar, hem de kendileri ondan geri dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvederler de farkına varmazlar. |
Süleyman Ateş Meali |
Onlar hem (insanları) ondan menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvediyorlar ama farkında değiller! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onlar, insanları Kur'an’dan engeller, kendileri de ondan uzak dururlar. Ama sadece kendilerini yiyip bitiriler de farkında olmazlar. |
Şaban Piriş Meali |
Onlar, hem men ederler hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Sonuçta kendilerini helak ederler de farkında olmazlar. |
Ümit Şimşek Meali |
Böylece hem halkı ondan alıkoyarlar, hem de kendileri uzaklaşırlar. Gerçekte ise kendilerini helâke atarlar da farkına bile varmazlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Hem ondan alıkoyarlar hem ondan uzaklaşırlar. Öz benliklerinden başkasını helâk etmiyorlar. Ama farkında değiller. |
M. Pickthall (English) |
And they forbid (men) from it and avoid it, and they ruin none save themselves, though they perceive not. |
Yusuf Ali (English) |
Others they keep away from it, and themselves they keep away; but they only destroy their own souls, and they perceive it not. |