Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Gerçek şu ki, su taştığı (ve deniz) kabardığı zaman (bile), o gemide (aslında) sizleri taşıyan Biziz. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Şüphe yok ki akıp giden gemide taşıdık sizi sular köpürüp coşunca. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ve bakın sizin atalarınızı Nuh tufanının suları bütün bentleri aşıp patladığında o akıp giden gemi ile biz taşıdık |
Ahmet Tekin Meali |
Doğrusu, sular kabarınca, sizi gemilerde biz taşıdık. |
Ahmet Varol Meali |
Su kabardığında biz sizi akıp giden gemide taşıdık. |
Ali Bulaç Meali |
Gerçek şu ki, su taştığı zaman, o gemide biz sizi taşıdık; |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Gerçekten biz, (Nûh zamanında) su taştığı vakit, sizi (varlığınıza sebep olan atalarınızı) gemide biz taşıdık; |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz gerçekten sular azınca, sizi akıp giden bir gemide taşıdık. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Şüphesiz, su bastığı zaman sizi gemide biz taşıdık. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Nuh tufanında) sular taştığı vakit, (onların nesilleri olan) sizi akıp giden (gemi)de biz taşıdık. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
11,12. Su taştığı vakit, size bir ibret olmak üzere, anlayışlı kulaklar anlasın diye süzülen gemide, sizi Biz taşımışızdır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
11,12. Şüphesiz, (Nûh zamanında) su bastığı vakit, sizi gemide biz taşıdık ki, bu olayı sizin için bir uyarı yapalım ve belleyecek kulaklar da onu bellesin. |
Diyanet Vakfı Meali |
Şüphesiz, su bastığı vakit sizi gemide biz taşıdık; |
Edip Yüksel Meali |
Su taşınca sizi akıp giden (sal) üzerinde taşımıştık. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Kuşkusuz, sular kabarınca sizi gemide biz taşıdık. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Halbuki biz o su tuğyan ettiği vakıt sizi akan gemide taşıdık |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hakıykat, (her yanı) su basdığı (mu'tâd haddini aşdığı) zaman sizi gemide biz taşıdık. |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Nûh tûfânında her tarafı) su bastığında, şübhesiz ki biz sizi akıp giden (gemi)de taşıdık. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Su taşıp her tarafı kapladığında, biz sizi gemilerle taşımıştık. |
Kadri Çelik Meali |
Şüphesiz su taştığı zaman, o gemide biz sizi taşıdık. |
Mahmut Kısa Meali |
Nûh tufanı sırasında gökten boşanan ve yerden fışkıran sular taşıp dağları tepeleri kapladığında, sizi dalgalar üzerinde akıp giden bir gemide taşıyıp kurtarmıştık. |
Mehmet Türk Meali |
11,12. Sular kabardığı zaman bu (helâk) olayı (ileride) sizlere bir uyarı olsun ve duyduğu şeyden ibret alabilen kulaklar1 iyice duysun diye, sizi o (Nuh’un) gemisinde Biz taşıdık.2* |
Muhammed Esed Meali |
[Ve] bakın: [Nûh tufanının] suları bütün bentleri aşıp patladığında sizi 6 o gemi ile Biz [güvenli bölgelere] taşıdık, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Şüphesiz o su çığırından çıkıp tuğyan ettiğinde[5281] sizi gemide taşıyan Bizdik;[5282]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şüphe yok ki, su taştığı zaman sizi o akan gemiye Biz yükledik. |
Suat Yıldırım Meali |
11, 12. Unutmayın ki Nûh zamanında, sular taştığı vakit, sizi (varlığınıza vesile olan atalarınızı) emniyetli gemide Biz taşımıştık! Onu sizin için hem bir ibret vesilesi kılalım, hem de can kulağı ile dinleyip ders alanlar iyice bellesinler diye böyle yapmıştık. [36, 41-42; 43, 12-14; 16, 14; 35, 12] |
Süleyman Ateş Meali |
Su(lar) kabarınca biz sizi, akıp giden(gemi)de taşıdık. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sular kabarınca (Nuh’un halkından) sizin gibi olanları gemide Biz taşıdık. |
Şaban Piriş Meali |
Sular taştığı zaman sizi gemide biz taşıdık. |
Ümit Şimşek Meali |
Sular taştığında sizi gemiye bindirdik: |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Su azıp köpürdüğünde, biz sizi o akıp gidende taşıdık, |
M. Pickthall (English) |
Lo! when the waters rose, We carried you upon the ship |
Yusuf Ali (English) |
We, when the water (of Noah´s Flood) overflowed beyond its limits,(5645) carried you (mankind), in the floating (Ark),* |