Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Artık Sur'a tek bir üfürülüşle üfürüleceği. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Sura bir kerecik üfürülünce. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Sûra bir kerecik üfürülünce, |
Ahmet Tekin Meali |
Sûra bir kere üfürüldüğü zaman, olacak olur. |
Ahmet Varol Meali |
Sur'a bir üfürülüş üfürüldüğü, |
Ali Bulaç Meali |
Artık sur'a tek bir üfürülüşle üfürüleceği, |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Çünkü Sûr'a ilk üfürülüş üfürüldüğü, |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Tek bir nefha ile sura üfürüldüğü zaman, |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Sûra bir üfleyişle üflendiğinde; |
Cemal Külünkoğlu Meali |
13,14,15. Sur'a bir kerecik üfürülünce, yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirlerine çarpıldığı zaman, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
13,14,15. Sura bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün olacak olur, kıyamet kopar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
13,14,15. Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur. |
Diyanet Vakfı Meali |
13, 14, 15. Artık Sûr'a bir defa üflendiği, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği zaman, işte o gün olacak olur (kıyamet kopar). |
Edip Yüksel Meali |
Boruya bir kez üfürüldüğü zaman, |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Çünkü sur üfürülüp de bir tek nefha |
Hasan Basri Çantay Meali |
Artık «Suur» a birinci üfürülüşle üfürüldüğü zaman, |
Hayrat Neşriyat Meali |
13,14,15. Artık Sûr'a bir üfleyişle üflendiği, yer ve dağlar kaldırılıp bir darbe ile birbirine çarpıl(arak darmadağın edil)dikleri zaman, işte o gün olacak olan olmuş (kıyâmet kopmuş)tur! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sura tek bir üfürülüşle üfürüldüğü (kıyametin başlama işareti verildiği) zaman. |
Kadri Çelik Meali |
Artık sura tek bir üfürülüşle üfürüleceği. |
Mahmut Kısa Meali |
Kıyâmet için sûra bir kez üflendiği, |
Mehmet Türk Meali |
13,14. Artık sur’a1 birinci defa üflendiği, yeryüzü ve dağların yerlerinden kaldırılıp birbirine çarpılarak bir defada darmadağın edildiği zaman (var ya!)* |
Muhammed Esed Meali |
O halde, [Son Saat'i gözünün önüne getir,] [hesap vakti] sûru[nun] bir tek üflemeyle ses verdiği, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
İmdi, sur borusuna (ilk kez) tek bir defa üflendiğinde, |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Vaktâ ki Sûr'a bir üfürülme ile üfürülmüş olur. |
Suat Yıldırım Meali |
13, 14. Artık sûra kuvvetle üflendiğinde, yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir tek darbe ile çarpılıp paramparça edildiğinde, |
Süleyman Ateş Meali |
Sur'a bir tek üfleme üflendiği, |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sura ilk defa üfürüldüğü zaman, |
Şaban Piriş Meali |
Sûr'a tek bir üfürüşle üfürüldüğü zaman... |
Ümit Şimşek Meali |
Sûra bir üfürüş üfürüldüğünde, |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Sûra bir üfleyişle üflendiğinde, |
M. Pickthall (English) |
And when the trumpet shall sound one blast |
Yusuf Ali (English) |
Then, when one blast is sounded on the Trumpet,(5648)* |