Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Artık kitabı sağ-eline verilen (bahtiyar) kişi: "Alın, kitabımı okuyun!" (İşte karnem budur) diye (sevinç çığlıkları atacaktır.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Derken kimin kitabı, sağ yanından verilirse artık der ki: Gelin, işte okuyun kitabımı. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Derken kimin kitabı sağ yanından verilirse, haykırarak der ki: “Gelin, hepiniz gelin, şu kitabımı okuyun. |
Ahmet Tekin Meali |
Amel defteri sağından verilen:
“Alın kitabımı okuyun.”der. |
Ahmet Varol Meali |
Artık kimin kitabı sağından verilirse der ki: "Alın, kitabımı okuyun. |
Ali Bulaç Meali |
Artık kitabı sağ-eline verilen kişi, der ki: 'Alın, kitabımı okuyun.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
İşte o vakit, kitabı sağ eline verilmiş olan kimse der ki: “- Gelin, kitabımı okuyun. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Artık kimin kitabı sağ eline verilirse; “işte kitabımı okuyun. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
19,20. Kitabı sağ tarafından verilenler, “Alın kitabımı okuyun, doğrusu ben hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum” diyecek. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
19,20. Sicili (amel defteri) sağ eline tutuşturulan, (iftiharla) haykıracak: “İşte defterim, okuyun! Çünkü ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum” diyecek. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
19,20. Kitabı sağından verilen; "Alın, kitabımı okuyun, doğrusu bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı umuyordum" der. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
İşte o vakit, kitabı kendisine sağından verilen kimse der ki: “Gelin, kitabımı okuyun!” |
Diyanet Vakfı Meali |
19, 20. Kitabı sağ tarafından verilen: Alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum, der. |
Edip Yüksel Meali |
Kitabı sağından verilen, "Alın kitabımı okuyun," der, |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Kitabı sağından verilen, "alın okuyun kitabımı.." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
İşte o vakıt kitabına sağıyle irdirilmiş olan kimse der ki: ha alın okuyun kitabımı |
Hasan Basri Çantay Meali |
Artık kitabı sağ eline verilmiş olan kişiye gelince, der ki: «Alın, okuyun kitabımı». |
Hayrat Neşriyat Meali |
19,20. İşte kitâbı sağ eline verilen kimseye gelince, (sevinerek) der ki: “Alın, kitâbımı okuyun; doğrusu ben, hesâbımla karşılaşacak kimse olduğumu gerçekten sezmiştim(bilmiştim)!” der. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Kitabı sağ tarafından verilenler “Gelin sizde benim kitabımı (kurtuluş belgemi) okuyun.” |
Kadri Çelik Meali |
Artık kitabı sağ eline verilen kişi ise, “Alın, kitabımı okuyun!” der |
Mahmut Kısa Meali |
Kitabı sağından verilen dürüst ve erdemli kişi, “Hey!” diye sevinçle haykıracak, “Gelinbakın arkadaşlar, şu kitabımı okuyun!” |
Mehmet Türk Meali |
19,2. (O gün) kitabı1 sağ eline verilen kişi: “Gelin, şu kitabımı bir okuyun. Doğrusu ben, bu hesaplaşma ile karsılaşacağıma (ta dünyadayken) kesinlikle inanıyordum.” der.2* |
Muhammed Esed Meali |
Sicili sağ eline tutuşturulan, 12 haykıracak: “Gelin, hepiniz gelin! Şu sicilimi okuyun! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Karnesi sağ tarafından verilen kimseye gelince… O (sevinçle) şakıyacak: “Hey millet! Alın işte, okuyun karnemi! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Artık kime ki, kitabı sağ tarafından verilmiş olur. Der ki: «Alınız kitabımı, okuyunuz.» |
Suat Yıldırım Meali |
Hesap defteri sağ tarafından verilen neşelenir ve: “İşte defterim! Buyurun okuyun, inceleyin! ” [84, 9] |
Süleyman Ateş Meali |
Kitabı sağından verilen: "Alın Kitabımı okuyun" der. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Defteri sağ eline verilenler[*] şöyle derler: “İşte bu; alın okuyun defterimi! |
Şaban Piriş Meali |
19,20. -Kimin kitabı sağından verilirse,-Alın, kitabımı okuyun, ben zaten bu hesabıma ulaşacağımı tahmin etmiştim, der. |
Ümit Şimşek Meali |
Defteri sağından verilen, “Alın,” der, “okuyun kitabımı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Öz kitabı sağından verilen: "İşte kitabım, okuyun!" der. |
M. Pickthall (English) |
Then, as for him who is given his record in his right hand, he will say: Take, read my book! |
Yusuf Ali (English) |
Then he that will be given his Record in his right hand(5652) will say: "Ah here! Read ye my Record!* |