Enbiyâ Suresi 2. Ayet


Arapça

مَا يَأْتِيهِم مِّن ذِكْرٍ مَّن رَّبِّهِم مُّحْدَثٍ إِلَّا اسْتَمَعُوهُ وَهُمْ يَلْعَبُونَ


Türkçe Okunuşu

Mâ ye’tîhim min zikrin min rabbihim muhdesin illestemeûhu ve hum yel’abûn(yel’abûne).


Kelimeler

mâ ye'tî-him onlara gelmedi (ki)
min zikrin zikirden, zikir, uyarı, ihtar
min rabbi-him Rab'lerinden
muhdesin yeni
illestemeûhu (illâ istemeû-hu) den başka, ancak, sadece onu dinlediler
ve hum ve onlar
yel'abûne oynuyorlar, oyalanıyorlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, (onlar maalesef) bunu ancak oyun ve eğlenme konusu yaparak dinlemektedirler.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Rablerinden, Kur'an'a ait yeni bir ayet geldi mi onu alaya alarak dinlerler, oyun sanırlar.
Abdullah Parlıyan Meali Ne zaman kendilerine bir uyarıcı, hatırlatıcı mesaj gelse, onu ancak alaya alarak, aldırmayarak, oyun yerine koyarak dinliyorlar.
Ahmet Tekin Meali Rablerinden gelen, okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur'ân âyetlerinden her yeni ikazı alaya alırlarken kesinlikle ona kulak da kabartıyorlar.
Ahmet Varol Meali Ne zaman kendilerine Rablerinden yeni bir uyarı gelse onu ancak alaya alarak dinlerler.
Ali Bulaç Meali Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar.
Ali Fikri Yavuz Meali Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı, hep eğlenerek dinliyorlar.
Bahaeddin Sağlam Meali 2, 3. Rableri olan Allah’tan onlara ne zaman yeni bir mesaj gelse onlar mutlaka oynayarak, gönüllerini eğlendirerek o mesajı dinlerler. (Ciddi olarak dinlemezler.) O zalimler, gizlice aldıkları kararlarını açıkladılar(*): “Bu (Muhammed,) ancak sizin gibi bir insandır, göz göre göre büyüye mi katılacaksınız.”*
Bayraktar Bayraklı Meali Rabblerinden kendilerine gelen her yeni öğüdü alaya alarak dinlerler.
Cemal Külünkoğlu Meali 2,3. Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir öğüt (ve ihtar) gelse, onlar bunu, hep alaya alırlar. (Hem de) kalpleri eğlenceye dalarak (dinlerler). Zulme sapanlar, (aralarında) gizlice şöyle fısıldaşırlar: “Bu Muhammed, sadece sizin gibi bir insan değil mi? Öyleyse, göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?” *
Diyanet İşleri Meali (Eski) 2,3. Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı mutlaka, gönülleri gaflet içinde eğlenerek dinlerler. Zulmedenler, gizli toplantılarında: "Bu zat, sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Siz, göz göre göre sihre mi uyarsınız?" diye konuşurlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) 2,3. Rab’lerinden kendilerine yeni bir öğüt (bir uyarı) gelmez ki, onlar mutlaka onu alaya alarak, kalpleri de gaflette olarak dinlemesinler. O zulmedenler gizlice şöyle konuştular: “Bu da ancak sizin gibi bir insan. Şimdi siz göz göre göre sihre mi kapılacaksınız?”
Diyanet Vakfı Meali 2, 3. Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak, kalpleri oyuna, eğlenceye dalarak dinlemişlerdir. O zalimler şöyle fısıldaştılar: Bu (Muhammed), sizin gibi bir beşer olmaktan başka nedir ki! Siz şimdi gözünüz göre göre büyüye mi kapılıyorsunuz?
Edip Yüksel Meali Her ne zaman Rab'lerinden kendilerine yeni bir mesaj (zikr) gelse, onu ciddiye almadan dinlerler.*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Rablerinden kendilerine gelen her yeni hatırlatmayı hep eğlenerek dinliyorlar.
Elmalılı Meali (Orjinal) Rablarından kendilerine gelen her yeni ıhtarı mutlak eğlenerek dinliyorlar
Hasan Basri Çantay Meali 2,3. Rablerinden kendilerine yeni bir ihtaar gelmeye dursun, onlar bunu ille istihza ederek ve kalbleri oyuna dalarak dinlemişlerdir. Zaalimler gizli fısıltı ile (şöyle) konuşdular: «Bu sizin gibi bir insandan başka mıdır? Kendiniz görüb (ve bilib) dururken şimdi sihre mi geleceksiniz»?
Hayrat Neşriyat Meali 2,3. Rablerinden kendilerine gelen her yeni nasîhati, ancak alaya alarak, onu kalbleri gaflet içinde dinlerler. Ve o zulmedenler, (aralarında) şu fısıldamaları gizli tuttular: “Bu(Muhammed), sâdece sizin gibi bir insan değil midir?(1) Şimdi siz, görüp dururken sihre mi geliyorsunuz?”*
İlyas Yorulmaz Meali İnsanlara ne zaman Rablerinden meydana gelen bir öğüt gelse, ancak öğütleri alay edip oynayarak dinlemişlerdir.
Kadri Çelik Meali Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, onlar bunu mutlaka eğlence konusu yaparak dinlemektedirler.
Mahmut Kısa Meali Onlara ne zaman Rablerinden yeni bir öğüt ve uyarı içeren bir sûre veya ayet gelse, onu ancak alaya alarakve eğlenerek dinlerler.
Mehmet Türk Meali (O gafiller) Rablerinden kendilerine gelen her yeni uyarıyı mutlaka oyun konusu yapıp alaya alarak1 dinlerler.*
Muhammed Esed Meali Ne zaman Rablerinden kendilerine yeni bir uyarıcı, hatırlatıcı (mesaj) gelse, onu ancak alaya alarak dinliyorlar, 2
Mustafa İslamoğlu Meali Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir uyarı[2674] gelse, onu da sadece alaya alarak dinliyorlar.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Onlara Rablerinden yeni bir ihtar gelmez ki, illâ onu müstehziyâne bir halde dinlerler.
Suat Yıldırım Meali 2, 3. Rab'leri tarafından kendilerine gelen her yeni uyarıyı, alaya alıp kalpleri eğlenceye dalarak dinlerler. Hem o zalimler aralarında kulis yapıp, şu fısıltıyı, gizlice yayarlar: “O da sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Şimdi siz göz göre göre sihire mi kapılacaksınız yani? ” [17, 48; 25, 9]
Süleyman Ateş Meali Kendilerine Rablerinden gelen her yeni ikazı mutlaka eğlenerek dinlerler.
Süleymaniye Vakfı Meali Onlara Rablerinden[1] yeni bir bilgi gelmeye görsün, hemen onu eğlenerek dinlerler.*
Şaban Piriş Meali Rab'lerinden gelen her yeni uyarıyı ancak alay ederek dinlerler.
Ümit Şimşek Meali Onlara ne zaman Rablerinden yeni bir öğüt gelse, eğlenerek dinlerler.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Rablerinden kendilerine ulaşan, söze bürünmüş her yeni öğüt ve hatırlatmayı ancak eğlenerek dinliyorlar.
M. Pickthall (English) Never cometh there unto them a new reminder from their Lord but they listen to it while they play.
Yusuf Ali (English) Never comes (aught) to them of a renewed Message(2663) from their Lord, but they listen to it as in jest,-*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları