Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Biz onları (Peygamber yaptıklarımızı), yemek yemez (kuru) cesetler kılmadık ve onlar ölümsüz de değillerdi. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve onları yemek yemeyen bir kalıp olarak yaratmamıştık ve onlar, ebedi de değillerdi. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Biz o peygamberleri yiyip içen bir yapıda yaratmıştık. Onlar ölümsüz de değillerdi. |
Ahmet Tekin Meali |
Biz peygamberleri yeyip içmeyen, beşer tabiatından uzak birer varlık haline getirmedik. Onlar bu dünyada ölümsüz, ebedî kalıcı da değiller. |
Ahmet Varol Meali |
Biz onları yemek yemeyen cesetler kılmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi. |
Ali Bulaç Meali |
Biz onları, yemek yemez cesetler kılmadık ve onlar ölümsüz değillerdi. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Biz peygamberleri yemek yemez birer cesed olarak yaratmadık. Dünyada ebediyyen kalıcı da değildirler. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onları yemek yemeyen cesetler de kılmadık. Onlar ebedî de kalmadılar. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Biz onları yiyip içmeyen birer ceset kılmadık ve onlar ölümsüz de değillerdir. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Biz, onları yemek yemeyen cesetler olarak yaratmadık. Onlar (dünyada) ebedi kalıcı da (ölümsüz de) değillerdir. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Biz onları yemek yemez birer ceset kılmadık ve onlar ölümsüz de değillerdi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Biz, onları yemek yemez bir beden yapısında yaratmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi. |
Diyanet Vakfı Meali |
Biz onları (peygamberleri), yemek yemez birer (cansız) ceset olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyada) ebedî de değillerdir. |
Edip Yüksel Meali |
Onları, yemek yemeyen bedenler olarak yaratmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz onları yemek yemez birer cesed kılmadık ve onlar ölümsüz de değillerdi. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
biz onları hem yemek yemez bir cesed yapmadık hemde mühalled değildiler |
Hasan Basri Çantay Meali |
Biz onları yemek yemez birer cesed olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyâda) ebedî de değillerdi. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hem onları yemek yemeyen cesedler yapmadık; (onlar) ölümsüz kimseler de değillerdi. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Biz, yiyip içmeyen hiçbir canlı (ceset) yaratmadık ve yarattıklarımızın hiç birisi de ölümsüz değildir. |
Kadri Çelik Meali |
Biz onları (peygamberleri), yemek yemez cesetler kılmadık ve onlar temelli kalıcılar da değillerdi. |
Mahmut Kısa Meali |
Biz Peygamberleri, yiyip içmeyen olağanüstü varlıklar olarak yaratmadık ve onlar ölümsüz birer varlık, bir melek de değillerdi. Sizin gibi fani birer insan olarak ümmetlerini uyarmış ve Allah yolunda her türlü baskı ve eziyete sabırla göğüs germişlerdi. |
Mehmet Türk Meali |
Biz o (Peygamberleri) yemez (içmez) cesetler1 olarak yaratmadığımız gibi, onlar ölümsüz de değillerdi.* |
Muhammed Esed Meali |
(Göreceksiniz ki,) Biz o'nları yiyip içmeye ihtiyaç duymayan bir yapıda yaratmamıştık; 10 o'nlar ölümsüz de değillerdi. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Biz onları yemeğe bile ihtiyaç duymayan varlıklar olarak göndermedik;[2682] dahası onlar ölümsüz de değildiler.[2683]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve onları taam yemez birer ceset kılmadık ve onlar bâki kalan kimseler de olmadılar. |
Suat Yıldırım Meali |
Biz onları yiyip içmeyen bedenden ibaret kılmadık; hem dünyada onlar ebedî olarak da kalmadılar. * |
Süleyman Ateş Meali |
Biz onları yemek yemeyen ceset(ler) yapmadık. (Onlar), ölümsüz de değillerdi. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onları yemek yemeyen bedenler yapmadık; ölümsüz de değillerdi. |
Şaban Piriş Meali |
Biz onlara yemek yemez bir vücut vermedik, onlar ölümsüz de değillerdi. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz onları yiyip içmeyen cesetler halinde yaratmadık; onlar ölümsüz de değillerdi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Biz onları yemek yemez bir ceset olarak yaratmadık. Onlar sonsuza dek kalıcı da değillerdi. |
M. Pickthall (English) |
We gave them not bodies that would not eat food, nor were they immortals. |
Yusuf Ali (English) |
Nor did We give them bodies that ate no food, nor were they exempt from death.(2671)* |