Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(İçlerinden birileri) “Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik (herhalde onun işidir) ” demişlerdi. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Bir genç duymuştuk dediler, İbrahim deniyordu adına, onlardan bahsediyordu. |
Abdullah Parlıyan Meali |
İçlerinden bazıları: “İbrahim denen bir gencin, o tanrıları diline doladığını işitmiştik” dediler. |
Ahmet Tekin Meali |
Bazıları:
“İbrâhim denilen bir gencin onları diline doladığını duymuştuk” dediler. |
Ahmet Varol Meali |
"Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını duyduk" dediler. |
Ali Bulaç Meali |
'Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik' dediler. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Yine kâfirlerden bir takımı) dediler: “- İşittik ki, bir delikanlı bunları kötülüyor, kendisine İbrâhîm deniyormuş.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
“Onları diline dolayan, İbrahim denilen bir genç işittik” dediler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Bazıları, “Bunları diline dolayan bir genç duyduk; kendisine İbrâhim denilirmiş” dediler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Bir kısmı:) “İbrahim denilen bir gencin onları diline doladığını duyduk” dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
60,61. Bazıları: "İbrahim denen bir gencin onları diline doladığını duymuştuk" deyince, "O halde bunların şahidlik edebilmeleri için onu halkın gözü önüne getirin" dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
(İçlerinden bazıları), “İbrahim denilen bir gencin onları diline doladığını duyduk” dediler. |
Diyanet Vakfı Meali |
(Bir kısmı:) Bunları diline dolayan bir genç duyduk; kendisine İbrahim denilirmiş, dediler. |
Edip Yüksel Meali |
"Onları diline dolayan bir delikanlı işittik, kendisine İbrahim deniliyormuş," dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
(Bazıları) "İbrahim denen bir gencin, onları diline doladığını duymuştuk" dediler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Bir delikanlı işittik bunları anıyor adına İbrahim deniyormuş dediler |
Hasan Basri Çantay Meali |
Dediler: «İşitdik ki kendisine Ibrâhîm denilen bir gene bunları diline doluyordu». |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Bazıları:) “Onları diline dolayan bir genç işittik; kendisine İbrâhîm deniyormuş” dediler. |
İlyas Yorulmaz Meali |
“İbrahim denen bir gencin, putların aleyhinde konuştuğunu duymuştuk.” |
Kadri Çelik Meali |
“Kendisine İbrahim denilen bir gencin, bunları diline doladığını işittik” dediler. |
Mahmut Kısa Meali |
İçlerinden bazıları, “İbrahim adında genç bir adamın putlarımız hakkında ileri geri konuştuğunu duymuştuk!” dediler, “Bunu ondan başkası yapmış olamaz!” |
Mehmet Türk Meali |
(İçlerinden bir kısmı): “İbrahim adında bir gencin bu (putlar hakkında) ileri-geri konuştuğunu işitmiştik.” dediler. |
Muhammed Esed Meali |
İçlerinden bazıları: “İbrahim denen bir gencin o [tanrı]ları diline doladığını işitmiştik” dediler. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(Onlardan bazıları) “Adına İbrahim denilen bir gencin onları diline doladığı kulağımıza kadar geldi” dediler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Dediler ki: «Kendisine İbrahim denilen bir genci işittik ki, onları anıp duruyormuş.» |
Suat Yıldırım Meali |
İçlerinden bazıları: “Sahi! İbrâhim adındaki bir delikanlının onları diline doladığını işitmiştik! ” |
Süleyman Ateş Meali |
Onları diline dolayan bir genç işittik, kendisine İbrahim deniliyormuş, dediler. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
(Bazıları:) “Bir delikanlının onları diline doladığını duyduk, dediler. Adına İbrahim diyorlar.” |
Şaban Piriş Meali |
-İbrahim denilen bir gencin onları diline doladığını duymuştuk, dediler. |
Ümit Şimşek Meali |
Dediler ki: “İbrahim adında bir gencin onları diline doladığını işitmiştik.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Dediler: "Onları diline dolayan bir genç duymuştuk. Kendisine 'İbrahim' deniyor." |
M. Pickthall (English) |
They said: We heard a youth make mention of them, who is called Abraham. |
Yusuf Ali (English) |
They said, "We heard a youth talk of them:(2719) He is called Abraham."* |