Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ve ayetlerimizi yalanlayan kavimden (koruyup kurtarmak suretiyle) ona yardım edip (öcünü aldık ve kendisini zafere ulaştırdık). Şüphesiz onlar, kötü bir kavimdi, Biz de onların tümünü suda boğup batırdık. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve delillerimizi yalanlayan bir topluluğa karşı yardım etmiştik ona; gerçekten de kötü bir topluluktu onlar ve bu yüzden hepsini de sulara boğmuştuk. |
Abdullah Parlıyan Meali |
O'nu ayetlerimizi yalan sayan bir topluma karşı, yardım edip O'nun intikamını aldık. Şüphesiz ki onlar, kötü bir kavim idi, biz de hepsini olduğu gibi tufanda boğduk. |
Ahmet Tekin Meali |
Âyetlerimizi, mûcizelerimizi yalanlayan kavimden onu koruduk. Onlar bilinçli olarak serâpâ suça, günaha batmış bir kavimdi. Onların hepsini tufanda boğduk.* |
Ahmet Varol Meali |
Ayetlerimizi yalanlayan kavme karşı ona yardım ettik. Onlar kötü bir kavimdiler, biz de onların tümünü suda boğduk. |
Ali Bulaç Meali |
Ve ayetlerimizi yalanlayan kavimden 'ona yardım edip-öcünü aldık'. Şüphesiz onlar, kötü bir kavimdi, biz de onların tümünü suya batırıp boğduk. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Bir de âyetlerimizi tekzip eden o kavimden Nûh'u kurtarıp öcünü aldık. Gerçekten onlar, kötü bir kavim idiler. Biz de hepsini birden boğduk. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ayetlerimizi yalanlayan o topluma karşı, ona yardım ettik. Çünkü onlar kötü bir toplum idiler. Biz de hepsini boğduk. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Nuh'u, âyetlerimizi inkâr eden kavimden koruduk. Gerçekten onlar, fena bir kavimdi. Bu yüzden hepsini suya gömdük.[331]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
76,77. Nuh'u da hatırla! Hani o bir dua etmişti de duasını kabul edip onu da, ev halkını da büyük bir felâket ve sıkıntıdan kurtarmıştık. Ayetlerimizi yalanlayanlara karşı ona yardım etmiştik. Şüphesiz onlar kötü bir toplumdu. Bu yüzden biz de onları topyekûn suda boğduk. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Ayetlerimizi yalanlayan millete karşı ona yardım ettik. Doğrusu onlar fena bir milletti, hepsini suda boğduk. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Âyetlerimizi yalanlayanlara karşı ona yardım etmiştik. Şüphesiz onlar kötü bir toplumdu. Bu yüzden biz de onları topyekûn suda boğduk. |
Diyanet Vakfı Meali |
Onu, âyetlerimizi inkâr eden kavimden koruduk. Gerçekten onlar, fena bir kavim idi; bu yüzden topunu birden (suya) gömdük. * |
Edip Yüksel Meali |
Ayetlerimizi inkar eden toplumlara karşı onu destekledik. Onlar, kötü bir toplum olduklarından hepsini boğduk. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Âyetlerimizi yalanlayan kavminden onun öcünü aldık. Şüphesiz onlar kötü bir kavimdiler. Biz de hepsini (suda) boğduk. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve âyetlerimizi tekzib eden kavmden öcünü aldık, hakikat onlar kötü bir kavm idiler, biz de hepsini birden gargettik |
Hasan Basri Çantay Meali |
Onun, âyetlerimizi yalanlayan kavminden, biz öcünü aldık. Hakıykat onlar kötü bir kavmdiler. Biz de işte topunu birden (suda) boğduk. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Âyetlerimizi yalanlayan o kavme karşı ona yardım ettik. Gerçekten onlar, kötü bir kavim idiler de onları hep birlikte suda boğduk. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Ayetlerimizi yalanlayan kavmine karşı ona yardım etmiştik. Nuh'un kavmi çok kötülük yapan bir topluluk olduğu için, onların hepsini suda boğmuştuk. |
Kadri Çelik Meali |
Ve ona, ayetlerimizi yalanlayan kavim karşısında (kurtararak) yardım ettik. Şüphesiz onlar, kötü bir kavimdi, biz de onların tümünü suya batırıp boğduk. |
Mahmut Kısa Meali |
Ve böylece ona, ayetlerimizi yalanlamaya kalkışan bu insanlara karşı yardım ettik. Gerçekten de onlar, tepeden tırnağa kötülüğe batmış bir toplumdu; bu yüzden, hepsini korkunç bir tufanla, sulara batırıp boğuverdik! |
Mehmet Türk Meali |
Ve âyetlerimizi yalanlayan o kötü kavme karşı Biz Nûh’a yardım ettik ve hemen arkasından da onların tümünü suya batırıp boğduk. |
Muhammed Esed Meali |
o'nu ayetlerimizi yalanlayan bir topluma karşı korumuştuk; gerçekten de günaha gömülüp gitmiş bir toplumdu onlar ve bu yüzden Biz de onların hepsini boğuverdik. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Yine onu, âyetlerimizi yalanlamakta ısrar eden bir topluma karşı desteklemiştik: zira onlar da ahlâken yozlaşmış bir toplumdu; bu yüzden Biz de tümünü boğulmaya terk ettik. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve Bizim âyetlerimizi tekzîp eden bir kavimden O'nu muaf ettik, şüphe yok ki, onlar kötülük yapan bir kavim idiler. Artık onları cümleten gark-ediverdik. |
Suat Yıldırım Meali |
Âyetlerimizi yalan sayan halka karşı da ona destek olup onlardaki haklarını aldık. Gerçekten onlar kötü bir toplum idi. Bu yüzden Biz de onların hepsini suda boğduk. [11, 40] |
Süleyman Ateş Meali |
Ve ayetlerimizi yalanlayan kavimden onun öcünü almıştık. Onlar, kötü bir kavim olmuşlardı, biz de onların hepsini boğmuştuk. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Ayetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılan o topluluktan dolayı Nuh’a yardım etmiştik. Onlar kötü bir topluluğa dönüşmüşlerdi. Biz de hepsini boğduk. |
Şaban Piriş Meali |
Ayetlerimizi yalanlayan kavme karşı ona yardım etmiştik. Çünkü onlar kötü bir toplum idi, bu sebeple onların hepsini suda boğmuştuk. |
Ümit Şimşek Meali |
Böylece, âyetlerimizi yalanlayan kavimden onu koruduk. Onlar gerçekten de çok kötü bir kavimdi; Biz de onların hepsini birden boğduk. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ona, ayetlerimizi yalanlayan topluluğa karşı yardım ettik. Kötülüğün toplumuydu onlar. Hepsini birden batırıp boğduk. |
M. Pickthall (English) |
And delivered him from the people who denied Our revelations. Lo! they were folk of evil, therefor did We drown them all. |
Yusuf Ali (English) |
We helped him against people who rejected Our Signs: truly they were a people given to Evil: so We drowned them (in the Flood) all together. |