Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Fakat onlar: “(Hayır bunlar) Karmakarışık düşlerdir (kurgulanmış hayallerdir) ; belki, onu kendisi uyduruvermiştir; veya o bir şairdir; böyle değilse, o halde öncekilere gönderildiği gibi, bize de bir ayet (mucize) getirsin (de görelim) ” demişlerdi. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Hatta derler ki: Bu sözler, saçmasapan rüyadan ibaret, belki de kendisi uyduruyor bunları, hatta o, bir şair. Değilse neden evvelkilere gönderildiği gibi bize bir mucize gösteremiyor? |
Abdullah Parlıyan Meali |
Onlar diyorlar ki: “Muhammed'in bu söyledikleri karmakarışık rüyalardır, belki de bütün bunları kendisi uyduruyor. Hayır O sadece bir şairdir. Öyle değilse önceki peygamberlerin getirdikleri mucizeler gibi bir mucize getirsin!” |
Ahmet Tekin Meali |
Onlar:
“ Hayır, bunlar saçma sapan hayallerdir... Yok canım, o sözleri uydurmuştur... Hayır, hayır, o bir şâirdir... Böyle değilse eğer, özgürce sorumluluklarını yerine getiren önceki peygamberler gibi, o da bize hak peygamber olduğuna dair bir delil, maddî bir mûcize getirsin.” dediler.* |
Ahmet Varol Meali |
"Hayır; bu ancak karışık rüyalardan ibarettir. Hayır, bunu o kendisi uydurmuştur. Hayır o bir şairdir. Öyle değilse öncekilere gönderildiği gibi bize bir ayet (mucize) getirsin" dediler. |
Ali Bulaç Meali |
'Hayır' dediler. ''(Bunlar) Karmakarışık düşlerdir; hayır, onu kendisi uydurmuştur; hayır o bir şairdir. Böyle değilse, öncekilere gönderildiği gibi bize de bir ayet (mucize) getirsin.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Müşriklerden bir kısmı şöyle) dediler: “- Hz. Muhammed'in (a.s.) getirdiği bu ayetler, rüya saçmalarıdır, yok onu kendisi uydurdu, yok o bir şairdir. Böyle değilse, evvelki peygamberlerin getirdiği mucizeler gibi, o da bize bir mucize getirsin.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Hayır, hayır! (Onlar içlerinden “sihirdir” demiyorlar.) Belki, “karışık rüyalardır” veya “uydurmuştur” veya “bir şairdir. O da evvelkilerin (mucizelerle) gönderildiği gibi bize bir mucize getirsin” dediler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onlar, “Hayır, bunlar karışık rüyalardır, onu kendisi uydurmuştur. Hayır o şairdir. Haydi, önceki peygamberler gibi bir belge getirsin!” dediler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Onlar dediler ki: “Hayır, Muhammed'in söyledikleri karmakarışık düşlerdir, bu sözler onun uydurmasıdır. Hayır, o bir şairdir. Öyle değilse bize daha önceki peygamberlerin gösterdiklerine benzer bir mucize göstersin.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Onlar: "Hayır; bunlar karışık rüyalardır", "Hayır; onu uydurmuştur", "Hayır; o şairdir", "Haydi önceki peygamberler gibi o da bize bir mucize getirsin" dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onlar, “Hayır, bunlar karma karışık yalancı düşlerdir. Hayır, onu kendisi uydurdu; hayır, o bir şairdir. Eğer böyle değilse, önceki peygamberlerin (mucizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mucize getirsin” dediler. |
Diyanet Vakfı Meali |
«Hayır, dediler, (bunlar) saçma sapan rüyalardır; bilakis onu kendisi uydurmuştur; belki de o, şairdir. (Eğer öyle değilse) bize hemen, öncekilere gönderilenin benzeri bir âyet getirsin.» |
Edip Yüksel Meali |
Hatta, "Boş hayallerdir," "Onu o uydurmuş," ve "O bir şairdir, daha önceki elçiler gibi o da bize mucizeler getirsin," dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onlar: "Hayır, bunlar karışık rüyalardır; yok, onu kendisi uydurdu, yok o bir şairdir. Böyle değilse önceki peygamberler gibi, o da bize bir mucize getirsin" dediler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Dediler: adgâsü ahlâm, yok onu uydurdu, yok o bir şâir, yoksa bize evvelkilerin gönderildikleri gibi bir âyet getirsin |
Hasan Basri Çantay Meali |
Dediler: «Hayır, (bunlar) saçma sapan rü'yâlardır. Hayır, onu kendisi uydurmuşdur. Hayır, o, bir şâirdir. (Bunlar değilse) o halde evvelki (peygamber) lere gönderildiği gibi o da bize bir mu'cize getirsin». |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Onlar: “Kur'ân sihirdir” dedikten sonra:) “Hayır! (Bunlar) karmakarışık rüyâlardır. Hayır! Onu (kendisi) uydurmuştur. Hayır! O bir şâirdir; o hâlde (gerçekten peygamberse) öncekilere gönderildiği gibi, (o da) bize bir mu'cize getirsin!” dediler. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Hayır onlar “Onun söyledikleri karma karışık hayaller, belki onun uydurduğu sözlerdir, belki de o bir şairdir. Halbuki o elçi bizi ikna etmek için, daha önceki toplumlara gönderilen mucizeler gibi, bize de mucize getirse ya” dediler. |
Kadri Çelik Meali |
“Hayır” dediler. (Bunlar) Karışık düşlerdir; hayır, onu kendisi düzüp uydurmuştur; hayır, o bir şairdir. Böyle değilse, öncekilere gönderildiği gibi bize de bir ayet (mucize) getirsin.” |
Mahmut Kısa Meali |
Kâfirler, Kur’an’ın kitleler üzerindeki etkisini kırabilmek için olmadık iftiralar attılar fakat her defasında, kendi iftiralarını kendileri de beğenmeyerek fikir değiştirdiler. İlk önce, “Muhammed’in bu söyledikleri,aslında karmakarışık hayallerden ibarettir!” dediler. Sonra da, “Yok yok, bu kadar mükemmel sözlerin hayal ürünü olduğuna kimseyi inandıramayız;onu bilinçli olarak uyduruyor diyelim. Fakat hayır, Muhammed’in buna gücü yetmez ki! O hâlde, onun cinlerden bilgi alan bir şâir olduğunu söyleyelim. İyi de, onun şiirle uzaktan yakından ilgisi olmadığını herkes biliyor! İyisi mi, şöyle diyelim: Madem Peygamber olduğunu iddia ediyor, öyleyse bize önceki ümmetlere gönderilen türden bir mucize gösterse ya!” dediler. |
Mehmet Türk Meali |
Buna mukabil onlar da: “(Muhammed’in söyledikleri) saçma sapan rüyalardır, belki de o, bu sözleri uydurmuştur, hatta o bir şairdir, (eğer böyle değilse, o Muhammed) önceki gönderilen (Peygamber)ler gibi bize bir mûcize getirsin bakalım.” dediler.1* |
Muhammed Esed Meali |
“Yoo”, diyorlar, “[Muhammed'in bu söyledikleri] karmakarışık rüyalardan ibaret!” 6 “Yok yok, bütün bunları kendisi uyduruyor!” -“Hayır, o sadece bir şairdir!” “Peki, madem öyle, önceki [peygamberlerin mucizelerle] gönderildiği gibi o da bize bir mucize getirse ya!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
“Hayır!” dediler; “(Bunlar) karma karışık düşler... Yok yok, onu kendisi uydurmuştur!.. Bu da değilse, o bir şair olmalı… İyi ama, önceden gönderilen (elçiler) gibi bize ilâhî bir kudret delîli getirse ya!..”[2680]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«Hayır,» Dediler, «Karışık rüyâlardır, Hayır, onu iftira etmiştir, o belki bir şairdir. İmdi bize evvelkilerin gönderilmiş oldukları gibi bir âyet getiriversin.» |
Suat Yıldırım Meali |
(Kur'ân'ı kime mal edecekleri konusunda şaşırıp kaldılar, cevapları kendilerini bile tatmin etmeyip durmadan fikir değiştirdiler. ) “Hayır! ” dediler, “bu adğâsu ahlam: karışık karışık rüyalar. ” “Yok yok, böyle değil, anlaşılan onu kendisi uydurmuş! ” “Hayır! bu da değil, galiba o bir şair! ”, “Öyleyse önceki peygamberlere verilen mûcizeler kabilinden istediğimiz mûcizeyi bize göstersin! ” [17, 59; 10, 96-97] |
Süleyman Ateş Meali |
Hayır, dediler, (bu) karmakarışık hayallerdir; hayır onu uydurmuş; hayır o şa'irdir. (Eğer gerçekten peygamberse) öncekilerin, (mu'cizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mu'cize getirsin. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Aslında onlar şöyle derler: “Bunlar karma karışık hayallerdir. Hayır, bu adam Allah’a iftira ediyor. Belki de şairdir. Eğer elçi ise bize bir belge (mucize) getirsin[*]; öncekilere gönderilen belgelerden olsun.”* |
Şaban Piriş Meali |
-Hayır, dediler. Bunlar rüya saçmalıkları .. Hayır, onu o uydurmuştur. Hayır, O şairdir! Haydi, önceki peygamberler gibi bize bir mucize getirsin! |
Ümit Şimşek Meali |
Onlar “Yok, bu karmakarışık rüyalardan ibarettir. Yok, kendisi uydurdu. Yok, o bir şairdir,” dediler. “Değilse, bize, tıpkı öncekilere gönderilenler gibi bir âyet getirsin.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Şöyle de dediler: "Saçma sapan rüyalar bunlar! Belki de uydurduğu bir yalandır. Belki de bir şairdir o. Hadi bir mucize getirsin bize, öncekilere gönderildiği gibi..." |
M. Pickthall (English) |
Nay, say they, (these are but) muddled dreams; nay, he hath but invented it; nay, he is but a poet. Let him bring us a portent even as those of old (who were God's messengers) were sent (with portents). |
Yusuf Ali (English) |
"Nay," they say, "(these are) medleys of dream! - Nay, He forged it! - Nay, He is (but) a poet!(2668) Let him then bring us a Sign like the ones that were sent to (Prophets) of old!"* |