Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Vicdanları (nefislerindeki fıtri duyguları da, elçinin davetini haklı bulup) kabul ettiği halde, zulüm ve büyüklenme dolayısıyla bunları inkâr ettiler. Artık Sen, bozguncuların nasıl bir sona uğratıldıklarına bir bak (ve insanlara bildir). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Kendileri de bunlara adamakıllı inandıkları, bunları iyice bilip anladıkları halde zulümle, ululanmayla inadına inkar ettiler; bak da gör, bozguncuların sonları ne oldu. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Firavun ve çevresinin, vicdanları da Musa'nın getirdiğinin doğruluğuna, tam bir kanaat getirdikleri halde, haksızlığı kendilerine yol edinmiş olmaları ve kendilerini büyüklük duygusuna kaptırmış olmalarından dolayı, mesajlarımızı inkâr ettiler. Bak işte, bu bozguncuların sonu nasıl oldu! |
Ahmet Tekin Meali |
Mûcizelerin Allah tarafından gerçekleştirildiğini, delilleriyle bildikleri, vicdanları, bunların doğruluğuna tam bir kanaat getirdiği halde, zulüm ve kibirlerinden dolayı mûcizeleri bile bile inkâr ettiler. Fesat çıkaranların, bozguncuların âkıbetinin nasıl olduğuna ibret nazarıyla bir bak, incele. |
Ahmet Varol Meali |
Vicdanları (doğruluğunu) kesin olarak anladığı halde zulüm ve büyüklenme yüzünden onları bile bile inkâr ettiler. Bozguncuların sonlarının nasıl olduğuna bir bak! |
Ali Bulaç Meali |
Vicdanları kabul ettiği halde, zulüm ve büyüklenme dolayısıyla bunları inkar ettiler. Artık sen, bozguncuların nasıl bir sona uğratıldıklarına bir bak. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Mucizelerin Allah tarafından olduğunu) kalbleriyle yakînen bildikleri halde, nefislerine zulüm yaparak ve kibrederek bütün mucizeleri (açıktan) inkâr ettiler. Ey Rasûlüm, bak ki müfsidlerin (kâfirlerin) akıbeti nasıl oldu! (Nasıl boğulup gittiler!...) |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Vicdanları o mucizelere tam inandığı halde, onlar zulmen ve azgınlık olarak o mucizeleri yalanladılar. İşte bak, bozguncuların sonunun nasıl olduğunu gör! |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Kendileri de mucizelerimize kesin olarak inandıkları halde, zulüm ve kibirlerinden dolayı, onları bile bile inkâr ettiler. Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Ve vicdanları bunların doğruluğuna kesin bir kanaat getirdiği halde sırf zulüm ve kendilerini büyük görme yüzünden onları inkâr ettiler. Ama bir bak ki o bozguncuların sonu nasıl oldu! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Gönülleri kesin olarak kabul ettiği halde, haksızlık ve büyüklenmelerinden ötürü onları bile bile inkar ettiler. Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak!* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Kendileri de bunların hak olduklarını kesin olarak bildikleri hâlde, sırf zalimliklerinden ve büyüklük taslamalarından ötürü onları inkâr ettiler. Ama bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak!” |
Diyanet Vakfı Meali |
Kendileri de bunlara yakînen inandıkları halde, zulüm ve kibirlerinden ötürü onları inkâr ettiler. Bozguncuların sonunun nice olduğuna bir bak! |
Edip Yüksel Meali |
Zulüm ve kibirlerinden dolayı kendilerinin haklı oduğuna inandılar ve onları reddettiler. Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna dikkat et. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Ve vicdanları bunlar(ın doğruluğun)a tam bir kanaat getirdiği halde, zulüm ve kibirlerinden ötürü onları bile bile inkâr ettiler. Bozguncuların sonunun nice olduğuna bir bak! |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve nefisleri yakîn hasıl ettiği halde mücerred zulm-ü kibirden onlara cehudluk ettiler, fakat bak o müfsidlerin akıbeti nasıl oldu? |
Hasan Basri Çantay Meali |
Vicdanları da bunlara tam bir kanâat haasıl etdiği halde zulm ve kibr ile yine bunları (inâdlarından) inkâr etdiler. (Habîbim) fesâdcıların encamı bak nice oldu! |
Hayrat Neşriyat Meali |
Kendileri de bunlara (bu mu'cizelerimize) kat'î olarak inandıkları hâlde, zulüm ve kibir yüzünden onları inkâr ettiler. Ama bak, o fesad çıkaranların âkıbeti nasıl oldu! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Gelen ayetlerimizle mücadele ettiler ve sonunda nefislerini üstün tutarak, Allah'ın ayetlerine haksızlık (zulüm) yolunu seçtiler. Bak bakalım, bozgunculuk yapanların sonu nasıl olmuş? |
Kadri Çelik Meali |
Vicdanları kabul ettiği halde, zulüm ve büyüklenme dolayısıyla bunları inkâr ettiler. Artık sen, bozguncuların nasıl bir sona uğratıldıklarına bir bak! |
Mahmut Kısa Meali |
Ve bunların birer ilâhî mûcize olduğunu pekâlâ bildikleri hâlde, zulüm ve kibirleri yüzünden hepsini inatla inkâr ettiler. Şimdi insanlık tarihini bir gözden geçir de bak bakalım; yeryüzünde fesat çıkaran bozguncuların sonu nice olmuş!
Zâlimleri bekleyen acı âkıbete dikkat çekildikten sonra, gelelim müminlere müjdelenen ilâhî nîmetlere: |
Mehmet Türk Meali |
Vicdanları kabul ettiği halde, sırf zulüm ve kibirlerinden dolayı onları inadına inkâr ettiler. (Ey Muhammed!) Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak. |
Muhammed Esed Meali |
ve zihnen onların doğruluğuna kanî oldukları halde, sırf zulmü kendilerine yol edinmiş olmalarından ve kendilerini büyüklük duygusuna kaptırmış olmalarından ötürü mesajlarımıza karşı çıktılar; bak işte bozguncuların sonu nasıl oldu! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
İç dünyalarında kesin kanaat getirdikleri halde, sırf gerçeği çarpıtma[3292] ve büyüklenmelerinden dolayı bile bile inkâra saptılar:[3293] hele bir bak, fesatçıların akıbeti nasıl olurmuş?* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve bu âyetleri, vicdanları da tam bir kanaat getirdiği halde bir zulm ve kibirden dolayı inkar ettiler. Artık bak, o müfsidlerin akibeti nasıl oldu? |
Suat Yıldırım Meali |
Vicdanları onların doğruluğuna şahitlik ettiği halde, sırf kibir ve haksızlık saikiyle, onları inkâr ettiler. İşte bak da fesatçıların, bozguncuların âkıbetlerinin nasıl olduğunu gör! |
Süleyman Ateş Meali |
Vicdanları, onlar(ın doğruluğun)a kanaat getirdiği halde, sırf haksızlık ve böbürlenme yüzünden onları inkar ettiler. Bak işte o bozguncuların sonu nasıl oldu. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
İçlerinde en küçük şüphe olmadığı halde zalimliklerinden ve büyüklenmelerinden dolayı bile bile inanmadılar. Bak bakalım, o bozguncuların sonu ne oldu. |
Şaban Piriş Meali |
Gerçeği çok iyi anladıkları halde, sırf zalimlik ve büyüklenme yüzünden inkar ettiler. İşte bak, bozguncuların sonu nasıl oldu?! |
Ümit Şimşek Meali |
Vicdanları bu âyetleri kesin bir şekilde doğruladığı halde, zulüm ve kibirleri yüzünden onları inkâr ettiler. Fakat bak, o bozguncuların sonu nice oldu! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Zulüm ve böbürlenmeyle, ona karşı çıktılar. Oysaki öz benlikleri, onun gerçekliğine kanaat getirmişti. Bak da gör, nasıl olmuştur o bozguncuların sonu! |
M. Pickthall (English) |
And they denied them, though their souls acknowledged them, for spite and arrogance. Then see the nature of the consequence for the wrong doers! |
Yusuf Ali (English) |
And they rejected those Signs in iniquity and arrogance, though their souls were convinced thereof: so see what was the end of those who acted corruptly! |