Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Nihayet karınca vadisine geldiklerinde, bir dişi karınca: “Ey karınca topluluğu, kendi yuvalarınıza girin ki, Süleyman ve orduları farkında olmaksızın sizi kırıp-geçmesinler (ezip çiğnemesinler) ” diyerek (uyarıvermişti). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Sonunda bir karınca vadisine geldikleri zaman bir karınca, ey karıncalar dedi, yuvalarınıza girin de Süleyman ve orduları, bilmeden çiğnemesinler sizi.* |
Abdullah Parlıyan Meali |
Nitekim karıncalarla dolu bir vadiye geldiklerinde, karıncalardan biri: “Ey karıncalar!” diye bağırdı. “Hemen yuvalarınıza girin ki, Süleyman ve orduları farkında olmadan, sizi ezip geçmesin!” |
Ahmet Tekin Meali |
Nihayet Karınca vadisine geldiklerinde durdular. Kraliçe karınca:
“Ey karıncalar, yuvalarınıza girin. Süleyman, askerî erkânı ve orduları farkında olmadan sizi ezmesinler.” dedi.* |
Ahmet Varol Meali |
Nihayet karınca vadisine geldiklerinde bir karınca dedi ki: "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin ki Süleyman ve orduları farkında olmadan sizi ezmesinler." |
Ali Bulaç Meali |
Nihayet karınca vadisine geldiklerinde, bir dişi karınca dedi ki: 'Ey karınca topluluğu, kendi yuvalarınıza girin, Süleyman ve orduları, farkında olmaksızın sizi kırıp-geçmesin.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Nihayet (Süleyman ve ordusu Şam'daki karıncası bol) Karınca Vadisine vardıkları zaman, (karıncaların beyi olan) bir karınca şöyle dedi: “- Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin; Süleyman ve ordusu sizi farketmiyerek kırıp ezmesin.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Nihayet, karınca vadisine geldikleri zaman, dişi karınca (kraliçe:) “Ey karıncalar! Evlerinize girin. Süleyman ve askerleri farkına varmadan sizi ezmesinler.” dedi. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Karınca vadisine geldiklerinde, bir karınca şöyle seslendi: “Ey karıncalar! Yuvalarınıza giriniz ki Süleyman ve orduları farkında olmayarak sizi ezmesinler.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Nihayet karıncaların bulunduğu vadiye geldiklerinde, karıncalardan bir (kraliçe) karınca: “Ey karıncalar! Hemen yuvalarınıza girin ki Süleyman ve ordusu, farkında olmadan sizi ezip geçmesin!” diye bağırdı. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Sonunda, karıncaların bulunduğu vadiye geldiklerinde bir dişi (kraliçe) karınca: "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman'ın ordusu farkına varmadan sizi ezmesin" dedi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Nihayet karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler” dedi. |
Diyanet Vakfı Meali |
Nihayet Karınca vâdisine geldikleri zaman, bir karınca: Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin; Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesin! dedi. |
Edip Yüksel Meali |
Karınca vadisine varınca, bir karınca, "Ey karıncalar, yuvalarınıza giriniz ki Süleyman ve orduları farkında olmayarak sizi ezmesinler."* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Nihayet karınca vâdisine geldikleri zaman, bir karınca: "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin; Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesin!" dedi. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hattâ karınca deresi üzerine vardıklarında bir karınca şöyle dedi: ey karıncalar, haydin meskenlerinize girin, Süleyman ve ordusu sizi farketmiyerek kırıp geçirmesin |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hattâ Karınca Vâdîsi üzerine geldikleri zaman (dişi) bir karınca dedi ki: «Ey karıncalar, yuvalarınıza girin. Sakın Süleyman ve ordusu, kendileri bilmeyerek, sizi kırmasın»! |
Hayrat Neşriyat Meali |
Nihâyet neml (karınca) vâdisine geldiklerinde, (içlerinde reis olan) bir karınca: “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin! Süleymân ve orduları farkında olmayarak sizi ezmesin!” dedi. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Karınca vadisine ulaştıklarında, bir karınca ”Ey karıncalar evlerinize girin ki, Süleyman ve ordusu bilmeden sizi ezmesin” diye seslenir. |
Kadri Çelik Meali |
Nihayet karınca vadisine geldiklerinde, dişi bir karınca dedi ki: “Ey karınca topluluğu! Kendi yuvalarınıza girin, Süleyman ve orduları, farkında olmaksızın sizi kırıp geçirmesin.” |
Mahmut Kısa Meali |
Derken, Karınca Vadisine geldiklerinde, yuvanın disiplin ve düzeninden sorumlu bir karınca “Ey karıncalar!” diye seslendi, “Derhal yuvalarınıza girin ki, Süleyman ve askerleri farkında olmayarak sizi çiğnemesinler!” |
Mehmet Türk Meali |
(Sonunda) karıncalarla (dolu bir) vadiye geldikleri zaman, karıncalardan biri:1 “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin. Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezip geçmesin!” dedi.* |
Muhammed Esed Meali |
(Nitekim,) karınca[larla dolu bir] vadiye geldiklerinde, karıncalardan biri: “Ey karıncalar!” diye bağırdı, “Hemen yuvalarınıza girin ki Süleyman ve ordusu, farkında olmadan sizi ezip geçmesin!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Derken karıncalar(ın olduğu) vadiye gelince,[3298] bir ana karınca[3299] “Ey karıncalar!” diye komut verdi; “(Derhal) yuvalarınıza girin ki, Süleyman ve orduları farkına varmadan sizi ezip kırıma uğratmasın!”[3300]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Vaktâ ki, Karınca Vadisi üzerine geldiler, bir karınca dedi ki: «Ey karıncalar! Yuvalarınıza giriniz. Süleyman ve O'nun askerleri farkında olmaz oldukları halde sizi kırmasınlar.» |
Suat Yıldırım Meali |
Derken Karınca vadisine geldiklerinde, onları gören bir karınca: “Ey karıncalar, haydin yuvalarınıza girin. Süleyman ve orduları, sizi fark etmeyerek ezip çiğnemesinler! ” diye seslendi. * |
Süleyman Ateş Meali |
Karınca vadisine geldikleri zaman bir karınca: "Ey karıncalar dedi, yuvalarınıza girin ki Süleyman ve orduları farkında olmayarak sizi ezmesinler." |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Karınca vadisine vardılar. Bir dişi karınca dedi ki; “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin ki Süleyman ve orduları bilmeden sizi ezmesinler.” |
Şaban Piriş Meali |
Karınca Vadisine geldikleri zaman, bir karınca:-Ey karıncalar, yuvalarınıza girin, Süleyman ve askerleri farkına varmadan sizi ezmesinler dedi. |
Ümit Şimşek Meali |
Karınca vadisine geldiklerinde, bir dişi karınca(3) “Yuvalarınıza girin, karıncalar,” dedi. “Tâ ki Süleyman ve ordusu, farkında olmadan sizi çiğnemesin.”* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Karınca vadisine geldiklerinde bir karınca şöyle seslendi: "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin ki, Süleyman ve orduları farkında olmayarak sizi ezmesinler." |
M. Pickthall (English) |
Till, when they reached the Valley of the Ants, an ant exclaimed: O ants! Enter your dwellings lest Solomon and his armies crush you, unperceiving. |
Yusuf Ali (English) |
At length, when they came to a (lowly) valley of ants, one of the ants said: "O ye ants, get into your habitations, lest Solomon and his hosts crush you (under foot) without knowing it."(3258)* |