Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ahirete inanmayanlara gelince; Biz onlara kendi yaptıkları (kötü amellerini) süslemişiz (yanlışlık ve haksızlıklarını fark etme ferasetlerini köreltmişiz) dir, böylece onlar, '(gaflet içinde) şaşkınca dolaşıp (debelenmektedirler) ’. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Âhirete inanmayanların işledikleri işleri bezedik de artık onlar, şaşkın bir halde kalakaldılar. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ahirete inanmayanlara gelince, onlara yapıp ettiklerini güzel göstermişizdir. Bu yüzden, manevi körlük ve zihinsel karışıklık içersinde bocalayıp durmaktadırlar. |
Ahmet Tekin Meali |
Âhirete, ebedî yurda inanmayanlara biz, amellerini süsleyip güzel gösterdik. Onlar ilerisini göremezler, bocalayıp dururlar.* |
Ahmet Varol Meali |
Şüphesiz ahirete inanmayanların yaptıklarını kendilerine süslemişizdir. Bu yüzden onlar körü körüne bocalarlar. |
Ali Bulaç Meali |
Ahirete inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yaptıklarını süslemişiz, böylece onlar, 'körlük içinde şaşkınca dolaşırlar'. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Ahirete inanmıyanların âmellerini, kendilerine süslü göstermişiz de, onlar hakkı göremiyorlar. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz şüphesiz, ahirete inanmayanlara yaptıkları işleri güzel gösterdik. Onun için onlar o yanlış yaptıkları işler içinde şaşkın şaşkın bocalıyorlar. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Âhirete inanmayanların amellerini kendilerine süslemişizdir, onlar körü körüne bocalarlar. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Ahirete inanmayanlar var ya; onlara yaptıkları (kötü) işleri güzel gösterdik. Bu yüzden onlar sapıklıkları içinde bocalayıp dururlar. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Ahirete inanmayanların yaptıkları işleri kendilerine güzel göstermişizdir; bu yüzden körü körüne bocalarlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Şüphesiz, ahiret hayatına inanmayanların işlerini biz kendilerine güzel göstermişizdir de o yüzden bocalayıp dururlar. |
Diyanet Vakfı Meali |
Şüphesiz biz, ahirete inanmayanların işlerini kendilerine süslü gösterdik; o yüzden bocalar dururlar. |
Edip Yüksel Meali |
Ahirete inanmıyanların ise yaptıklarını kendilerine süslü göstermişizdir, bocalayıp dururlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Şüphesiz biz, ahirete inanmayanların işlerini kendilerine süslü gösterdik de onlar ilerisini göremezler, kalpleri körelmiştir. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Çünkü Âhırete inanmıyanların yaptıklarını kendilerine müzeyyen göstermişizdir de onlar ilerisini görmezler, kalbleri körelmiştir |
Hasan Basri Çantay Meali |
Biz, âhirete inanmayanların (kötü) amel (ve hareket) lerini kendileri için süslemişizdir de (kalbleri kör olarak) şaşırıb kalmakdadırlar. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Şübhesiz ki âhirete inanmayanların (kötü) amellerini kendilerine süslü gösterdik; bu yüzden onlar bocalayıp dururlar. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Ahiret gününe inanmayanların yaptıklarını, kendilerine süslü gösterdik. Yaptıklarıyla oyalanıp dururlar. |
Kadri Çelik Meali |
Ahirete inanmayanlar (var ya), biz onlara kendi yapmakta olduklarını süsleyivermişiz de böylece onlar, körlük içinde şaşkınca dolaşmaktadırlar. |
Mahmut Kısa Meali |
Öte dünyanın varlığına inanmayan ve dolayısıyla, yapıp ettiklerinin hesabını vermeyeceklerini zanneden, bu yüzden de hiçbir ahlâkî kural tanımayan o inkârcılara gelince; Biz, insanlığın yaratıldığı günden bu yana Peygamberlerin onlara öğrettiği yasalara göre, kötü olduğunu bile bile yaptıkları o çirkin işleri, zamanla kendilerine süslü gösterdik. Böylece onlar, inkâr ve cehâlet karanlıklarındabocalayıp giderler. |
Mehmet Türk Meali |
Şüphesiz Biz, âhirete inanmayanların işlerini kendilerine süslü gösterdik de onlar bu yüzden, bocalayıp duruyorlar. |
Muhammed Esed Meali |
Ahirete inanmayanlara gelince, onlara yapıp-ettiklerini güzel göstermişizdir; bu yüzden, körcesine bocalayıp durmaktadırlar. 4 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Âhirete inanmayanlara gelince… Biz onlara yapıp ettiklerini süslemişizdir; bu yüzden onlar saplandıkları (kuşku) bataklığında debelenip dururlar;[3280]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şüphe yok o kimseler, ki ahirete inanmazlar, onlar için yaptıklarını süslemişizdir. Artık onlar mütehayyirane bir halde bulunurlar. |
Suat Yıldırım Meali |
Biz âhirete iman etmeyenlere yaptıkları işleri süsledik, o yüzden onlar körelmiş bir vaziyette bocalar dururlar. [6, 110]* |
Süleyman Ateş Meali |
Ahirete inanmayanların işlerini kendilerine süslemişizdir, onlar körü körüne bocalarlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Ahirete inanmayanlara, işlerini güzel gösteririz; onlar bocalarlar. |
Şaban Piriş Meali |
Ahirete inanmayanlar ise, biz onlara amellerini süsledik de onlar bocalayıp dururlar. |
Ümit Şimşek Meali |
Âhirete inanmayanlara ise, Biz yaptıklarını hoş gösterdik; onun için böyle bocalayıp dururlar.(1)* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Şu bir gerçek ki, âhirete inanmayanların amellerini biz, kendileri için süsleyip püsledik. Bu yüzden onlar kalpleri körelmiş olarak şaşkınlık içinde bocalar dururlar. |
M. Pickthall (English) |
Lo! as for those who believe not in the Hereafter, We have made their works fair seeming unto them so that they are all astray. |
Yusuf Ali (English) |
As to those who believe not in the Hereafter, We have made their deeds pleasing(3242) in their eyes; and so they wander about in distraction.* |