Neml Suresi 4. Ayet


Arapça

إِنَّ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ زَيَّنَّا لَهُمْ أَعْمَالَهُمْ فَهُمْ يَعْمَهُونَ


Türkçe Okunuşu

İnnellezîne lâ yu’minûne bil âhireti zeyyennâ lehum a’mâlehum fe hum ya’mehûn(ya’mehûne).


Kelimeler

inne ellezîne muhakkak ki, hiç şüphesiz onlar
lâ yu'minûne âmenû olmazlar (Allah'a ulaşmayı dilemezler)
bi el âhireti ahirete (ruhun ölümden evvel Allah'a ulaşmasına)
zeyyennâ süsledik
lehum onlarındır, onlar için vardır
a'mâle-hum onların amelleri
fe o zaman, böylece
hum onlar
ya'mehûne bocalarlar, şaşkın kalırlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Ahirete inanmayanlara gelince; Biz onlara kendi yaptıkları (kötü amellerini) süslemişiz (yanlışlık ve haksızlıklarını fark etme ferasetlerini köreltmişiz) dir, böylece onlar, '(gaflet içinde) şaşkınca dolaşıp (debelenmektedirler) ’.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Âhirete inanmayanların işledikleri işleri bezedik de artık onlar, şaşkın bir halde kalakaldılar.
Abdullah Parlıyan Meali Ahirete inanmayanlara gelince, onlara yapıp ettiklerini güzel göstermişizdir. Bu yüzden, manevi körlük ve zihinsel karışıklık içersinde bocalayıp durmaktadırlar.
Ahmet Tekin Meali Âhirete, ebedî yurda inanmayanlara biz, amellerini süsleyip güzel gösterdik. Onlar ilerisini göremezler, bocalayıp dururlar.*
Ahmet Varol Meali Şüphesiz ahirete inanmayanların yaptıklarını kendilerine süslemişizdir. Bu yüzden onlar körü körüne bocalarlar.
Ali Bulaç Meali Ahirete inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yaptıklarını süslemişiz, böylece onlar, 'körlük içinde şaşkınca dolaşırlar'.
Ali Fikri Yavuz Meali Ahirete inanmıyanların âmellerini, kendilerine süslü göstermişiz de, onlar hakkı göremiyorlar.
Bahaeddin Sağlam Meali Biz şüphesiz, ahirete inanmayanlara yaptıkları işleri güzel gösterdik. Onun için onlar o yanlış yaptıkları işler içinde şaşkın şaşkın bocalıyorlar.
Bayraktar Bayraklı Meali Âhirete inanmayanların amellerini kendilerine süslemişizdir, onlar körü körüne bocalarlar.
Cemal Külünkoğlu Meali Ahirete inanmayanlar var ya; onlara yaptıkları (kötü) işleri güzel gösterdik. Bu yüzden onlar sapıklıkları içinde bocalayıp dururlar.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Ahirete inanmayanların yaptıkları işleri kendilerine güzel göstermişizdir; bu yüzden körü körüne bocalarlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Şüphesiz, ahiret hayatına inanmayanların işlerini biz kendilerine güzel göstermişizdir de o yüzden bocalayıp dururlar.
Diyanet Vakfı Meali Şüphesiz biz, ahirete inanmayanların işlerini kendilerine süslü gösterdik; o yüzden bocalar dururlar.
Edip Yüksel Meali Ahirete inanmıyanların ise yaptıklarını kendilerine süslü göstermişizdir, bocalayıp dururlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Şüphesiz biz, ahirete inanmayanların işlerini kendilerine süslü gösterdik de onlar ilerisini göremezler, kalpleri körelmiştir.
Elmalılı Meali (Orjinal) Çünkü Âhırete inanmıyanların yaptıklarını kendilerine müzeyyen göstermişizdir de onlar ilerisini görmezler, kalbleri körelmiştir
Hasan Basri Çantay Meali Biz, âhirete inanmayanların (kötü) amel (ve hareket) lerini kendileri için süslemişizdir de (kalbleri kör olarak) şaşırıb kalmakdadırlar.
Hayrat Neşriyat Meali Şübhesiz ki âhirete inanmayanların (kötü) amellerini kendilerine süslü gösterdik; bu yüzden onlar bocalayıp dururlar.
İlyas Yorulmaz Meali Ahiret gününe inanmayanların yaptıklarını, kendilerine süslü gösterdik. Yaptıklarıyla oyalanıp dururlar.
Kadri Çelik Meali Ahirete inanmayanlar (var ya), biz onlara kendi yapmakta olduklarını süsleyivermişiz de böylece onlar, körlük içinde şaşkınca dolaşmaktadırlar.
Mahmut Kısa Meali Öte dünyanın varlığına inanmayan ve dolayısıyla, yapıp ettiklerinin hesabını vermeyeceklerini zanneden, bu yüzden de hiçbir ahlâkî kural tanımayan o inkârcılara gelince; Biz, insanlığın yaratıldığı günden bu yana Peygamberlerin onlara öğrettiği yasalara göre, kötü olduğunu bile bile yaptıkları o çirkin işleri, zamanla kendilerine süslü gösterdik. Böylece onlar, inkâr ve cehâlet karanlıklarındabocalayıp giderler.
Mehmet Türk Meali Şüphesiz Biz, âhirete inanmayanların işlerini kendilerine süslü gösterdik de onlar bu yüzden, bocalayıp duruyorlar.
Muhammed Esed Meali Ahirete inanmayanlara gelince, onlara yapıp-ettiklerini güzel göstermişizdir; bu yüzden, körcesine bocalayıp durmaktadırlar. 4
Mustafa İslamoğlu Meali Âhirete inanmayanlara gelince… Biz onlara yapıp ettiklerini süslemişizdir; bu yüzden onlar saplandıkları (kuşku) bataklığında debelenip dururlar;[3280]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Şüphe yok o kimseler, ki ahirete inanmazlar, onlar için yaptıklarını süslemişizdir. Artık onlar mütehayyirane bir halde bulunurlar.
Suat Yıldırım Meali Biz âhirete iman etmeyenlere yaptıkları işleri süsledik, o yüzden onlar körelmiş bir vaziyette bocalar dururlar. [6, 110]*
Süleyman Ateş Meali Ahirete inanmayanların işlerini kendilerine süslemişizdir, onlar körü körüne bocalarlar.
Süleymaniye Vakfı Meali Ahirete inanmayanlara, işlerini güzel gösteririz; onlar bocalarlar.
Şaban Piriş Meali Ahirete inanmayanlar ise, biz onlara amellerini süsledik de onlar bocalayıp dururlar.
Ümit Şimşek Meali Âhirete inanmayanlara ise, Biz yaptıklarını hoş gösterdik; onun için böyle bocalayıp dururlar.(1)*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Şu bir gerçek ki, âhirete inanmayanların amellerini biz, kendileri için süsleyip püsledik. Bu yüzden onlar kalpleri körelmiş olarak şaşkınlık içinde bocalar dururlar.
M. Pickthall (English) Lo! as for those who believe not in the Hereafter, We have made their works fair seeming unto them so that they are all astray.
Yusuf Ali (English) As to those who believe not in the Hereafter, We have made their deeds pleasing(3242) in their eyes; and so they wander about in distraction.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları