Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ki onlar, (dünyalık makam ve çıkar uğruna) ‘daldıkları saçma uğraşlar (ve bâtıl amaçlar) ' içinde oynayıp oyalananlardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Öyle kişilerdir onlar ki daldıkları batakta oynayıp dururlar. |
Abdullah Parlıyan Meali |
tüm hayatları boyunca tamamen boş şey ve boş işlerle oyalanıp duranların. |
Ahmet Tekin Meali |
Hayatları boyunca daldıkları bâtıl bataklık içinde, bilgisizce ileri geri konuşarak oynayıp duran, kitapları, peygamberleri, âhireti yalanlayanların vay hâline! |
Ahmet Varol Meali |
Ki onlar, daldıkları bir batılın içinde oynayıp duranlardır. |
Ali Bulaç Meali |
Ki onlar, 'daldıkları saçma bir uğraşı' içinde oynayan-oyalananlardır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Ki onlar, daldıkları bir bâtıl da oynayıb duranlardır. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
O yalancılar ki boş şeylere dalmış olarak oynuyorlar. (Her şeyi boş sanıyorlar.) |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onlar bâtıla dalıp eğlenirler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
11,12. (İnanmayıp) yalanlayanların vay haline o gün! Onlar (bütün hayatları boyunca) tamamen boş şeylerle oyalanıp duranlardır. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
9,10,11,12. Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde eğlenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak! |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
11,12. İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay hâline! |
Diyanet Vakfı Meali |
Ki onlar daldıkları bâtıl içinde oyalanıp duranlardır. |
Edip Yüksel Meali |
Onlar ki bir bataklıkta oynamaktadırlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Ki onlar, daldıkları bir batak (bâtıl)da oynayıp duruyorlar. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ki onlar daldıkları bir batakta oynayıp duruyorlar |
Hasan Basri Çantay Meali |
Ki onlar daldıkları baatıl içinde oynayıb duranlardır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
O kimseler ki, onlar (bâtıl) bir dalış içinde oynayıp dururlar. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Yeryüzünde iken geniş bir alanda oynayıp duranlar. |
Kadri Çelik Meali |
Onlar, daldıkları batıl içinde oynayıp eğlenirler. |
Mahmut Kısa Meali |
Onlar ki, inkâr ve cehâlet bataklıklarında oyalanıp dururlardı. |
Mehmet Türk Meali |
11,12. İşte o gün, daldıkları saçmalıklarla oyalanan yalancıların vay haline! |
Muhammed Esed Meali |
[bütün hayatları boyunca] tamamen boş şeylerle oyalanıp duranların; |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Onlar ki daldıkları oyunda oynuyor olacaklar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
O kimseler ki, onlar bir bataklıkta oynarlar. |
Suat Yıldırım Meali |
Onlar ki daldıkları batıl içinde oynayıp dururlar. |
Süleyman Ateş Meali |
O daldıkları batıl içinde oynayıp duranlar, |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onlar boş işlere dalıp eğlenenlerdir. |
Şaban Piriş Meali |
Ki onlar, boş şeylere dalıp, oynuyorlardı. |
Ümit Şimşek Meali |
Onlar ki daldıkları şeyde oynayıp duruyorlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ki onlar bir batağa dalmış oynamaktadırlar. |
M. Pickthall (English) |
Who play in talk of grave matters; |
Yusuf Ali (English) |
That play (and paddle) in shallow trifles. |