Tûr Suresi 29. Ayet


Arapça

فَذَكِّرْ فَمَا أَنتَ بِنِعْمَتِ رَبِّكَ بِكَاهِنٍ وَلَا مَجْنُونٍ


Türkçe Okunuşu

Fe zekkir fe mâ ente bi ni’meti rabbike bi kâhinin ve lâ mecnûn(mecnûnin).


Kelimeler

fe o zaman, böylece
zekkir zikret, hatırlat, uyar
fe o zaman, böylece
mâ ente sen değilsin
bi ni'meti ni'metiyle, ni'meti sayesinde
rabbi-ke senin Rabbin
bi kâhinin kâhin
ve lâ mecnûnin ve mecnun değil

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Şu halde Sen (Ey Nebim!) öğüt verip-hatırlat; çünkü Sen, Rabbinin nimetiyle ne kâhinsin, ne mecnun. (Sana iftira edenler, asıl kendileri delidir ve nasipsizdir.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Artık öğüt ver, gerçekten de Rabbinin nimeti sayesinde sen, ne kahinsin, ne deli.
Abdullah Parlıyan Meali Öyleyse ey Muhammed! Sen bütün insanlara öğüt ver. Çünkü sen, Rabbinin nimeti sayesinde, inkârcıların dedikleri gibi ne bir kahinsin, ne de bir deli.
Ahmet Tekin Meali Öğüt ver, tebliğ görevini yapmaya devam et. Rabbinin, sana ihsan ettiği vahyi, peygamberlik nimeti sebebiyle, sana kâhin de, cinlere mahkûm olmuş biri de, deli de diyemezler. Sen kâhin de, cinlere mahkûm olmuş biri de, deli de değilsin.
Ahmet Varol Meali O halde sen öğüt ver. Rabbinin nimetiyle sen ne bir kâhinsin ne de mecnun.
Ali Bulaç Meali Şu halde sen, öğüt verip-hatırlat; çünkü sen, Rabbinin nimetiyle ne kahinsin, ne mecnun.
Ali Fikri Yavuz Meali O halde (Ey Rasûlüm, sen) öğüd ve nasihata devam et; çünkü sen, Rabbinin (nübüvvet ve İslâm) nimeti sayesinde ne kâhinsin, ne mecnûn...
Bahaeddin Sağlam Meali Artık sen uyar (tebliğ et.) Sen, Rabbinin sana verdiği nimet sayesinde, ne kâhinsin ne de deli.
Bayraktar Bayraklı Meali Sen öğüt ver! Rabbinin nimeti sayesinde sen ne kâhinsin ne de bir deli.
Cemal Külünkoğlu Meali (Ey Resulüm!) Sen tebliğ ve irşada devam et! Çünkü sen Rabbinin (peygamberlik ve İslam) nimeti sayesinde ne kâhinsin, ne de mecnun.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Öğüt ver; Rabbinin nimetiyle sen, ne kahinsin ne de delisin.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) (Ey Muhammed!) O hâlde, sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde, sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.
Diyanet Vakfı Meali (Resûlüm!) Sen öğüt ver. Rabbinin lütfuyla sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.
Edip Yüksel Meali Sen öğüt ver. Rabbinin sana olan iyiliği sayesinde sen ne bir kahinsin, ne de deli.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali (Ey Muhammed!) sen hatırlat, öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde sen ne kâhinsin, ne de mecnûn.
Elmalılı Meali (Orjinal) O halde va'z-u tezkire devam et, çünkü sen, rabbının ni'meti hakkı için, ne kâhinsin ne de mecnun
Hasan Basri Çantay Meali (Habîbim) sen hemen öğüt vermekde devam et. Öyle ya, sen Rabbinin ni'meti sayesinde ne bir kâhin, ne de bir mecnun değilsin.
Hayrat Neşriyat Meali (Ey Resûlüm!) O hâlde nasîhat et; çünki Rabbinin ni'meti hakkı için, sen ne bir kâhinsin, ne de bir mecnun!
İlyas Yorulmaz Meali (Rabbini) Düşün. Sen O nun nimeti ile ne bir kehanette bulunan, nede deli olan birisisin.
Kadri Çelik Meali O halde sen, öğüt verip hatırlat; çünkü sen, Rabbinin nimetiyle ne bir kâhinsin, ne de bir mecnun.
Mahmut Kısa Meali O hâlde, ey şanlı Elçi! Sen bunları haber vererek insanlara öğüt ver! Onlar ne derlerse desinler; Rabb’inin sonsuz şefkat ve nîmeti sayesinde, sen ne kâhinsin, ne de deli!
Mehmet Türk Meali (Ey Muhammed!) Sen sadece hatırlat. Çünkü Rabbinin nîmeti sayesinde sen kâhin de değilsin, mecnun da değilsin.
Muhammed Esed Meali ÖYLEYSE [ey Muhammed, bütün insanlara] öğüt ver: çünkü, Rabbinin rahmetiyle, sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.
Mustafa İslamoğlu Meali (EY NEBİ!) Öğüt vermeyi (sürdür); şüphesiz, -Rabbinin nimeti sayesinde- senin bir kâhin ve bir mecnun olma ihtimalin asla bulunmamaktadır.[4758]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Artık sen öğüt vermeğe devam et. Çünkü sen Rabbin nîmeti hakkı için ne bir kâhînsin ve ne de bir mecnûn.
Suat Yıldırım Meali Ey Resulüm, sen irşad ve nasihatina devam et! Sen Rabbinin ihsanı sayesinde kâfirlerin iddia ettikleri gibi kâhin de değilsin, deli de değilsin. *
Süleyman Ateş Meali (Ey Muhammed), Sen hatırlat, öğüt ver. Rabbinin ni'meti sayesinde sen ne kahinsin, ne de mecnun.
Süleymaniye Vakfı Meali Onları bilgilendirmeye devam et. Sahibinin nimeti sayesinde sen, ne geleceği bildiğini sanan birisin (kâhin[*]) ne de cinlerin (şeytanların) etkisindesin.*
Şaban Piriş Meali -Sen, öğüt ver. Kesinlikle sen Rabbinin nimeti sayesinde ne medyumsun ne de mecnun (dinlenmiş)
Ümit Şimşek Meali Sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde sen ne kâhinsin, ne de deli.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Artık hatırlat, öğüt ver! Rabbinin nimetine yemin olsun ki, sen ne kâhinsin ne de cin çarpmış.
M. Pickthall (English) Therefor warn (men, O Muhammad). By the grace of Allah thou art neither soothsayer nor madman.
Yusuf Ali (English) Therefore proclaim thou(5063) the praises (of thy Lord): for by the Grace of thy Lord, thou art no (vulgar) soothsayer, nor art thou one possessed.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları