Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
İman edenler ve nesillerinden bu iman (ve istikamet) üzere kendilerini izleyenler (var ya) ; Biz onları da (iman ve itaat ehlinin mü’minzürriyetlerini de aynı nimet ve faziletlere ulaştıracağız, cennete onları da kavuşturup) kendilerine katacağız. (Ama Biz) Onların amellerinden de hiçbir şey eksiltmiş olmayacağız. Herkes kendi (ahiret) kazancı karşılığı (kurtulmak üzere, ipotekli kefil misali) rehin (alınmış) konumundadır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve inananlarla soylarından, inanarak onlara uyanları, soylarından gelenlerle birleştirir, buluştururuz ve yaptıklarının mükafatından hiçbir şeyi eksiltmeyiz; herkes, kazancına bağlıdır. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Onlar ki, inandılar, soyları da imanda kendilerine uydu. Onları cennete sokarken soylarını da kendilerine eriştirip, cennete katmışızdır ve kendi amellerinin sevabından da, hiç birşey eksiltmemişizdir. Ama sonunda herkes kendi kazandığına bağlıdır, yani ona göre ceza veya mükafat görecektir. |
Ahmet Tekin Meali |
İman edenlerin, nesilleri de iman ile kendilerine tâbi olanların, işte biz onların nesillerinin mükâfatını da, atalarının mükâfatına denk tuttuk. Atalarının devamlı, bilinçli amellerinin mükâfatından da, bir şey eksiltmedik. Sonuçta ehliyeti hâiz herkes işlediği amellerin, hak ettiklerinin karşılığında sorumlu tutuluyor, kendisini rehin ediyor.* |
Ahmet Varol Meali |
İman edip nesilleri de imanda kendilerini izleyenler var ya, onların nesillerini kendilerine katmış ve kendi amellerinden bir şey eksiltmemişizdir. Her kişi kazandığına karşılık bir rehindir. [2]* |
Ali Bulaç Meali |
İman edenler ve zürriyetleri kendilerini imanda izleyenler; Biz onların zürriyetlerini de olara katıp-ekledik. Amellerinden hiç bir şeyi eksiltmedik. Her kişi kendi kazandığına karşılık bir rehindir. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Dünyada) iman edenlere ve zürriyetleri de iman edib kendilerine uyanlara, (ahirette) zürriyetlerine kavuştururuz. (Onları da, baba ve dedeleri gibi cennete koruz ve derecelerini yükseltiriz.) Bununla beraber (baba ve dedelerinin) amellerinden hiç bir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır, (iyi amel işlerse kurtulur, değilse helâk olur.) |
Bahaeddin Sağlam Meali |
İman edip de zürriyetleri iman ile kendilerine tabi olanlara zürriyetlerini kavuştururuz. Ve yaptıklarından hiçbir şey eksiltmeyiz. Her insan kendi yaptığına bağlıdır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
İnananlar ve soyları da imanlı olarak kendilerine uyanları, soyları ile buluştururuz. Onların yaptıklarından hiçbir şeyi eksiltmeyiz. Herkes kazandığına karşılık rehindir.[587]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Dünyada) iman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, işte biz onların nesillerini (ahirette) kendilerine kavuştururuz. Bununla beraber onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Her kişi, kendi kazandığına karşılık bir rehindir (ona göre muamele görecektir). |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
İnanan, soyları da inançta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların işlediklerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
İman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, biz onların nesillerini kendilerine kattık. Bununla beraber onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazandığı karşılığında rehindir. |
Diyanet Vakfı Meali |
İman eden ve soylarından gelenlerde, imanda kendilerine tâbi olanlar (var ya)! İşte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Onların amellerinden de bir şey eksiltmedik. Herkes kazandıklarına karşı bir rehindir. * |
Edip Yüksel Meali |
Soyları tarafından izlenen inananlara soylarını da katarız ve onların yaptıklarından hiç bir şeyi eksiltmeyiz. Herkes kazanmış olduğu şeylerin bir ipoteğidir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
İman edip zürriyetleri de iman ile kendilerine tâbi olanlar (yok mu?); işte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Kendilerinin amellerinden birşey de eksiltmedik. Herkes kendi kazandığına bağlıdır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve İyman edenleri ki zürriyyetleri de iyman ile arkalarından gelmiş, zürriyyetlerini kendilerine ilhak etmişizdir, bununla beraber kendilerine amellerinden hiç bir şey eksiltmemişizdir, herkes kazancına bağlıdır |
Hasan Basri Çantay Meali |
İman edib de zürriyyetleri de îman ile kendilerine tâ'bi olanlar (yok mu?) biz onların nesillerini de kendilerine katdık. Kendilerinin amelinden bir şey de eksiltmedik. Herkes kazancı mukaabilinde bir rehindir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Ve îmân edip zürriyetleri de kendilerine îmân ile tâbi' olanlara gelince, (biz) onların zürriyetlerini (Cennette) kendilerine katmışızdır; bununla berâber onların amellerinden kendilerine hiçbir şey eksiltmemişizdir. Her kişi, kendi kazandığına karşılık (bizzat kendi nefsiyle) bir rehindir! |
İlyas Yorulmaz Meali |
İman edenleri ve iman ederek onların izinden giden soylarını da onların yanlarına katarız ve biz hiçbir kimsenin yaptıklarını eksiltmeyiz. Her kişi yaptığının karşılığı olarak layık olduğu yerde tutulur. |
Kadri Çelik Meali |
İman edenler ve soyları da imanda kendilerine tabi olanlar (var ya), biz onların soylarını da kendilerine katıp ekleriz. Onların amellerinden hiç bir şeyi eksiltmeyiz. Her kişi, kendi kazanmakta olduğuna karşılık bir rehindir. |
Mahmut Kısa Meali |
Onlar ki, ayetlerime yürekten iman ettiler ve kendilerinden sonra gelen nesilleri de inanç konusunda onları izledi. İşte onların nesillerini, —kendilerinin hak ettiği dereceye ulaşamamış bile olsalar— cennette kendileriyle bir araya getireceğiz ve yaptıkları hiçbir güzel davranışı karşılıksız bırakmayacağız. Fakat hiç kimseyi de, “birilerinin hatırına” cehennemden kurtarmayacağız. Çünkü herkes, kazandığı şeyler karşılığında rehin tutulmuştur ve ancak kendi yaptığı iyilikler sayesinde kurtuluşa erebilecektir. |
Mehmet Türk Meali |
Biz soyları îmanda kendilerine uyan Müslümanların soylarını, kendilerine kavuştururuz ve onların sevaplarından da bir şey eksiltmeyiz.1 -(Ama yine de) herkes(in kurtuluşu) kendi kazandığına bağlıdır.-2* |
Muhammed Esed Meali |
Kendileri iman eden ve soyları bu imanı sürdürecek olanlara gelince, Biz onları soyları ile bütünleştirecek ve işlerini heder ettirmeyeceğiz: 9 [ama, sonuçta] herkes kendi kazandığının hesabını verecek. 10 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Kendileri iman eden ve soyları da bu muhteşem[4751] imanı izleyenlere gelince: Biz onları soylarıyla buluşturacağız ve kendi yaptıklarının (karşılığından) da hiçbir şey eksiltmeyeceğiz;[4752] (ne ki) herkesin (akıbeti) kendi kazandıklarına bağlıdır.[4753]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve o kimseler ki, imân ettiler ve kendilerine zürriyetleri de imân ile tâbi oldular, onlara zürriyetlerini de kattık ve onlar için amellerinden bir şeyi de eksiltmedik. Her bir şahıs, kendi kazandığı şeye bağlıdır. |
Suat Yıldırım Meali |
Kendileri iman edip zürriyetleri de iman ile kendilerinin izinden gidenlerin nesillerini de kendilerine kavuştururuz. Onların emeklerinden hiçbir şeyin mükâfatını eksiltmeyiz. Onlardan her biri kazandığı güzel neticeleri ile daimdir. [74, 38-40; 13, 23]* |
Süleyman Ateş Meali |
Kendileri inanmış, zürriyetleri de imanda kendilerine uymuş olan kimselerin zürriyetlerini de kendilerine katmışızdır; kendi ameller(inin sevab)ından da hiçbir şey eksiltmemişizdir. Herkes kendi kazandığına bağlıdır. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Nesillerinden, inanıp güvenmiş (imanlı) olarak kendilerini takip etmiş olanları da o müminlere katarız. Onların yaptıklarından bir şey de eksiltmeyiz[1]. Çünkü herkesi, kendi kazandığı bağlar[2].* |
Şaban Piriş Meali |
İman edenleri, soylarından da iman ederek onlara tabi olanları bir araya getirdik. Çalışmalarından hiç bir şey eksiltmedik. Her kişi kazancına bağlı bir rehinedir. |
Ümit Şimşek Meali |
İman edenleri ve onların nesillerinden iman ederek kendilerine tâbi olanları birbirine kavuşturmuş, kimsenin çalışmasından da birşeyi eksiltmemişizdir. Herkes kendi kazancına bağlıdır.(4)* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İman edip zürriyetleri de imanda kendilerine uyanların, soy-soplarını da kendilerine katmışızdır. Ve kendi amellerinden kendilerinin hiçbir şeyini eksiltmemişizdir. Her kişi, kazandığı karşılığında bir rehindir. |
M. Pickthall (English) |
And they who believe and whose seed follow them in faith, We cause their seed to join them (there), and We deprive them of naught of their (life's) work. Every man is a pledge for that which he hath earned. |
Yusuf Ali (English) |
And those who believe and whose families(5054) follow them in Faith,- to them shall We join their families: Nor shall We deprive them (of the fruit) of aught of their works: (Yet) is each individual in pledge for his deeds.(5055)* |