Tûr Suresi 16. Ayet


Arapça

اصْلَوْهَا فَاصْبِرُوا أَوْ لَا تَصْبِرُوا سَوَاء عَلَيْكُمْ إِنَّمَا تُجْزَوْنَ مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ


Türkçe Okunuşu

Islevhâ fasbirû ev lâ tasbirû sevâun aleykum, innemâ tuczevne mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).


Kelimeler

ıslevhâ ona yaslanın
fe isbirû artık sabredin
ev veya
lâ tasbirû sabretmeyin
sevâun eşittir, birdir
aleykum size, sizi
innemâ ancak, sadece
tuczevne karşılık (ceza) göreceksiniz
olmadı
kuntum siz iseniz
ta'melûne yaptıklarınız şeylerden

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali "Girin ona; artık (cehennemde) ister sabredin, ister sabretmeyin. Sizin için birdir. Siz ancak, yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz" (denilerek, kâfirler ve zalimler cehenneme kapatılacaktır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Girin ona da artık sabredin, yahut etmeyin, birdir size; ancak yaptığınızın karşılığı olarak cezalanacaksınız.
Abdullah Parlıyan Meali Girin o cehenneme, artık ister sabredip katlanın, isterse katlanmayın sizin için farketmez, siz yalnızca yapmış olduğunuzun karşılığını görüyorsunuz.
Ahmet Tekin Meali Cehennemi boylayarak yanın. İster tahammül edin, isterseniz tahammülsüz davranarak ağlayıp sızlanın. Sizin için değişen bir şey olmayacak. İşlediğiniz amellerin cezasını elbette çekeceksiniz.
Ahmet Varol Meali Girin oraya. Artık ister dayanın ister dayanmayın. Sizin için birdir. Siz ancak yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz."
Ali Bulaç Meali 'Girin ona; artık ister sabredin, ister sabretmeyin. Sizin için birdir. Siz ancak, yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz.'
Ali Fikri Yavuz Meali Girin oraya (cehenneme)! İster azabına sabredin, ister etmeyin; artık hepsi bir... Hep yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.
Bahaeddin Sağlam Meali Artık oraya dolanın. İster dayanın, ister dayanmayın, size eşit olacaktır. Siz ancak yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.
Bayraktar Bayraklı Meali Oraya girin, artık ona dayanmanız da dayanmamanız da sizin için farketmez. Siz sadece yaptığınızın karşılığını görmektesiniz.
Cemal Külünkoğlu Meali “Girin oraya. İster dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Size ancak yapmakta olduğunuzun karşılığı veriliyor.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) 15,16. Bu bir büyü müdür, yoksa hala görmez misiniz? Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artık birdir; ancak işlediklerinizin karşılığını görüyorsunuz" denir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) “Girin oraya. İster dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Size ancak yapmakta olduğunuzun karşılığı veriliyor.”
Diyanet Vakfı Meali Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artık sizin için birdir. Siz ancak yaptıklarınızın karşılığına çarptırılacaksınız.
Edip Yüksel Meali Orda yanın. İster sabredin, ister sabretmeyin sizin için değişmeyecektir. Yaptığınızın karşılığını görmektesiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Girin oraya, ister sabredin ister etmeyin artık sizin için birdir. Siz hep yaptıklarınıza göre cezalandırılacaksınız" (denilecek).
Elmalılı Meali (Orjinal) Yaslanın ona bakalım, ister sabredin, ister etmeyin, artık hepsi bir, hep yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz
Hasan Basri Çantay Meali Girin oraya! İster dayanın, ister dayanmayın, sizce birdir. Siz ancak yapageldiklerinizin cezasına çarpılıyorsunuz».
Hayrat Neşriyat Meali Girin oraya! Artık sabretseniz de, sabretmeseniz de sizin için birdir. (Siz) ancak yapmakta olduklarınızla cezâlandırılacaksınız.
İlyas Yorulmaz Meali O ateşe girin. İster sabredin, iterseniz sabretmeyin, sizin için değişmez, yaptıklarınızın karşılığı olarak cezanızı bu ateşte çekeceksiniz.
Kadri Çelik Meali “Girin ona! Artık ister sabredin, ister sabretmeyin; sizin için birdir. Siz ancak, yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz.”
Mahmut Kısa Meali “Şimdi hor ve hakir bir hâlde girin oraya! Artık ateşin acısına ister dayanın, ister dayanmayın, sizin için değişen bir şey olmayacaktır! Boşuna sızlanmayın, sadece yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz!”
Mehmet Türk Meali “Haydi girin ona. Artık sabretseniz de sabretmeseniz de sizin için fark etmez. Siz, sadece yaptıklarınızla cezâlandırılıyorsunuz.” (denilecek.)
Muhammed Esed Meali [İşte şimdi] onu çekin! Ama [ister] sabredin, ister etmeyin, sizin için fark etmez: siz, yalnızca yapmış olduğunuzun karşılığını görüyorsunuz.” 6
Mustafa İslamoğlu Meali Orayı boylayın![4748] Artık ister sabredin, ister sabretmeyin; size ilişkin (hüküm) değişmez: çünkü siz, sadece yaptıklarınızın cezasını çekmektesiniz.”*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Oraya giriniz, artık sabredin veya sabretmeyin, size müsavîdir. Siz ancak yapar olduğunuz şey ile cezalandırılmış olacaksınız.
Suat Yıldırım Meali Girin oraya! İster dayanın, ister dayanamayın, artık hepsi bir! Siz sadece ne yaptıysanız onun karşılığını bulacaksınız.
Süleyman Ateş Meali Girin ona, ister dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Ancak yaptıklarınıza göre cezalandırılacaksınız.
Süleymaniye Vakfı Meali Kızarın orada! Dayansanız da dayanmasanız da fark etmez. Size çektirilen sadece yaptığınızın cezasıdır.”
Şaban Piriş Meali Girin oraya! İster sabredin, ister sabretmeyin, sizin için birdir, eşittir. Ancak yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız.
Ümit Şimşek Meali Girin oraya! Artık ister dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Çünkü yaptıklarınızın cezasını çekiyorsunuz.
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Dalın ona! Artık ister sabredin ister sabretmeyin. Sizin için hepsi birdir. Siz ancak yapıp ettiğiniz şeylerin karşılığıyla yüz yüze geleceksiniz."
M. Pickthall (English) Endure the heat thereof, and whether ye are patient of it or impatient of it is all one for you. Ye are only being paid for what ye used to do.
Yusuf Ali (English) "Burn ye therein: the same is it to you whether ye bear it with patience, or not:(5048) Ye but receive the recompense of your (own) deeds."*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları