Tûr Suresi 19. Ayet


Arapça

كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئًا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ


Türkçe Okunuşu

Kulû veşrebû henîen bi mâ kuntum ta’melûne.


Kelimeler

kulû yeyin
ve işrebû ve için, içiniz
henîen afiyetle
bi-mâ şey ile, sebebiyle
kuntum siz iseniz
ta'melûne (kuntum ta'melûne) yapıyorsunuz (yapmış olduğunuz, yaptıklarınız)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Onlara: Dünyada Allah için) "Yaptıklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için" (diye iltifatlar yağdırılmaktadır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Yiyin ve için, afiyetler olsun, yaptığınız şeylere karşılık.
Abdullah Parlıyan Meali “İşlediklerinize karşılık afiyetle, gönül huzuru içinde, yiyiniz, içiniz
Ahmet Tekin Meali Yeyiniz, içiniz, işlediğiniz devamlı, bilinçli amellere karşılık afiyet olsun.
Ahmet Varol Meali "Yapmakta olduklarınıza karşılık afiyetle yiyin ve için."
Ali Bulaç Meali 'Yaptıklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için.'
Ali Fikri Yavuz Meali (Allah onlara şöyle buyurur: Dünyada iman ve ibadet edib) çalıştığınız için afiyetle yeyin, için;
Bahaeddin Sağlam Meali (Onlara:) “Yaptıklarınıza karşılık olarak afiyet ile yiyin ve için!” (der.)
Bayraktar Bayraklı Meali 19,20. Onlara şöyle denecektir: “Dizili koltuklara yaslanarak, yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyiniz, içiniz!” Onlara çok güzel eşler de veririz.
Cemal Külünkoğlu Meali (Onlara:) “Dünya'da yaptıklarınızın karşılığı olarak, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir.
Diyanet İşleri Meali (Eski) 19,20. Onlara şöyle denir: "İşlediklerinizden ötürü, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin için." Onlara, ceylan gözlü eşler veririz.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) 19,20. Onlara, “Dünya’da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir.
Diyanet Vakfı Meali 19, 20. Onlara: Yaptıklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak âfiyetle yeyin, için (denilir). Ayrıca biz onları, ceylan gözlü hûrilerle evlendirmişizdir.
Edip Yüksel Meali Yapmış olduklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için" (denilir.)
Elmalılı Meali (Orjinal) Yeyin için, afiyetler olsun çalıştığınız için
Hasan Basri Çantay Meali (Şöyle denilir:) «(İyi) amel (ve hareket) etmiş olduğunuz için aafiyetle yeyin, için».
Hayrat Neşriyat Meali (Kendilerine:) “Yapmakta olduklarınıza karşılık (mükâfât olarak) âfiyetle yiyin, için!” (denilir.)
İlyas Yorulmaz Meali Yaptıklarınızın karşılığı olarak, afiyetle yiyin, için.
Kadri Çelik Meali “Yapmakta olduklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için.”
Mahmut Kısa Meali Onlara denilecek ki: “Yapmış olduğunuz güzel davranışlara karşılık dilediğiniz nîmetlerden afiyetle yiyin, için!”
Mehmet Türk Meali 19,20. (Onlara cennette: “Dünyada) yaptıklarınızın karşılığı olarak sıra sıra dizilmiş tahtlar üzerinde kurulup oturarak afiyetle yiyin, için.” (denilir. Ayrıca) Biz, onları güzel gözlü, beyaz tenli ve kusursuz eşlerle de evlendireceğiz.1*
Muhammed Esed Meali [Ve onlara:] “Yapmış olduklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyip için,
Mustafa İslamoğlu Meali (ve onlara diyecek ki): “Vaktiyle yapmış olduğunuz şeylere bir karşılık olarak yiyin, için, afiyet olsun!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Yeyiniz ve içiniz âfiyetler olsun, işler olduğunuz şey sebebiyle.
Suat Yıldırım Meali 19, 20. Ve onlara denilir ki: “Dünyada yaptığınız güzel davranışlardan ötürü: “Yiyin, için, afiyetler olsun! ” Onlar sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Kendilerine temiz ve güzel hurileri de eş yaparız. [37, 44]
Süleyman Ateş Meali Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için;
Süleymaniye Vakfı Meali Onlara şöyle denir: “Yiyin için; afiyet olsun. Bu, yaptıklarınıza karşılıktır.”
Şaban Piriş Meali -Yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetli yiyin için!
Ümit Şimşek Meali Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yiyin, için.
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak afiyetle yiyin, için;
M. Pickthall (English) (And it is said until them): Eat and drink in health (as reward) for what ye used to do,
Yusuf Ali (English) (To them will be said:)(5050) "Eat and drink ye, with profit and health,(5051) because of your (good) deeds."*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları