Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ve orada, acı bir azaptan korkanlar için (ürkütücü) bir ayet ve ibret bırakıverdik. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve orada, elemli azaptan korkanlara bir delil bırakmıştık. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ve o memlekette acıklı azaptan korkanlar için, apaçık belgeler, kalıntılar ve ibretli manzaralar bıraktık. |
Ahmet Tekin Meali |
Can yakıp, inleten müthiş azaptan korkanlar için orada kalıntılar, ibretler, uyarı işareti bıraktık. |
Ahmet Varol Meali |
Orada acıklı azaptan korkanlar için bir işaret bıraktık. |
Ali Bulaç Meali |
Ve orada, acı bir azabtan korkanlar için bir ayet bıraktık. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Ve öyle acıklı azabdan korkacaklar için orada bir ibret nişanesi bıraktık, (o memleketi harabe ve taş yığını haline getirdik). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Elem verici azaptan korkanlar için, orada önemli bir ayet bıraktık. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
O helak olan toplumu o ülkede, elem verici azaptan korkanlar için bir ders olarak bıraktık. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Ve böylece (o kenti taş yığını haline getirerek) şiddetli azaptan korkanlar için orada bir işaret, bir mesaj bıraktık. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Can yakıcı azabdan korkanlar için, o beldede bir işaret, bir kalıntı bıraktık. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Orada, elem dolu azaptan korkacaklar için bir ibret bıraktık. |
Diyanet Vakfı Meali |
Acı azaptan korkanlar için orada bir işaret bıraktık. |
Edip Yüksel Meali |
Acı azaptan korkacaklar için orada bir ders bıraktık. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz orada acı bir azabdan korkan kimseler için bir ibret nişanesi bıraktık. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve öyle elîm azabdan korkacaklar için orada bir âyet bıraktık |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Bununla beraber) orada elem verici azâbdan, korkacaklar için, bir alâmet de bırakdık. |
Hayrat Neşriyat Meali |
O (pek) elemli azabdan korkanlar için de orada (ibret alınacak) bir alâmet bıraktık! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Daha sonra gelecek olan Allah dan korkanlar için, onlara verdiğimiz can yakıcı azabı, alınacak bir ibret olarak bıraktık. |
Kadri Çelik Meali |
Ve orada, acıklı bir azaptan korkanlar için bir alamet bıraktık. |
Mahmut Kısa Meali |
Geride kalan zâlimleri ise, korkunç bir azapla yerle bir ettik ve can yakıcı azaptan korkanlar için, oradakilerin başına gelen felâketi belgeleyen tarihi kalıntılar ve ibret verici işâretler bıraktık. |
Mehmet Türk Meali |
Ve orada acıklı azaptan korkanlar için (dillere destan) bir işaret1 bıraktık.* |
Muhammed Esed Meali |
Ve böylece [bütün zalimleri bekleyen] şiddetli azaptan korkanlar için orada 25 bir işaret, bir mesaj bıraktık. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Ve elem verici azaptan korkacak olan kimseler için orada bir işaret, bir mesaj bıraktık. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve pek acıklı azabtan korkacaklar için orada bir alâmet bıraktık. |
Suat Yıldırım Meali |
Ve öyle acı bir azaptan korkanlar için, orada bir alâmet bıraktık. * |
Süleyman Ateş Meali |
Acı azabdan korkanlar için orada bir ibret bıraktık.* |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Üzüntü verici azaptan korkanlar için orada bir belge (ayet) de bıraktık. |
Şaban Piriş Meali |
Orada, acı azaptan korkan kimseler için bir işaret bıraktık. |
Ümit Şimşek Meali |
Sonra orada, o acı azaptan korkanlar için bir alâmet bıraktık. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Acıklı azaptan korkanlar için orada bir işaret bıraktık; |
M. Pickthall (English) |
And We left behind therein a portent for those who fear a painful doom. |
Yusuf Ali (English) |
And We left there a Sign for such as fear the Grievous Penalty.(5015)* |