Zâriyât Suresi 41. Ayet


Arapça

وَفِي عَادٍ إِذْ أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ الرِّيحَ الْعَقِيمَ


Türkçe Okunuşu

Ve fî âdin iz erselnâ aleyhimur rîhal akîm(akîme).


Kelimeler

ve fî âdin ve Ad kavminde
iz erselnâ biz göndermiştik
aleyhi ona, onun üzerine
er rîha rüzgâr
el akîme yok eden, akamete uğratan

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Ad (kavmin) de de (ibretler vardır) . Hani onların üzerine köklerini kurutup kesen (akim) bir rüzgâr gönderdik de (her tarafı yıkıp geçiyordu) ;
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Âd kavminde de bir delil var; hani onlara, her şeyi kasıp kavuran bir fırtına göndermiştik.
Abdullah Parlıyan Meali Ve tüm günahkarları yok eden kasırgayı, üzerlerine saldığımız Âd kavminin başına gelenlerde de, aynı ibretleri görebilirsiniz.
Ahmet Tekin Meali Âd kavminde de ibretler vardır. Üzerlerine, köklerini kurutmakla görevli bir rüzgâr estirmiştik.
Ahmet Varol Meali Ad (kavminde) de (ibret vardır). Hani onların üzerlerine o kökleri kesen (kısır) rüzgarı göndermiştik.
Ali Bulaç Meali Ad (kavmin)de de (ayetler vardır). Hani onların üzerine köklerini kesen (akim) bir rüzgar gönderdik.
Ali Fikri Yavuz Meali Âd kavminde de ibret vardır: Hani onların üzerine o kökü kurutan rüzgârı göndermiştik.
Bahaeddin Sağlam Meali Ad kavminde de önemli ayetler vardır. Hani onların üzerine uğursuz bir rüzgâr gönderdik;
Bayraktar Bayraklı Meali ‘Âd kavminde de dersler vardır. Onlara kasıp kavuran rüzgârı göndermiştik.
Cemal Külünkoğlu Meali Âd kavminde de ibretler vardır. Hani onların üzerine (yaptıkları yüzünden) köklerini kesen bir rüzgâr göndermiştik.
Diyanet İşleri Meali (Eski) 41,42. Ad milletinin başından geçende de ibret vardır: Onların üzerine, uğradığı her şeyi bırakmayıp toza çeviren kuru bir rüzgar gönderdik.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Âd kavminde de ibretler vardır. Hani onların üzerine köklerini kesen rüzgârı göndermiştik.
Diyanet Vakfı Meali Âd kavminde de (ibretler vardır). Onlara kasıp kavuran rüzgârı göndermiştik.
Edip Yüksel Meali Ad halkında da (bir ders vardır). Üzerlerine korkunç bir rüzgar gönderdik.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Âd kavminin helâkinde de bir ibret vardır. Hani biz onların üzerine köklerini kesecek bir rüzgar göndermiştik.
Elmalılı Meali (Orjinal) Bir de Âd de: ki üzerlerine o köklerini kesen rüzgarı salıvermiştik
Hasan Basri Çantay Meali Aad (kavminin helak edilmesin) de de (ibret vardır). Hani onların üzerine o kısır rüzgârı göndermişdik.
Hayrat Neşriyat Meali Âd (kavmin)de de (ibretler vardır); o vakit onların üzerine (helâk edici) o kısır rüzgârı göndermiştik.
İlyas Yorulmaz Meali Ad topluluğuna, her şeyi silip süpüren rüzgarı göndermemizde de, alınacak ibretler var.
Kadri Çelik Meali Ad kavminde de (ibretler vardır). Onlara kasıp kavuran rüzgârı göndermiştik.
Mahmut Kısa Meali İsyankâr Âd kavminin başına gelenlerde de sizin için bir ibret dersi vardır: Hani onların üzerine, o ölümcül fırtınayı göndermiştik.
Mehmet Türk Meali Âd (kavmi kıssasında) da (ibretler vardır. Biz,) onların üzerine de köklerini kazıyan bir rüzgâr gönderdik.
Muhammed Esed Meali Ve; canlıları yok eden kasırgayı üzerlerine saldığımız ‘Âd [kavminin başına gelenlerde] de [aynı mesajı bulursunuz],
Mustafa İslamoğlu Meali Aynı (mesaj) ‘Âd kıssasında da var: Hani onlara da köklerini kurutan bir fırtına göndermiştik.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve Âd (kavminin kıssasında da (ibret vardır). O vakit ki, onların üzerine faidesiz, muzır rüzgarı gönderdik.
Suat Yıldırım Meali Âd halkında da alınacak dersler vardır. Onlara da ortalığı kasıp kavuran köklerini kurutan bir kasırga gönderdik.
Süleyman Ateş Meali Ad(kavmin)de de (ibret alınacak şeyler vardır). Onlara, köklerini kesen bir rüzgar gönderdik.
Süleymaniye Vakfı Meali Ad Kavmi hakkında da bilgin var. Hani üzerlerine köklerini kurutan bir rüzgar göndermiştik.
Şaban Piriş Meali Âd'da da vardır. Onların üzerine ölüm rüzgarı göndermiştik.
Ümit Şimşek Meali Âd kavminde de ibretler vardır. Onların üzerine de Biz köklerini kazıyan rüzgârı göndermiştik.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Âd kavminde de bir ibret var. Onlar üzerine, her şeyi yerinden söken rüzgârı göndermiştik.
M. Pickthall (English) And in (the tribe of) Aad (there is a portent) when We sent the fatal wind against them.
Yusuf Ali (English) And in the ´Ad (people)(5018) (was another Sign): Behold, We sent against them the devastating Wind:*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları