Zâriyât Suresi 59. Ayet


Arapça

فَإِنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُوا ذَنُوبًا مِّثْلَ ذَنُوبِ أَصْحَابِهِمْ فَلَا يَسْتَعْجِلُونِ


Türkçe Okunuşu

Fe inne lillezîne zalemû zenûben misle zenûbi ashâbihim fe lâ yesta’cilûni.


Kelimeler

fe inne o taktirde muhakkak
li ellezîne için, o kimseler (onlar için)
zalemû zulmettiler
zenûben günah, azap, nasip
misle benzer, gibi
zenûbi günah, azap, nasip
ashâbi-him onların arkadaşları
fe o zaman, böylece
lâ yesta'cilû-ni benden acele istemesinler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Artık şüphesiz zulmedenler için, (geçmişteki) yoldaşlarının kötülüklerine benzer bir günah (ve akıbet) vardır. Şu halde (belalarını bulmak için) acele etmesinler. (Allah onları ve yaptıklarını asla unutmayacaktır.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Kendilerine zulmedenlere, arkadaşlarının payı, gibi bir azap payı var, artık acele etmesinler.
Abdullah Parlıyan Meali Şüphesiz yaratılış gayesi dışında yaşamaya devam edenler, geçmişteki arkadaşları gibi azaptan paylarını alacaklardır. Öyleyse onu acele istemesinler.
Ahmet Tekin Meali Baskı, zulüm ve işkenceyle, temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engelleyenlerin hakka riayet etmeyenlerin, haksızlık edenlerin, şirke girenlerin isyan ve inkârda ısrar edenlerin geçmişteki yandaşlarının payı gibi, azaptan dolgun bir payları vardır. Onu, benden küstahça acele vermemi istemesinler.
Ahmet Varol Meali Muhakkak ki, o zulmedenlerin (geçmişteki) arkadaşlarının payları gibi (azaptan) payları vardır. Şu halde acele etmesinler.
Ali Bulaç Meali Artık gerçekten, zulmedenler için, (geçmişteki) arkadaşlarının günahlarına benzer bir günah vardır. Şu halde acele etmesinler.
Ali Fikri Yavuz Meali Onun için, muhakkak o zulmedenlere (Mekke kâfirlerine, kendilerinden önceki) arkadaşlarının (azab) payı gibi, bir pay vardır. Şimdi o azabı acele istemesinler.
Bahaeddin Sağlam Meali İşte bu zalimler, bilsinler ki; geçmiş benzerlerinin başına ceza ve musibet geldiği gibi, aynısı bunlara da olacaktır. Artık benden o cezanın aceleden gelmesini istemesinler.
Bayraktar Bayraklı Meali Bu haksızlığı yapanların, benzerleri gibi elbette azaptan payları vardır. Artık onun acele gelmesini istemesinler.
Cemal Külünkoğlu Meali Muhakkak ki bu zulmedenlerin de, geçmiş arkadaşlarının payı gibi bir azap payı vardır. O halde (o azabın gelmesi için) acele etmesinler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Zulmedenlerin, geçmiş arkadaşlarının suçlarına benzer suçları vardır; cezalarını Benden acele istemesinler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Şüphesiz zulmedenler için (önceki müşrik) arkadaşlarının azap payı gibi payları vardır. Artık azabımı acele istemesinler.
Diyanet Vakfı Meali Muhakkak ki bu zulmedenlerin de, geçmişlerinin payı gibi (azaptan) bir payları vardır! O halde acele etmesinler!  *
Edip Yüksel Meali Elbette, bu zulmedenlerin de (geçmiş) yoldaşlarının payına benzer bir payları vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Şüphsiz ki, zulmedenlerin geçmiş arkadaşlarının payı gibi, dolgun bir azab payı vardır. Ama şimdi onu acele istemesinler.
Elmalılı Meali (Orjinal) Onun için muhakkak ki o zulm edenlere arkadaşlarının payı gibi dolgun bir pay vardır, şimdi onu acele etmesinler
Hasan Basri Çantay Meali Artık muhakkak ki o zulmedenler için (geçmiş) arkadaşlarının (azâb) hissesi gibi bir nasıyb (-i hüsran) vardır. Şimdi (onu) acele istemesinler.
Hayrat Neşriyat Meali Onun için muhakkak ki o zulmedenlerin (geçmiş) arkadaşlarının nasîbi gibi(azabdan) bir nasibleri vardır; artık benden (onu) acele istemesinler!
İlyas Yorulmaz Meali Şüphesiz ki, haksızlık yapanların işledikleri suç, kendileri gibi zulmedenlerin yaptıkları suçun aynısıdır. O halde benden (bu suçların karşılığını) acilen istemesinler.
Kadri Çelik Meali Zulmedenlerin, geçmiş arkadaşlarının suçlarına benzer suçları (cezaları) vardır. O halde (cezasını) benden acele istemesinler.
Mahmut Kısa Meali Hiç kuşkusuz bugünkü zâlimler de, geçmişte helâk edilmiş olan yoldaşları gibi azaptan paylarına düşeni zamanı gelince mutlaka alacaklardır; o hâlde Benden azâbı çabucak istemesinler! Zira:
Mehmet Türk Meali Bu zâlimler de (geçmişteki) arkadaşlarının payı gibi (azaptan) paylarını kesinlikle alacaklar! O halde onu Benden, acele istemesinler!
Muhammed Esed Meali Gerçek şu ki, zulüm işleyenler, [geçmişteki] arkadaşları gibi [kötülükten] paylarını alacaklardır: 39 öyleyse [akibetlerini] çabuklaştırmayı benden istemesinler!
Mustafa İslamoğlu Meali Bakın, elbette zulmedenlerin payına düşen, geçmişteki kafadarlarının payına düşenin aynısı olacaktır:[4740] şu halde, (bu payı) acele istemelerine gerek yoktur.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Şimdi şüphe yok ki, zulmeden kimseler için arkadaşlarının nâsibleri gibi birçok nâsip vardır, artık acele etmesinler.
Suat Yıldırım Meali Muhakkak ki şimdiki zalimlerin de, daha önceki meslekdaşlarının payı gibi, bir azap payı vardır. Acele etmelerine hiç gerek yok, nasılsa ona kavuşacaklar!
Süleyman Ateş Meali Muhakkak ki, bu zulmedenlerin de (geçmiş) arkadaşlarının payı gibi bir azab payı vardır, (ötekilerin başına gelen azab gibi bir azab bunların da başına gelecektir), acele etmesinler.
Süleymaniye Vakfı Meali Yanlış yapanların cezası (aynı suçu işleyen) arkadaşlarının cezasına denk ceza olacaktır ; acele etmesinler.
Şaban Piriş Meali Zalimlik edenlerin de (kendilerinden önceki) arkadaşlarının günahları gibi günahları vardır. Acele etmesinler.
Ümit Şimşek Meali O zulmedenlerin de, tıpkı gelip geçmiş arkadaşlarının payına benzer şekilde, azaptan birer payı vardır; onun için acele etmesinler.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Şu bir gerçek ki, zulmedenlerin, tıpkı arkadaşlarının günahları gibi günahları vardır. O halde acele etmesinler.
M. Pickthall (English) And lo! for those who (now) do wrong there is an evil day like unto the evil day (which came for) their likes (of old); so let them not ask Me to hasten on (that day).
Yusuf Ali (English) For the Wrong-doers, their portion is like unto the portion of their(5035) fellows (of earlier generations): then let them not ask Me to hasten (that portion)!*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları