Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Ey Resulüm!) Sen (yine de) öğüt verip-hatırlat; çünkü gerçekten öğütle-hatırlatma, mü'minlere yarar sağlayacaktır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve öğüt ver, gerçekten de öğüt, inananlara fayda verir. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ama yine sen kulak veren herkese, öğüt vermeye devam et. Çünkü bu hatırlatmalar mü'minlere fayda sağlar. |
Ahmet Tekin Meali |
Sen yine de, Kur'ân ile öğüt vermeye, tebliğe devam et. Çünkü öğüt mü'minlere fayda verir. |
Ahmet Varol Meali |
Sen öğüt ver. Doğrusu öğüt mü'minlere yarar verir. |
Ali Bulaç Meali |
Sen öğüt verip-hatırlat; çünkü gerçekten öğütle-hatırlatma, mü'minlere yarar sağlar. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Sen, (Kur'an ile) öğüd ver çünkü öğüd ve nasihat müminlere fayda verir. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve (Kur’an ile) uyar. Çünkü zikir, müminlere fayda verir. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Öğüt ver, çünkü öğüt müminlere fayda verir. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Ama yine de (kulak veren herkese) öğüt vermeye devam et! Çünkü bu hatırlatmalar inananlara fayda sağlar! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Öğüt ver; doğrusu öğüt inananlara fayda verir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt mü’minlere fayda verir. |
Diyanet Vakfı Meali |
Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir. |
Edip Yüksel Meali |
Hatırlat, çünkü hatırlatmak inananlara yarar sağlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sen öğüt verip hatırlat. Çünkü, hatırlatmak müminlere fayda verir. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Onunla beraber va'z-u nasıhate devam et, çünkü va'z, mü'minlere fayda verir |
Hasan Basri Çantay Meali |
Sen (sâde Kur'an ile) va'z et. Çünkü şübhesiz öğüt mü'minlere fâide verir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Yine de (Kur'ân ile) nasîhat et; çünki doğrusu nasîhat, mü'minlere fayda verir. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sen yalnızca öğüt ver. Senin vereceğin öğüt inananlara fayda verir. |
Kadri Çelik Meali |
Sen uyarıp hatırlat; çünkü gerçekten uyarıp hatırlatma, müminlere yarar sağlar. |
Mahmut Kısa Meali |
Bununla birlikte, bu çağrıya kulak verecek tertemiz gönüllere ulaşmak için sürekli olarak uyarmaya devam et! Çünkü uyarı, inatçı kâfirlere olmasa bile, inanmaya gönlü olanlara mutlaka fayda verecektir.İşte, yaratılışınızın sebebi olan temel vazifeniz: |
Mehmet Türk Meali |
Sen öğüt vermeye devam et. Çünkü öğüt, ancak îman edenlere fayda verir.1* |
Muhammed Esed Meali |
ama yine de [kulak veren herkese] hatırlatmaya devam et: çünkü bu hatırlatmalar müminlere fayda sağlar. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Sen öğüt vermeyi sürdür; bu öğüdün en azından mü’minlere yararı olur! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve sen öğüt ver. Çünkü şüphe yok, öğüt mü'minlere faide verir. |
Suat Yıldırım Meali |
Bununla beraber yine de hatırlatıp öğüt ver! Zira gerçeği hatırlatıp nasihatte bulunma, inananlara ve inanacaklara fayda verir. |
Süleyman Ateş Meali |
Ama yine de hatırlat, çünkü hatırlatmak inananlara yararlıdır. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Yalnızca (Kuran’dan) bilgi ver. Çünkü o bilgi inananlar için yararlı olur. |
Şaban Piriş Meali |
Öğüt ver, çünkü öğüt inananlara fayda verir. |
Ümit Şimşek Meali |
Öğüt vermeye devam et; çünkü öğüt mü'minlere fayda verir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Hatırlat/öğüt ver; çünkü hatırlatıp öğüt vermek müminlere yarar sağlar. |
M. Pickthall (English) |
And warn, for warning profiteth believers. |
Yusuf Ali (English) |
But teach (thy Message) for teaching benefits the Believers. |