Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Semud (kavmin) de de (ders alınacak şeyler vardır) . Hani onlara: "Belli bir süreye kadar (dünya nimetlerinden) yararlanın (ve Rabbinizi unutmayın!) " deniyordu. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve Semud'da da delil var; hani, muayyen bir zamanadek geçinin demiştik. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Semûd kavminin kıssasında da aynı mesaj vardır ki, biz onlara kısa bir zaman sefanızı sürün bakalım demiştik. |
Ahmet Tekin Meali |
Semûd kavminde de, ibretler vardır. Hani kendilerine:
“Cezalandırma vaktiniz gelinceye kadar, zevk-u safâ sürün, dünya nimetlerinden faydalanın” denilmişti. |
Ahmet Varol Meali |
Semud'da da (ibret vardır). Hani onlara: "Bir süreye kadar yararlanın (geçim sürün)" denmişti. |
Ali Bulaç Meali |
Semud (kavmin)de de (ayetler vardır). Hani onlara: 'Belli bir süreye kadar yararlanın' denmişti. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Semûd kavminde de ibret vardır: Hani onlara “-Bir zamana kadar yaşayın, istifade edin.” denilmişti de, |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Semud’da da önemli ayetler vardır. Hani onlara: “Belli bir süreye kadar yaşayın” denildi. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Semûd olgusunda da dersler vardır. Çünkü onlara, “Belli süreye kadar nimetlerden faydalanınız” denilmişti. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Semûd (kavminde) de (ibretler vardır). Hani onlara: “Bir süreye kadar (dünyadan) faydalanın (eğlenin, alay edin) bakalım” denilmişti. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Semud milletinin başına gelende de ibret vardır: Onlara, "Bir süreye kadar zevklenin" denmişti. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Semûd kavminde de ibretler vardır. Hani onlara, “Bir süreye kadar faydalanın bakalım” denmişti. |
Diyanet Vakfı Meali |
Semûd kavminde de (ibretler vardır). Onlara: Bir süreye kadar faydalanın, denmişti. |
Edip Yüksel Meali |
Semud'da da (bir ders vardır). Onlara, "Belli bir süreye kadar keyfinize bakın" denmişti. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Semud kavminin helâkinde de bir ibret vardır. Hani onlara: "Belirli bir süreye kadar dünyadan yararalanıp, geçinin!" denmişti. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Bir de Semudda: ki onlara bir zamana kadar istifade edin denilmişti de |
Hasan Basri Çantay Meali |
Semud (kavminin ilhâkin) de de (bir ibret vardır). Hani onlara «Bir zamana kadar fâidelene durun» denilmişdi de, |
Hayrat Neşriyat Meali |
Semûd (kavmin)de de (ibretler vardır); o zaman onlara: “Bir zamâna kadar faydalanın (bakalım)!” denilmişti. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Semud kavmine “Belirlenmiş bir vakte kadar yeryüzünde yaşayın” denildiği zaman da, bir işaret var. |
Kadri Çelik Meali |
Semud kavminde de (ibretler vardır). Onlara da “Bir süreye kadar faydalanın” denmişti. |
Mahmut Kısa Meali |
Zâlim Semud kavminin yaşadığı felâketlerde de sizin için bir ibret dersi vardır: Hani onlara Peygamberleri tarafından,“Bir süre daha nîmetler içinde yaşayın bakalım!” denmişti. |
Mehmet Türk Meali |
Semûd (kavmi kıssasında) da (ibretler vardır). Onlara da: “Belirli bir süreye kadar keyfinize bakın bakalım” denilmişti. |
Muhammed Esed Meali |
Semûd [kavminin kıssasın]da da (aynı mesaj vardır), ki Biz onlara: “Kısa bir süre sefanızı sürün bakalım!” demiştik, 29 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Aynı (mesaj) Semud kıssasında da var: Hani onlara da “Bir süreliğine siz de safa sürün bakalım!” denilmişti. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Semûd'da da (O'nun kıssasında da ibret vardır). O vakit onlara denilmişti ki, «Bir zamana kadar faidelenin.» |
Suat Yıldırım Meali |
Semûd ahalisinde de böyle alınacak ibretler vardır. Onlara da “Bir süre hayattan zevk alın bakalım! ” denilmişti. |
Süleyman Ateş Meali |
Semud(kavmin)de de (ibret alınacak şeyler vardır). Onlara: "Bir süreye kadar sefa sürün" denmişti. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Semud topluluğu da öyle. Onlara: “Bir süre oyalanın” denmişti. |
Şaban Piriş Meali |
Semud da öyle... onlara:-Vakit gelene kadar yaşayın denilmişti. |
Ümit Şimşek Meali |
Semud'da da ibretler vardır. Onlara da “Bir süre için nasiplenedurun” denmişti. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Semûd'da da bir ibret var. Onlara şöyle denmişti: "Bir vakte kadar yiyip içip eğlenin." |
M. Pickthall (English) |
And in (the tribe of) Thamud (there is a portent) when it was told them: Take your ease awhile. |
Yusuf Ali (English) |
And in the Thamud(5019) (was another Sign): Behold, they were told, "Enjoy (your brief day)(5020) for a little while!"* |