Kehf Suresi 26. Ayet


Arapça

قُلِ اللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثُوا لَهُ غَيْبُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ أَبْصِرْ بِهِ وَأَسْمِعْ مَا لَهُم مِّن دُونِهِ مِن وَلِيٍّ وَلَا يُشْرِكُ فِي حُكْمِهِ أَحَدًا


Türkçe Okunuşu

Kulillâhu a'lemu bimâ lebisû, lehu gaybus semâvâti vel ard(ardı), ebsır bihî ve esmı', mâ lehum min dûnihî min veliyyin ve lâ yuşriku fî hukmihî ehadâ(ehaden).


Kelimeler

kulillâhu (kuli allâhu) de ki Allah
a'lemu daha iyi bilir
bimâ şey ile
lebisû kaldılar
lehu ona ait, onun
gaybu es semâvâti semaların (göklerin) gaybı
ve el ardı ve arz, yeryüzü
ebsır en iyi görür
bihî ona
ve esmı' ve en iyi işitir
olmadı
lehum onlarındır, onlar için vardır
min dûni-hi ondan başka
min veliyyin bir dost (dostlardan)
ve lâ yuşriku ve ortak etmez
fî hukmi-hi kendi hükmünde (hükmüne)
ehaden bir kimse, biri, birisi

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali De ki: (Ashab-ı Kehf'in o mağarada) "Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O, ne güzel ve mükemmel görmekte ve ne güzel ve mükemmel işitmektedir. O'nun dışında onların (insanların) bir velisi (gerçek hamisi, sahibi, gözeticisi) yoktur. (Allah) Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmazdı!" (Kur'ani emir ve nehiylerini hiç kimse değiştirip kaldıramaz ve geçersiz sayamazdı, buna kalkışanlar da inkârcı ve münafıktır.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali De ki: Ne kadar yatıp kaldıklarını Allah daha iyi bilir; onundur göklerdeki ve yeryüzündeki gizli şeyler, tam görüştür onun görüşü ve tam duyuştur duyuşu. Ondan başka bir dost ve yardımcı da yoktur onlara ve hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmez.
Abdullah Parlıyan Meali De ki: “Onların orada, ne kadar kaldığını en iyi Allah bilir. Göklerin ve yerin gizli gerçekleri, yalnızca O'nun elindedir. O ne eşsiz bir görücü, ne eşsiz bir işiticidir. Göklerde ve yerde olanların, O'ndan başka bir koruyucusu ve yöneticisi yoktur. Ve O, kendi hükümranlığına kimseyi ortak etmez.”
Ahmet Tekin Meali “Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerdeki ve yerdeki bilinmeyenlerin bilgisi Allah'a aittir. O ne güzel görür. O ne mükemmel işitir. Onların onun dışında, kulları durumundakilerden, emrinde oldukları bir otoriteleri, yardım eden bir dostu, koruyucusu da yoktur. O kendi hükümranlığına, otoritesine, yargı ve icra yetkisine, hikmetine kimseyi ortak etmez.” de.
Ahmet Varol Meali De ki: "Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O ne güzel gören ve ne güzel duyandır. Onların O'ndan başka hiçbir dostları yoktur ve O hükmüne kimseyi ortak etmez."
Ali Bulaç Meali De ki: 'Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O, ne güzel görmekte ve ne güzel işitmektedir. O'nun dışında onların bir velisi yoktur. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.'
Ali Fikri Yavuz Meali De ki: “-Allah, ne kadar durduklarını daha iyi bilir; göklerin ve yerin gaybını bilmek O'na mahsustur. O, öyle güzel görür, öyle güzel işitir ki!... Bütün gökler ve yer halkına, O'ndan başka hiç bir veli yoktur. O, hiç kimseyi, hükmünde ortak yapmaz?”
Bahaeddin Sağlam Meali De ki: “Allah, onların ne kadar kaldıklarını çok daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gizlilikleri, O’nun bilgisindedir. O ne kadar iyi görür, ne kadar iyi işitir! O’ndan başka hiçbir sahipleri yoktur. Ve O, hüküm ve yargısına kimseyi ortak etmez.”
Bayraktar Bayraklı Meali De ki: “Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gizlisi O'na aittir. O ne kadar güzel görür ve ne kadar güzel işitir! Onların, O'ndan başka bir yöneticisi yoktur. O, kendi hükümranlığına kimseyi ortak etmez.
Cemal Külünkoğlu Meali 25,26. (Bazıları) onların mağaralarında üç yüz yıl kaldı(ğını) söyledi, bazıları da buna dokuz yıl daha ilâve etti. De ki: “Onların (orada) ne kadar kaldığını en iyi Allah bilir. Göklerin ve yerin gizli gerçekleri (yalnızca) O'nun elindedir. O ne güzel görür, ne güzel işitir! Onların O'ndan başka koruyucusu, kayırıcısı yoktur. O egemenliğine hiç kimseyi ortak etmez!”
Diyanet İşleri Meali (Eski) De ki: "Onların ne kadar kaldıklarını en iyi Allah bilir. Göklerin ve yerin gaybı O'na aittir. O, ne mükemmel görendir! O ne mükemmel işitendir! İnsanların O'ndan başka dostu yoktur. O, hiç kimseyi hükümranlığa ortak kılmaz."
Diyanet İşleri Meali (Yeni) De ki: “Kaldıkları süreyi Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybını bilmek O’na aittir. O, ne güzel görür; O, ne güzel işitir! Onların, O’ndan başka hiçbir dostu da yoktur. O, hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmez.”
Diyanet Vakfı Meali De ki: Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gizli bilgisi O'na aittir. O'nun görmesi de, işitmesi de şâyanı hayrettir. Onların (göklerde ve yerde olanların), O'ndan başka bir yöneticisi yoktur. O, kendi hükümranlığına kimseyi ortak etmez.
Edip Yüksel Meali "Onların orada ne kadar kaldıklarını ALLAH daha iyi bilir," de. Göklerin ve yerin tüm gizemleri O'nundur. O ne güzel Görendir! O ne güzel İşitendir! Onların O'ndan başka bir yardımcısı yoktur. O, hükmüne kimseyi ortak etmez.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali De ki: "Onların ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir." Göklerin ve yerin gaybı O'na aittir. O ne güzel görendir! O ne mükemmel işitendir! Onların, O'ndan başka bir yardımcısı yoktur. O, kendi hükümranlığına kimseyi ortak etmez.
Elmalılı Meali (Orjinal) Allah, de: ne kadar durduklarını daha iyi bilir, Göklerin Yerin gaybi onundur, o, öyle güzel görür öyle güzel işitir ki!... Bütün onlara ondan başka velâyet eden yoktur, o, kimseyi hukmünde teşrik de etmez
Hasan Basri Çantay Meali De ki: «Allah, ne kadar eğlendiklerini daha iyi bilendir. Göklerin ve yerin ğaybı (nı bilmek) Ona haasdır. O, ne güzel görendir! Ne güzel işidendir! (Bütün) bunların Ondan başka hiçbir yardımcısı yokdur. O, hiçbir (kimseyi, hiçbir şey'i) hükmüne ortak da yapmaz.
Hayrat Neşriyat Meali De ki: “Allah (onların) ne kadar kaldıklarını en iyi bilendir! Göklerin ve yerin gaybı(nı, gizliliklerini bilmek) O'na âiddir. (O,) ne güzel görür ve ne güzel işitir! Onların(göklerde ve yerde olanların) O'ndan başka hiçbir dostu yoktur. Hem (O,) hükmünde hiçbir kimseyi ortak kılmaz.”
İlyas Yorulmaz Meali İnsanlara deki “Rabbim onların mağarada ne kadar kaldıklarını en iyi bilendir. Göklerin ve yerin gayb bilgisi onun elindedir. Sen yalnızca Rabbinin sana söylediğine bak ve sadece Rabbini dinle. O mağara ashabını Allah dan başka sahiplenip koruyacak kimse yoktur ve onlar hakkında vereceği hükme, Allah hiçbir kimseyi ortak etmez.
Kadri Çelik Meali De ki: “Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O, ne güzel görmekte ve ne güzel işitmektedir. O'nun dışında onların bir velisi yoktur. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.”
Mahmut Kısa Meali Ey Muhammed! Hiç bilmedikleri konuda ileri geri konuşan bu insanlara de ki: “Onların mağarada ne amaçla, ne şekilde ve ne kadar kaldıklarını en iyi bilen, Allah’tır. Öyle ya, göklerin ve yerin gaybı yalnızca O’nun elindedir. Onların bütün gizliliklerine, en erişilmez yönlerine dâir mutlak ve şaşmaz bilgi sadece O’na aittir. O ne güzel görür, ne güzel işitir! Oysa insanlar o kadar âciz, o kadar zayıftırlar ki, onların O’ndan başka bir yardımcısı, dostu yoktur ve O, hiç kimseyi hükmüne ve egemenliğine ortak etmez. Öyleyse, ey hak yolunun yolcusu; hakîkati aslından öğrenmek istersen:
Mehmet Türk Meali (Ey Muhammed!): “Onların orada ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir.1 Göklerin ve yerin gizli bilgileri Ona aittir. Onun görmesi de işitmesi de çok mükemmeldir. Onun dışında onların bir yardımcısı da yoktur. Kendi hükmüne de kimseyi karıştırmaz.” de.*
Muhammed Esed Meali De ki: “Onların [orada] ne kadar kaldığını en iyi Allah bilir. Göklerin ve yerin gizli gerçekleri [yalnızca] O'nun elindedir; O ne eşsiz bir görücü, ne eşsiz bir işiticidir! Onların O'ndan başka koruyucusu-kayırıcısı yoktur; çünkü O hükmünde kimseyi kendine ortak tutmaz!”
Mustafa İslamoğlu Meali De ki: “Onların ne kadar kaldığını Allah daha iyi bilir: Göklerin ve yerin gizli bilgisi O’na açık ve ayandır: O ne muhteşem bir gören, ne muhteşem bir işitendir! Onların, O’ndan başka yakın bir dostları bulunmamaktadır; zira o egemenlik ve otoritesine kimseyi ortak etmez.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali De ki: «Ne kadar durduklarını Allah Teâlâ daha iyi bilendir. Göklerin ve yerin gaybı O'nun içindir. O ne güzel görür, ne güzel işitir! Onlar için O'ndan başka bir yardımcı yoktur ve hükmünde hiçbir kimseyi ortak kılmaz.»
Suat Yıldırım Meali Sen şöyle söyle: “Ne kadar kaldıklarını asıl Allah bilir. Zira göklerin ve yerin gaybını bilmek O'na mahsustur. O öyle güzel görür, öyle güzel işitir ki! Oysa onların O'ndan başka hâmileri yoktur. O, kendi hükmüne kimseyi ortak yapmaz. ” de.
Süleyman Ateş Meali De ki: "Onların ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O ne güzel görendir, ne güzel işitendir! Onların, O'ndan başka bir yardımcısı yoktur. Ve O, kendi hükmüne kimseyi ortak etmez.
Süleymaniye Vakfı Meali De ki "Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerde ve yerde bilinmeyen bütün bilgiler (gayb) ondadır. O, görür(izler) ve dinler. Onlar için Allah ile aralarına koyabilecekleri bir dost(veli) da yoktur. Allah, hâkimiyetine kimseyi ortak etmez.
Şaban Piriş Meali De ki: “Ne kadar kaldıklarını en iyi Allah bilir. Göklerin ve yerin gaybı Allah'a aittir. O ne güzel gören ve işitendir. Onların Allah'tan başka bir velisi yoktur. Otoritesine hiç kimseyi ortak etmez.
Ümit Şimşek Meali De ki: Onların ne kadar kaldığını en iyi Rabbim bilir. Göklerin ve yerin gizlilikleri Ona aittir. O ne güzel görür ve ne güzel işitir! Onlar için Ondan başka bir dost ve yardımcı yoktur. O, hükmüne hiç kimseyi ortak etmez.
Yaşar Nuri Öztürk Meali De ki: "Onların ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. O'nun elindedir göklerin ve yerin gaybı. Ne güzel görendir O, ne güzel işitendir. Onların, O'ndan başka bir dostları da yoktur. Ve O, hükmüne hiç kimseyi ortak etmez."
M. Pickthall (English) Say: Allah is best aware how long they tarried. His is the Invisible of the heavens and the earth. How clear of sight is He and keen of hearing! They have no protecting friend beside Him, and He maketh none to share in His government.
Yusuf Ali (English) Say: "(Allah) knows best how long they stayed: with Him is (the knowledge of) the secrets of the heavens and the earth: how clearly He sees, how finely He hears (everything)! They have no protector(2366) other than Him; nor does He share His Command with any person whatsoever.(2367)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları