Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Bunun üzerine Hz. Hızır:) “İşte bu (son itirazın) artık ikimizin arasının açılmasının ve ayrılmamızın (sebebidir) . Ama şimdi sana, (o itiraz ve isyan ettiğin ve) sabredemediğin şeylerin te’vilini (iç yüzünü, kader ve gayb hikmetini) haber vereyim” buyurmuşlardı. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
O zat, işte dedi, seninle benim aramda artık ayrılık bu. Sabredemediğin şeylerin iç yüzünü haber vereyim sana. |
Abdullah Parlıyan Meali |
O zat: “İşte” dedi. “Seninle benim aramda, artık ayrılık bu… Şimdi sana, dayanamadığın şeylerin içyüzünü haber vereceğim: |
Ahmet Tekin Meali |
Hızır:
“Bu, benimle senin aranda yolumuzun ayrılma sebebidir. Senin sabredemediğin şeylerin iç yüzünü sana haber vereceğim.” dedi. |
Ahmet Varol Meali |
Dedi ki: "İşte bu benimle senin aranda ayrılma (vakti)dir. Haklarında sabır gösteremediğin şeylerin yorumlarını sana bildireceğim. |
Ali Bulaç Meali |
Dedi ki: 'İşte bu, benimle senin aranda ayrılma (zamanı)mız. Sana, üzerinde sabır göstermeye güç yetiremeyeceğin bir yorumu haber vereceğim. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Hızır şöyle dedi: “-İşte bu itiraz, seninle benim aramın ayrılmasına sebep olmuştur. Sana, o sabredemeğin şeylerin iç yüzünü haber vereyim: |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Abd: “İşte bu, ikimizin arasındaki ayrılış(ın işaret ve sebebi)tır. Ben, sabredemediğin şeylerin yorumunu sana söyleyeceğim” dedi. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
O kul şöyle dedi: “İşte bu, artık ayrılmamızın sebebidir. Şimdi sana, sabredemediğin şeylerin iç yüzünü haber vereceğim.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Bunun üzerine Hızır:) “İşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir. Şimdi sana sabredemediğin şeylerin içyüzünü anlatayım” dedi. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
O şöyle söyledi: "İşte bu, seninle benim ayrılmamızı gerektiriyor; dayanamadığın işlerin yorumunu sana anlatacağım" |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Adam, “İşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir” dedi. “Şimdi sana sabredemediğin şeylerin içyüzünü anlatacağım.”[334]* |
Diyanet Vakfı Meali |
(Hızır) şöyle dedi: «İşte bu, benimle senin aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana, sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim.» |
Edip Yüksel Meali |
Dedi ki: "İşte bu, benim seninle olan beraberliğimin sonudur. Dayanamadığın şeylerin açıklamasını ise sana bildireceğim." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Hızır dedi ki: "İşte bu, seninle benim aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana o sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
İşte dedi: bu, seninle benim aramın ayrılması. Sana o sabredemediğin şeylerin te'vilini haber vereyim. |
Hasan Basri Çantay Meali |
«İşte, dedi, bu benimle senin ayrılışımızdır. Sana üzerinde asla sabredemediğin şeylerin iç yüzünü haber vereceğim»: |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Hızır) şöyle dedi: “İşte bu (soruyu sorman) benimle senin aramızın ayrılmasıdır.(Şimdi) kendisine sabretmeye dayanamadığın şeylerin içyüzünü sana haber vereceğim.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
O kul “İşte bu soru, seninle beni ayıran sorudur. Sabretmeye tahammül edemediğin olayların yorumunu sana haber vereceğim” dedi. |
Kadri Çelik Meali |
Dedi ki: “İşte bu benimle senin aranı ayırıcı nedendir. Şimdi sana hakkında sabretmeye güç yetiremediğin işlerin yorumunu anlatacağım.” |
Mahmut Kısa Meali |
Bunun üzerine Hızır, “İşte bu, yollarımızın ayrılmasına sebep olan son itirazın oldu!” dedi, “Şimdi sana, dayanamayıp itiraz ettiğin olayların iç yüzünü anlatacağım: |
Mehmet Türk Meali |
O da: “İşte bu, benimle senin aramızın ayrılma (zamanı)dır. (Ama ben) sana, (sırrına) sabredemediğin şeylerin iç yüzünü haber vereceğim.” dedi. |
Muhammed Esed Meali |
[Bilge:] “İşte böylece seninle yol ayrımına gelmiş olduk.” dedi, “Şimdi sana, sabır göstermediğin [bütün o olayların] iç yüzünü açıklayacağım: |
Mustafa İslamoğlu Meali |
O (kişi) “İşte böylece seninle yol ayrımına gelmiş bulunuyoruz” dedi; “şimdi sana, hakkında bir türlü sabır gösteremediğin olayların arkasında yatan gerçeği[2419] bir bir açıklayacağım:* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Dedi ki: «İşte bu, benimle senin aramızın ayrılışıdır. Üzerine sabra muktedir olamadığın şeylerin izahını sana haber vereceğim.» |
Suat Yıldırım Meali |
Hızır: “İşte” dedi, “seninle ayrılmamızın vakti gelmiş bulunuyor. Şimdi sana hakkında sabırsızlık gösterdiğin o meselelerin içyüzlerini tek tek bildireceğim: |
Süleyman Ateş Meali |
İşte, dedi bu, benimle senin aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana sabredemeğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Dedi ki "İşte bu, benimle seni ayırır. Ama ben, dayanamadığın şeylerin içyüzünü sana bildireceğim. |
Şaban Piriş Meali |
-bu aramızdaki ayrılık noktasıdır. Şimdi sana sabredemediğin şeylerin Gerçek yüzünü haber vereceğim. |
Ümit Şimşek Meali |
Hızır “İşte bu seninle ayrılışımızdır,” dedi. “Şimdi sana, benim beraberliğimde tahammül edemediğin şeylerin yorumunu bildireceğim. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Dedi ki: "İşte bu, seninle benim aramın ayrılmasıdır. Şimdi sana tahammül edemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim." |
M. Pickthall (English) |
He said: This is the parting between thee and me! I will announce unto thee the interpretation of that thou couldst not bear with patience. |
Yusuf Ali (English) |
He answered: "This is the parting between me and thee: now will I tell thee the interpretation of (those things) over which thou wast unable to hold patience.(2421)* |