Kehf Suresi 47. Ayet


Arapça

وَيَوْمَ نُسَيِّرُ الْجِبَالَ وَتَرَى الْأَرْضَ بَارِزَةً وَحَشَرْنَاهُمْ فَلَمْ نُغَادِرْ مِنْهُمْ أَحَدًا


Türkçe Okunuşu

Ve yevme nuseyyirul cibâle ve terel arda bârizeten ve haşernâhum fe lem nugâdir minhum ehadâ(ehaden).


Kelimeler

ve yevme ve o gün
nuseyyiru yürüteceğiz
el cibâle dağlar
ve tere ve sen görürsün
el arda arz, yeryüzü
bârizeten bariz olarak, açık ve net olarak
ve haşernâ-hum ve onları haşrettik (topladık)
fe lem nugâdir böylece bırakmayız
min-hum onlardan
ehaden bir kimse, biri, birisi

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Kıyamette) Dağları (yerinden söküp) yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün; (artık) onları (bütün insanları haşredip) bir arada toplamışız da, içlerinden hiçbirini dışarıda bırakmamışızdır.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve o gün dağları yerinden sökeriz ve görürsün ki yeryüzü dümdüz olmuş ve onları diriltiriz, haşrederiz, hiçbir tanesini bırakmayız.
Abdullah Parlıyan Meali O gün dağları yerinden ayırıp yürütürüz de, yeryüzünü düz ve pürüzsüz görürsün; o gün kimseyi bırakmaksızın herkesi diriltip, mahşer alanına toplayacağız.
Ahmet Tekin Meali Dağları yürüteceğimiz, yerin, içindeki ağırlıkları ve ölüleri dışına atacağı, yeryüzünü çıplak göreceğin ve bütün insanları haşredip toplayacağımız gün, onlardan hiçbirini mahşerin dışında bırakmayacağız.*
Ahmet Varol Meali O gün dağları yürütürüz, yeri dümdüz görürsün, onların hepsini bir yere toplarız ve hiçbirini bırakmayız.
Ali Bulaç Meali Dağları yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün; onları bir arada toplamışız da, içlerinden hiç birini dışarda bırakmamışızdır.
Ali Fikri Yavuz Meali O kıyamet gününü hatırla ki, dağları yürüteceğiz ve arzı çırılçıplak göreceksin. İnsanları, hesap yerine toplamışız da onlardan hiç bir kimse bırakmamışız.
Bahaeddin Sağlam Meali Dağları yürüttüğümüz, yeryüzünü çırılçıplak gördüğün ve onları mahşerde topladığımız gün, hiçbirini (toprak içinde) bırakmakla mağdur etmeyeceğiz.
Bayraktar Bayraklı Meali Dağları yürüttüğümüz gün, yeryüzünü dümdüz görürsün. Hiçbirini bırakmaksızın insanların hepsini bir araya getiririz.
Cemal Külünkoğlu Meali O gün dağları (yerlerinden) yürüteceğiz ve yeryüzünü çırılçıplak ve dümdüz göreceksin. Tek bir kişiyi gözardı etmeksizin tüm insanları (mahşerde) bir araya toplayacağız. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) Bir gün dağları yürütürüz de yeri dümdüz görürsün. Hiçbirini bırakmaksızın diriltip bir araya toplarız.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Dağları yürüteceğimiz ve senin yeryüzünü çırılçıplak göreceğin günü bir hatırla. Biz onları mahşerde toplarız da içlerinden hiçbirini bırakmayız.
Diyanet Vakfı Meali (Düşün) o günü ki, dağları yerinden götürürüz ve yeryüzünün çırılçıplak olduğunu görürsün. Hiçbirini bırakmaksızın onları (tüm ölüleri) mahşerde toplamış olacağız.
Edip Yüksel Meali Dağları silip götürdüğümüz ve yeri çıplak bıraktığımız gün onları toplarız; bir tanesini bile bırakmadan.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali O kıyamet gününü hatırla ki, dağları yürüteceğiz ve yeryüzünü çırılçıplak göreceksin. Bütün insanları, mahşerde toplayacağız hiçbir kimseyi bırakmayacağız.
Elmalılı Meali (Orjinal) Düşün o günü ki dağları yürütürüz, Arzı görürsün çır çıplak ve onları hep mahşere toplamışızdır da hiç bir kimse bırakmamışızdır
Hasan Basri Çantay Meali (Düşün) o gün (ü) ki biz dağları yürüteceğiz ve sen yeri (çırçıplak) bir çöl göreceksin. Onları da mahşerde toplamışızdır da içlerinden hiç birini bırakmamışızdır.
Hayrat Neşriyat Meali Öyle bir gün ki, dağları yürütürüz de yeri dümdüz görürsün; artık onların hiçbirini bırakmaksızın hepsini (mahşerde) toplamışızdır!
İlyas Yorulmaz Meali O gün dağları biz yürütürüz, arzı da dürülmüş olarak görürsün. İnsanları bir araya toplarız ve onlardan hiçbirini unutmayız.
Kadri Çelik Meali Dağları yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (içi boşaltılmış) görürsün; onları bir arada toplamışız da içlerinden hiç birini dışarıda bırakmamışızdır.
Mahmut Kısa Meali O Gün, dağları yerinden söküp hallaç pamuğu gibi atacağız; öyle ki, yerin paramparça edildiğini ve onun yerine yaratılan dünyanın (14. İbrahim: 48) dümdüz, çırılçıplak olduğunu göreceksin. Sonra da, bütün insanları yeniden dirilterek bir araya getirecek, bir tekini bile geride bırakmayacağız.
Mehmet Türk Meali O dağları yürüteceğimiz gün, yeryüzünün içerisindekilerin yüze çıktığını ve Bizim, bir tanesini bile bırakmaksızın (tüm insanları) diriltip bir araya topladığımızı görürsün.1*
Muhammed Esed Meali Çünkü, dağları ortadan kaldıracağımız o Gün yeryüzünü boş ve çıplak görürsün; [o Gün] kimseyi bırakmaksızın herkesi [diriltip] bir araya toplayacağız.
Mustafa İslamoğlu Meali Ve dağları yürütüp düzleyeceğimiz o gün, yeryüzünü düz ve çıplak görürsün;[2400] nitekim geride bir tek kişi bırakmadan onların tümünü toplayacağız.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve yâd et (o günü ki) dağları yürütürüz ve yeri apaçık görürsün. Ve onları haşretmiş oluruz. Artık onlardan bir ferdi bile terketmemişizdir.
Suat Yıldırım Meali Gün gelir, dağları yürütürüz, yerin dümdüz hale geldiğini görürsün. İşte bütün insanları mahşer meydanına topladık, eksik bıraktığımız bir tek kişi bile kalmadı. [20, 105-107; 27, 88; 101, 5]
Süleyman Ateş Meali (Yalnız kalıcı eylemlerin yarar sağlayacağı) O gün dağları yürütürüz; yeri al açık (çırılçıplak) görürsün (dağlar savrulup dümdüz olmuş, engebeler kalkmıştır) onları (hep bir yere) toplamışız, hiçbirini bırakmamışızdır.
Süleymaniye Vakfı Meali Dağları yürüteceğimiz gün yeri çıplak (bitkisiz) bir halde göreceksin. Bir tek eksik bırakmadan onları bir araya toplamış olacağız.
Şaban Piriş Meali O gün dağları yürütürüz de yeri dümdüz görürsün. Onlardan hiç birini bırakmadan, toplarız.
Ümit Şimşek Meali O gün dağları yürütürüz; yeri ise dümdüz görürsün. Hiçbirini eksik bırakmadan onları huzurumuzda toplarız.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Gün olur, dağları yürütürüz de yeryüzünü çırılçıplak görürsün. İnsanları huzurumuzda toplamış, içlerinden hiçbirisini hesap dışı bırakmamışızdır.
M. Pickthall (English) And (bethink you of) the Day when We remove the hills and ye see the earth emerging, and We gather them together so as to leave not one of them behind.
Yusuf Ali (English) One Day We shall remove the mountains, and thou wilt see the earth as a level stretch,(2388) and We shall gather them, all together, nor shall We leave out any one of them.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları