Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
O (Zat, Hızır A.S.) ise: “Doğrusu, Sen benimle birlikte kalmaya ve (yaptıklarıma katlanmaya) asla sabredip dayanamazsın!” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
O, sen dedi, benimle beraber bulunmaya dayanamazsın. |
Abdullah Parlıyan Meali |
O da: “Sen benimle birlikteyken, olacak olanlara katlanamazsın” dedi. |
Ahmet Tekin Meali |
Sâlih kulumuz Hızır:
“Sen benimle birlikte bulunmaya asla sabredemezsin” dedi. |
Ahmet Varol Meali |
O da dedi ki: "Doğrusu sen benimle sabretmeye güç yetiremezsin. |
Ali Bulaç Meali |
Dedi ki: 'Gerçekten sen, benimle birlikte olma sabrını göstermeye güç yetiremezsin.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Hızır dedi ki: “- Doğrusu sen benimle asla sabredemezsin. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
O abd: “Sen, benimle beraber kalmaya, sabretmeye dayanmazsın” dedi. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
O kul, “Sen benimle birlikte olmaya sabredemezsin.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
67,68. (Hızır,) şöyle dedi: “Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin. İç yüzünü kavrayamayacağın bir bilgiye nasıl sabredebilirsin ki?” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
67,68. O: "Sen doğrusu benim yaptıklarıma dayanamazsın, bilgice kavrayamadığın bir şeye nasıl dayanabilirsin?" dedi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Adam, şöyle dedi: “Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin.” |
Diyanet Vakfı Meali |
Dedi ki: Doğrusu sen benimle beraberliğe sabredemezsin. |
Edip Yüksel Meali |
"Sen benimle birlikte olmaya dayanamazsın," dedi, |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
(Hızır) dedi ki: "Doğrusu sen benimle asla sabredemezsin. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Doğrusu, dedi: sen benimle sabredemezsin |
Hasan Basri Çantay Meali |
O da (Musâya): «Doğrusu sen benim beraberimde sabretmiye asla muktedir olamazsın». |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Hızır, cevâben şöyle) dedi: “Doğrusu sen, berâberimde sabretmeye aslâ güç yetiremezsin!” |
İlyas Yorulmaz Meali |
O da “Sen benimle beraber olmaya tahammül edip sabır gösteremezsin.” |
Kadri Çelik Meali |
Dedi ki: “Gerçekten sen, benimle birlikteliğe sabretmeye güç yetiremezsin.” |
Mahmut Kısa Meali |
Hızır, “Elbette fakat sen bir insan olarak, sana bildirilen ilâhî kurallara uymakla yükümlü olduğundan, benimle arkadaşlığa kesinlikle dayanamaz ve yaptıklarıma —doğal olarak— karşı çıkarsın!” dedi. Ve ekledi: |
Mehmet Türk Meali |
O da: “gerçekten sen, benimle beraberliğe asla sabredemezsin.” dedi.1* |
Muhammed Esed Meali |
[Öteki;] “Sen benimle birlikte(yken olacak olanlara) katlanamazsın” dedi, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
O “Korkarım ki sen benimle birlikteliğe sabredemezsin!” dedi (ve ekledi): |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Dedi ki: «Şüphe yok sen benimle beraber sabra kâdir olamazsın.» |
Suat Yıldırım Meali |
67, 68. “Doğrusu” dedi, “sen benimle beraberliğe sabredemezsin. Bütün yönleriyle kavrayamadığın meseleler karşısında nasıl kendini tutabilirsin ki? ” |
Süleyman Ateş Meali |
(O da): "Sen benimle beraber bulunmağa dayanamazsın" dedi. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
"Sen benimle birlikte olmaya dayanamazsın” dedi. |
Şaban Piriş Meali |
O da: -Sen benimle olmaya sabredemezsin, dedi. |
Ümit Şimşek Meali |
O ise “Sen benim beraberliğime tahammül edemezsin,” dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Dedi: "Doğrusu sen benimle beraberliğe dayanamazsın." |
M. Pickthall (English) |
He said: Lo! thou canst not bear with me. |
Yusuf Ali (English) |
(The other) said: "Verily thou wilt not be able to have patience with me!"(2414)* |