Kehf Suresi 35. Ayet


Arapça

وَدَخَلَ جَنَّتَهُ وَهُوَ ظَالِمٌ لِّنَفْسِهِ قَالَ مَا أَظُنُّ أَن تَبِيدَ هَذِهِ أَبَدًا


Türkçe Okunuşu

Ve dehale cennetehu ve huve zâlimun li nefsih(nefsihî), kâle mâ ezunnu en tebîde hâzihî ebedâ(ebeden).


Kelimeler

ve dehale ve girdi
cennete-hu onun bahçesi
ve huve ve o
zâlimun zulmeden
li nefsi-hi kendi nefsi için
kâle dedi
mâ ezunnu ben sanmıyorum
en tebîde kuruyup yok olmak, helâk olmak
hâzihî bu
ebeden sonsuza kadar, ebediyyen

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Böylece) Kendi nefsinin zalimi olarak (kibir ve gafletle) bağına girdi (ve) : "Bunun (mülküm olan şu bağların, bahçelerin) sonsuza kadar kuruyup-yok olacağını sanmıyorum" deyip (gaflete yöneldi).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve bağına girdi, kendi kendisine de zulmetmedeydi, dedi ki: Şu nail olduğum mal ve menalin zeval bulup tükeneceğini hiç mi ummam.
Abdullah Parlıyan Meali İşte kendi kendine böylece yazık edip, yaratılış gayesi dışına çıkan bu adam: “Bu bahçenin hiç bir zaman yok olacağını, asla düşünemiyorum” diyerek bahçesine girdi.
Ahmet Tekin Meali Adam, bu şekilde, inkârı ve gururu sebebiyle kendisine zulmederek bağına girdi. “Bunun, hiç yok olacağını sanmıyorum” dedi.
Ahmet Varol Meali Kendine zulmeden biri olarak bağına girdi ve dedi ki: "Bunun asla yok olacağını sanmıyorum.
Ali Bulaç Meali Kendi nefsinin zalimi olarak (böylece) bağına girdi (ve): 'Bunun sonsuza kadar kuruyup-yok olacağını sanmıyorum' dedi.
Ali Fikri Yavuz Meali O kâfir, nefsine zulmeder olduğu halde bağına girdi; dedi ki:” - Bu bağın helâk olacağını ebediyyen zannetmiyorum.
Bahaeddin Sağlam Meali Ve kendine zulmettiği bir halde, bahçesine girdi. “Bu bağın asla helak bulacağını sanmam” dedi.
Bayraktar Bayraklı Meali Böylesine bir gurur ve kibirle kendisine yazık edip, bahçesine girerken şöyle dedi: “Bu bahçenin batacağını hiç sanmam.”
Cemal Külünkoğlu Meali (Böylece zenginliğiyle övünen) o kimse kendine zulmederek bağına girdi ve dedi ki: “Bu bahçenin bir gün yok olacağını asla düşünemiyorum!”
Diyanet İşleri Meali (Eski) 35,36. Kendisine böylece yazık ederek bahçesine girerken: "Bu bahçenin batacağını hiç zannetmem. Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Eğer Rabbime döndürülürsem, and olsun ki orada bundan daha iyisini bulurum" dedi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Derken kendine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: “Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum.”
Diyanet Vakfı Meali (Böyle gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: «Bunun, hiçbir zaman yok olacağını sanmam.»
Edip Yüksel Meali Böylece nefsine zulmederek bağına girdi ve, "Bunun yok olacağını hiç sanmıyorum," dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Adam, bu şekilde kendine zulmederek bağına girdi ve şöyle dedi: "Bunun hiç yok olacağını sanmıyorum"
Elmalılı Meali (Orjinal) Ve bağına girdi, kendine yazık ediyordu, dedi: ebedâ zannetmem ki bu helâk olsun ve
Hasan Basri Çantay Meali O, nefsine (böylece) zulümde berdevam (ve kâfir) olarak bağına girdi, dedi ki: «Bunun ebediyyete kadar helak olacağını zannetmiyorum».
Hayrat Neşriyat Meali Böylece (kibirle) nefsine zulmedici olarak bağına girdi. “Bunun (bu bağın) ebedî olarak helâk olacağını sanmıyorum” dedi.(1)*
İlyas Yorulmaz Meali Kendi nefsine haksızlık ederek bahçesine girmiş ve “Bu bahçenin ebedi olarak yok olacağını zannetmiyorum.”
Kadri Çelik Meali Daha sonra bağına girdi ve kendisine zulmederek, “Bunun hiç yok olacağını sanmam” dedi.
Mahmut Kısa Meali Bu küstahça davranışlarıyla yalnızca kendisine zulmetmekte olan bu adam, bahçesine girdi ve “Şu nîmetlerin, bir gün yok olacağını hiç mi hiç zannetmiyorum!” dedi. Ve ekledi:
Mehmet Türk Meali (Daha sonra) o kendi kendine zulmeden adam, bahçesine girerken: “Bu bahçenin batacağını hiç sanmıyorum.” demişti.
Muhammed Esed Meali [İşte] kendi kendine [böylece] yazık eden bu adam: “Bu bahçenin bir gün yok olacağını asla düşünemiyorum!” diyerek bahçesine girdi;
Mustafa İslamoğlu Meali Böylece kendi kendisine en büyük kötülüğü yapmış olan o (adam bir gün) şunları diyerek bağına girdi: “Bu bağın yok olacağına ihtimal bile vermiyorum.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve o nefsine zulmeder olduğu halde bağına girdi, dedi ki: «Ben zannetmem ki, bu ebedîyyen münâdim olsun.»
Suat Yıldırım Meali 35, 36. Bu adam gururu yüzünden kendi öz canına zulmeder vaziyette bağına girdi ve: “Zannetmem ki bu bağ bozulup yok olsun; kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Bununla beraber şayet Rabbimin huzuruna götürülecek olursam o zaman elbette bundan daha iyi bir âkıbet bulurum. ” dedi. [41, 50; 46, 11]
Süleyman Ateş Meali (Böylece) kendisine yazık ederek bağına girdi: "Bunun yok olacağını hiç sanmam" dedi.
Süleymaniye Vakfı Meali Adam, bahçesine girip kendine kötülük ederek diyor ki "Buranın harap olacağını hiç sanmam.
Şaban Piriş Meali Kendine zulmederek, bahçeye girdiğinde:-Bu bahçenin batacağını hiç sanmam,
Ümit Şimşek Meali Böylece, kendisine yazık eder bir halde bağına girdi ve dedi ki: “Hiç sanmam ki birgün bunlar yok olup gitsin.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Ve böylece, öz benliğine zulüm ede ede bağlığına girdi. Şöyle konuştu: "Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum."
M. Pickthall (English) And he went into his garden, while he (thus) wronged himself. He said: I think not that all this will ever perish.
Yusuf Ali (English) He went into his garden in a state (of mind) unjust to his soul:(2377) He said, "I deem not that this will ever perish,*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları