Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Sakın ha) Kendilerine açık deliller (ve kesin Kur’ani hükümler) geldikten sonra ayrılığa düşüp ihtilaf edenler (ve Hakk’tan kayıp gidenler) gibi olmayın! İşte bunlar için büyük bir azap vardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra da gene bölük bölük olanlara, gene ayrılığa düşenlere benzemeyin. Öyle kişilerdir onlar ki onlaradır pek büyük azap. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Kendilerine açık belgeler geldikten sonra, Allah ve elçileri ile ayrılığa düşüp parçalananlar gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır. |
Ahmet Tekin Meali |
Kendilerine apaçık âyetler, deliller geldikten sonra, birbirinize düşerek bölük pörçük olup, parçalanıp, ayrı baş çekerek kasıtlı ihtilâf çıkaran, doğru bilgileri çarpıtan ehl-i kitap gibi olmayın. Onlar, işte onlar için büyük bir ceza vardır. |
Ahmet Varol Meali |
Kendilerine açık belgeler geldikten sonra dağılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Onlar için büyük bir azap vardır. |
Ali Bulaç Meali |
Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azab vardır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Ey müminler, kendilerine açık deliller ve âyetler geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşen Hristiyan ve Yahudî'ler gibi olmayın. İşte onlar için çok büyük bir azâp vardır. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Kendilerine açık mucizeler geldikten sonra ihtilafa düşüp dağılanlar gibi olmayın. Böyleler için büyük bir azap vardır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Hakikatin bütün kanıtları kendilerine geldikten sonra ihtilafa düşüp parçalananlar gibi olmayınız. İşte bunlar için feci bir azap vardır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Ey inananlar!) Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın! İşte bunlar için büyük bir azap vardır.* |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
105,106. Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bir takım yüzlerin ağaracağı ve bir takım yüzlerin kararacağı günde büyük azab onlaradır. Yüzleri kararanlara: "İnanmanızdan sonra inkar eder misiniz? İnkar etmenizden dolayı tadın azabı" denecektir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır. |
Diyanet Vakfı Meali |
Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır. |
Edip Yüksel Meali |
Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ayrılık ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayınız. Onlar için büyük bir azap var* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve şunlar: Şu kendilerine beyyineler geldikten sonra ayrılık çıkarıb ihtilâf edenler gibi olmayın, onlar için büyük bir azab var |
Hasan Basri Çantay Meali |
Siz kendilerine apaçık deliller, âyetler geldikten sonra parçalanıb ayrılanlar, ihtilâfa düşenler gibi olmayın: işte onlar (ın haali): En büyük azâb onlarındır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ihtilâfa düşenler (yahudi ve hristiyanlar) gibi de olmayın! Hem işte onlar yok mu, kendileri için (pek) büyük bir azab vardır. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Kendilerine açıklayıcı ayetler geldikten sonra, ihtilafa düşen ve ayrı ayrı guruplara ayrılanlar gibi olmayın. İşte bu şekilde davrananlara acıklı bir azap vardır. |
Kadri Çelik Meali |
Kendilerine belgeler geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar içindir büyük bir azap. |
Mahmut Kısa Meali |
Sakın ola ki, kendilerine hakîkati tüm berraklığıyla gösteren Tevrat, İncil ve Kur’an gibi apaçık belgeler gelmesine rağmen ayrılığa düşüp dağılan şu Yahudi ve Hıristiyanlar gibi olmayın! Çünkü onlar için, büyük bir azap vardır! |
Mehmet Türk Meali |
(Ey îman edenler!) Kendilerine apaçık hükümler geldikten sonra, parçalanıp ayrılığa düşen (Hıristiyan ve Yahû-dî)ler1 gibi olmayın.2 İşte onlara büyük bir azap vardır.* |
Muhammed Esed Meali |
Hakikatin bütün kanıtları kendilerine geldikten sonra karşıt görüşlere kapılıp parçalananlar gibi 80 olmayın; işte bunlar için feci bir azap vardır, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Kendilerine hakikatin apaçık belgeleri geldikten sonra parçalanıp birbirine düşen kimseler gibi olmayın;[638] işte bunlar var ya, korkunç bir azaba müstahak olanlardır;* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve kendilerine beyyineler geldikten sonra ayrılık çıkarıp ihtilâfa düşenler gibi de olmayınız. Ve işte onlar için büyük bir azap vardır. |
Suat Yıldırım Meali |
Kendilerine kesin delillerin gelmesinden sonra bölünüp ihtilâfa düşenler gibi olmayın. Onlar için büyük bir azap vardır. |
Süleyman Ateş Meali |
Kendilerine açık deliller geldikten sonra bölünüp ihtilaf edenler gibi olmayın. İşte onlar (evet) onlar için büyük bir azab vardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kendilerine açık âyetler geldikten sonra onlardan uzakta kalan ve ihtilaf çıkaranlar gibi olmayın. Onları bekleyen büyük bir azap vardır. |
Şaban Piriş Meali |
105,106. -Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra ihtilafa düşerek parçalananlar gibi olmayın. Bir takım yüzlerin parladığı ve bir takım yüzlerin de karardığı günde onlar için büyük bir azap vardır. Yüzleri kararanlara:-İmanınızdan sonra kafir mi oldunuz, öyleyse, kafir olduğunuz için tadın azabı (denir). |
Ümit Şimşek Meali |
Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra anlaşmazlığa düşüp de parçalananlar gibi olmayın. Onlar için büyük bir azap vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır. |
M. Pickthall (English) |
And be ye not as those who separated and disputed after the clear proofs had come unto them. For such there is an awful doom, |
Yusuf Ali (English) |
Be not like those who are divided amongst themselves and fall into disputations after receiving Clear Signs: For them is a dreadful penalty- |