Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Ey Resulüm! Allah'ın) Onların (bazılarının) tevbelerini kabul etmesi veya zalim olduklarından dolayı azap vermesi işinden Sana bir şey (sorumluluk ve görev) verilmiş değildir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Senin bu işle ilgin yok bile; o, dilerse tövbelerini kabul eder, dilerse zalim olduklarından dolayı onları azaplandırır. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Kullarımın işinden hiçbir şey sana ait değildir ey peygamber! Allah ya onların tevbesini kabul eder, yahud onları varlık sebebine aykırı davrandıkları için azab eder. |
Ahmet Tekin Meali |
Onlara yapılacak muameleden dolayı seni ilgilendiren bir konu yok. Allah ya onların tevbelerini, günah işlemekten vazgeçerek kendisine itaate yönelişlerini kabul eder, yahut onlara azap eder. Çünkü onlar zâlimdirler.* |
Ahmet Varol Meali |
Senin elinde bir şey yoktur. Allah dilerse onların tevbelerini kabul eder dilerse de zalim olmalarından dolayı kendilerine azab eder.* |
Ali Bulaç Meali |
(Allah'ın) Onların tevbelerini kabul etmesi veya zalim olduklarından dolayı azablandırması işinden sana bir şey (sorumluluk ve görev) yoktur. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Senin elinde (onları cezalandırmak veya affetmek hususunda) bir şey yok. Allahı, ya onların tevbesini kabul eder, yahut onları zâlim bulundukları için azâblandırır. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onları idare etmek veya Allah’ın onların tevbesini kabul etmesi veya zalim oldukları için onları azaplandırması senin elinde değildir. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Senin bu hususta yapacağın bir şey yok. Allah onları ya bağışlayacak, yahut cezalandıracaktır; çünkü onlar gerçekten zâlimlerdir. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(İnkârcıları cezalandırmak ya da affetmek) konusunda senin yapabileceğin bir şey yok. Allah ya onların tevbelerini kabul eder ya da haddi aşmaları yüzünden onları azaba çarptırır. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Allah'ın, onların tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi işiyle senin bir ilişiğin yoktur; çünkü onlar zalimlerdir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur. Allah, ya tövbelerini kabul edip onları affeder, ya da zalim olduklarından dolayı onlara azap eder. |
Diyanet Vakfı Meali |
127, 128. Allah, kâfirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin, böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler -ki bu işte senin yapacağın bir şey yoktur- yahut (müslüman olsunlar da) tevbelerini kabul etsin, ya da (ısrar ederlerse) onlara azap etsin diye (Allah Bedir'de size yardım etti). Çünkü onlar zalimdirler. * |
Edip Yüksel Meali |
Tevbelerini kabul etmesi veya işledikleri zulümden dolayı onları azaplandırması seni ilgilendirmez. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Bu işten sana hiçbir şey düşmez. (Allah), ya onların tevbesini kabul eder, yahut onlara, zalim olduklarından dolayı azab eder. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
senin elinde emirden bir şey yok, yahud onlara tevbe ettirsin ve yahud onlara tevbe ettirsin ve yahud azâb etsin çünkü onlar zalimdirler |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Kullarımın) iş (in) den hiç bir şey sana âid değildir. (Allah) ya onların tevbesini kabul eder, yahud onları, kendileri zâlim (kimse) ler oldukları için, azâblandırır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Ey Resûlüm!) Bu işte (îman veya inkârlarında) sana düşen bir şey yoktur; ya(îmâna gelirler de Allah) onların tevbelerini kabûl eder veya (küfürde ısrarlarından dolayı)onlara azâb eder; çünki doğrusu onlar zâlimlerdir. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Onlara azap etmekten vazgeçmesi veya onlara azap etmesi kararına, senin hiçbir müdahalen olamaz, çünkü onlar zalimlerdir. |
Kadri Çelik Meali |
Allah'ın, onların tevbelerini kabul etmesi veya azap vermesi hususunda senin yapabileceğin bir şey yoktur; şüphesiz onlar zalimlerdir. |
Mahmut Kısa Meali |
Ey Muhammed! Uhud savaşında seni kanlar içinde bırakan düşmanlarını Allah neden oracıkta helâk etmedi diye düşünüyor, onların âkıbeti hakkında kendince hüküm yürütüyorsun. Oysa senin bu konuda karar verme yetkin yoktur; Allah ister tövbe etmelerine fırsat verip onları bağışlar, isterse de zâlim oldukları için onları cezalandırır. Öyle ki; |
Mehmet Türk Meali |
Bu konuda senin (onlar hakkında) yapabileceğin hiç bir şey yoktur. Eğer Allah, dilerse onlara tevbe nasip eder, dilerse zalim olduklarından dolayı onları cezalandırır. |
Muhammed Esed Meali |
Allah'ın onların tevbelerini kabul etmesine yahut onları cezalandırmasına karar vermek senin işin değildir [ey Peygamber,] çünkü onlar zalimlerin tâ kendileridir, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
İlâhî emrin gerçekleşmesine dair senin elinde hiçbir yetki yoktur; dolayısıyla onların tevbelerini kabule ya da onları cezalandırmaya karar vermek de (sana düşmez); çünkü onlar zalimdirler.[656]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Senin için emirden bir şey yoktur, ya onları tevbe ettirsin veya onları muazzeb kılsın, çünkü onlar zalim kimselerdir. |
Suat Yıldırım Meali |
Bu hususta sana ait bir iş yoktur: Allah ister onlara tövbe nasib edip bağışlar, ister nefislerine zulmettikleri için onları cezalandırır. [13, 40; 28, 56] |
Süleyman Ateş Meali |
O konuda senin yapacağın bir şey yoktur. Allah, ya tevbelerini kabul edip onları affeder, ya da zalim olduklarından dolayı onlara azab eder. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Bu konuda senin elinde bir şey yoktur; (kafirler ya dönüş yapar) Allah tevbelerini kabul eder veya yanlışlar içinde kaldıklarından dolayı onlara azap eder[*].* |
Şaban Piriş Meali |
Senin bu hususta yapacak bir şeyin yoktur. Allah, ya onların tevbesini kabul eder veya onları cezalandırır. Çünkü onlar zalimlerdir. |
Ümit Şimşek Meali |
Onların tevbelerini kabul etmek veya zulümleri yüzünden onlara azap vermek konusunda sana birşey düşmez.(24)* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İş ve hüküm konusunda sana düşen bir şey yoktur. Allah ya tövbelerini kabul ederek onları bağışlar yahut da zalim oldukları için onlara azap eder. |
M. Pickthall (English) |
It is no concern at all of thee (Muhammad) whether He relent toward them or punish them; for they are evil doers. |
Yusuf Ali (English) |
Not for thee, (but for Allah., is the decision: Whether He turn in mercy to them, or punish them; for they are indeed wrong-doers.(449)* |