Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Onlardan (Yahudi ve Hristiyanlardan ve Müslüman görünen münafıklardan) öyleleri vardır ki, siz onu(n söylediklerini ve okur göründüklerini) kitaptan sanasınız (ve Allah kelâmı diye sarılasınız) diye dillerini kitaba doğru eğip bükerler; (onlar sadece istismar ve suistimal peşindedirler.) Oysa o, kitaptan değildir. "Bu Allah katındandır" derler; oysa o, Allah katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah'a karşı (böyle) yalan söyleyip (asılsız iddialar ileri sürülmektedir). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Kitap ehlinin bir bölüğü de kitaptan bir şey okuyorlarmış zannına kapılmanız için dillerini oynatıp dururlar, halbuki okudukları, kitapta yoktur. Bu, Allah katındandır derler, değildir Allah katından ve bile bile Tanrıya bühtan ederler. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Onlardan öyle bir gurup daha vardır ki, söyledikleri Allah'ın kitabından olmadığı halde ondan olduğunu sanasınız diye, dilleriyle kitabı çarpıtırlar. Ve Allah'tan olmadığı halde bu Allah'tandır derler. Böylece bile bile Allah'a karşı yalan uydururlar. |
Ahmet Tekin Meali |
Ehl-i kitaptan öyle bir grup da var ki, okuduklarını kitaptan sanasınız diye kitaptan okuyormuş gibi dillerini eğip bükerler. Halbuki okudukları kitaptan değildir. Bir de:
“Bu Allah katındandır” derler. O Allah katından da değildir. Onlar bile bile Allah adına yalan söylüyorlar.* |
Ahmet Varol Meali |
Onlardan bir topluluk da, Kitap'tan olmayan bir şeyi Kitap'tan sanmanız için, Kitab üzerinde dillerini eğip bükerler ve "Bu Allah katındandır" derler. Oysa o Allah katından değildir. [14] Onlar bile bile Allah hakkında yalan söylemektedirler.* |
Ali Bulaç Meali |
Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini kitaba doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan değildir. 'Bu Allah katındandır' derler. Oysa o, Allah katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah'a karşı (böyle) yalan söylerler. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Kitap ehlinden bir gürûh da vardır, dillerini kitaba doğru eğer bükerler ki, siz, o tahrif ettiklerini kitaptan sanasınız. Halbuki o, kitaptan değildir. Bir de: “- Bu Allah katındandır” derler; halbuki o, Allah katından değildir. Allah nâmına bile bile yalan söylerler. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlardan bir fırka da, dillerini kitaba yaklaştırırlar ki, sen onların söylediklerini kitaptan sanasın. Hâlbuki o söyledikleri kitaptan (vahiyden) değildir. “Allah’ın katındandır” diyorlar. Hâlbuki o Allah’ın katından değildir. Bildikleri halde Allah’a karşı yalan söylüyorlar. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onlardan bir grup var ki, kitapta olmayan bir şeyi siz kitaptan sanasınız diye, dilleriyle kitabı çarpıtırlar ve Allah'tan olmadığı halde, “Bu, Allah katındandır!” derler, böylece bile bile Allah hakkında yalanlar uydururlar. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Onlardan bir grup vardır ki, kitaptan olmadığı hâlde kitaptan sanasınız diye (okudukları) kitaptanmış gibi dillerini eğip bükerler ve: “Bu, Allah katındandır” derler. Hâlbuki o, Allah katından değildir. Bile bile Allah'a karşı yalan söylerler. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Onlardan bir takımı, Kitapta olmadığı halde Kitaptan zannedesiniz diye dillerini eğip bükerler. O, Allah katından olmadığı halde: "Allah katındandır" derler, bile bile Allah'a karşı yalan söylerler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onlardan (Kitap ehlinden) bir grup var ki, Kitab’dan olmadığı hâlde Kitab’dan sanasınız diye (okudukları) Kitap’tanmış gibi dillerini eğip bükerler ve, “Bu, Allah katındandır” derler. Hâlbuki o, Allah katından değildir. Bile bile Allah’a karşı yalan söylerler. |
Diyanet Vakfı Meali |
Ehl-i kitaptan bir gurup, okuduklarını kitaptan sanasınız diye kitabı okurken dillerini eğip bükerler. Halbuki okudukları Kitap'tan değildir. Söyledikleri Allah katından olmadığı halde: Bu Allah katındandır, derler. Onlar bile bile Allah'a iftira ediyorlar. |
Edip Yüksel Meali |
Onların bazısı, kitapta olmayanı kitaptan sanasınız diye dillerini bükerek kitabı taklit eder ve ALLAH katından olmadığı halde, "Bu ALLAH katındandır," derler. Bile bile, ALLAH adına yalan söylerler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Kitap ehlinden öyle bir güruh da vardır ki, siz onu kitaptan sanasınız diye, dillerini kitaba doğru eğip bükerler. Halbuki o, kitaptan değildir. "Bu, Allah katındandır." derler; oysa o, Allah katından değildir. Allah'a karşı, kendileri bilip dururken, yalan söylerler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Bir de onlardan bir fırka vardır dillerini kitaba eğer büğerler: onu kitabdan sanasınız diye: halbuki kitabdan değildir, hem o Allah tarafındandır derler: halbuki Allah tarafından değildir, de Allah namına bile bile yalan söylerler |
Hasan Basri Çantay Meali |
Ehl-i Kitabdan öyle bir güruh da vardır ki (bir şey okuyorlarmış gibi) dillerini Kitaba doğru eğib bükerler, siz onu Kitabdan sanasınız diye. Halbuki o, Kitabdan değildir. «Bu, Allah katındandır» derler, o ise, Allah katından değildir. Allaha karşı, kendileri bilib dururken, yalan söylerler. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Doğrusu onlardan (ehl-i kitabdan) elbette bir fırka da vardır ki, kendisi Kitab'dan olmadığı hâlde, onu Kitab'dan sanasınız diye, (doğru kelimeyi değiştirerek) dillerini Kitab'la eğip bükerler. Ve o, Allah tarafından olmadığı hâlde: “Bu, Allah katındandır!” derler. Bu sûretle onlar, Allah'a karşı (hakikati) bile bile yalan söylerler.(1)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Onlardan öyle kimseler var ki, dillerini kitaba sokarlar. Siz onun söylediğini kitaptan zannedersiniz, ama söyledikleri kitabın içinde yoktur. (Bu defada) Söylediklerinin Allah'ın katından olduğunu söylerler, ama o söyledikleri de Allah'ın katından değildir. Onlar bile bile Allah adına yalan söylüyorlar. |
Kadri Çelik Meali |
Onlardan bir takımı (söyledikleri şeyler) kitapta olmadığı halde kitaptan zannedesiniz diye dillerini eğip bükerler. O, Allah katından olmadığı halde, “Allah katındandır” derler ve bile bile Allah'a karşı yalan söylerler. |
Mahmut Kısa Meali |
Onlardan bir kısmı da, söyledikleri Kitaptan olmadığı hâlde, siz onları Kitaba ait metinler sanasınız diye Kitabı okurken kendi uydurdukları sözleri ayetler arasına karıştırır, ilâhî üslûbu taklit etmeye çalışarak, dillerini eğip bükerler. Böylece, bâtıl teviller yaparak ilâhî hükümleri çarpıtırlar. O uydurdukları sözler Allah katından olmadığı hâlde, “Bunlar Allah katındandır!” diyerek Allah adına bile bile yalan söylerler.
Hıristiyanlara gelince, onların “Bizzat İsa Mesih, kendisini tanrı edinmemizi bize emretmişti!” sözleri çirkin bir iftiradan başka bir şey değildir: |
Mehmet Türk Meali |
Onlardan öyleleri de vardır ki kitapta olmayan bir şeyi, Allah’ın kitabından sanmanızı sağlamak için dilleriyle çarpıtırlar.1 Ve ardından da Allah tarafından gönderilmeyen şeyler için: “Bu, Allah’ın katındandır.” derler. Böylece Allah adına bile bile, yalan söylerler.* |
Muhammed Esed Meali |
Onlardan öylesi de var ki, [söyledikleri] Kitâb-ı Mukaddes'den olmadığı halde ondan olduğunu düşünesiniz diye dilleriyle Kitâb-ı Mukaddes'i çarpıtırlar ve Allah'tan olmadığı halde, “Bu, Allah'tandır!” derler; böylece bile bile Allah hakkında yalanlar uydururlar. 60 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Yine (Yahudilerden) öylesi de var ki, Tevrat’tan olmadığı hâlde ona ait olduğunu sanasınız diye dillerini eğip bükerek Tevrat’ı çarpıtırlar ve o Allah kelâmı olmadığı hâlde “Bu Allah kelâmıdır” derler: sonuçta onlar, bile bile Allah’a iftira etmiş olurlar.[619]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve onlardan bir fırka da vardır ki, kitap ile dillerini eğer bükerler. Onu kitaptan sanasınız diye. Halbuki o kitaptan değildir. Ve derler ki, «O Allah katındandır.» Halbuki, o Allah tarafından değildir. Ve onlar bildikleri halde Allah Teâlâ'ya karşı yalan söylerler. |
Suat Yıldırım Meali |
Ehl-i kitaptan bir kısmı da, aslında kitaptan olmadığı halde, Sizin kitaptan zannetmeniz için, Okurken ağızlarını dillerini eğip bükerler (bazı kelimelerin telaffuzunu değiştirirler). Bir şeyler söyleyip, “Bu Allah tarafındandır. ” derler. Halbuki o, Allah tarafından değildir. Bile bile Allah adına yalan uydururlar. [2, 75] |
Süleyman Ateş Meali |
Onlardan bir grup var ki, Kitapta olmayan bir şeyi, siz Kitaptan sanasınız diye dillerini Kitapla eğip büker(sözlerini, Kitabın sözü imiş gibi göstermek için kelimeleri dillerinde bükerek okur, onları, Kitabın sözlerine benzetmeğe çalışır)lar ve: "O, Allah katındandır." derler. Oysa o, Allah katından değildir. Bile bile Allah'a karşı yalan söylerler. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onlardan bir takımı Kitaptan okur gibi dillerini eğip bükerler[*] ki Kitap’tan sanasınız. Ama Kitaptan değildir. “O Allah katındandır.” derler, ama Allah katından da değildir. Allah’a karşı bile bile yalan söylerler.* |
Şaban Piriş Meali |
Onların bir kısmı, kitaptan olmadığı halde, sizin kitaptan zannetmeniz için kitaba bakarak dillerini eğip bükerler. O, Allah katından olmadığı halde “Allah katındandır” derler. Bile bile Allah hakkında yalan söylerler. |
Ümit Şimşek Meali |
Kitap Ehlinden bir kısmı da var ki, kitabı okurken dillerini eğip bükerler—tâ ki, okudukları şeyi kitaptan sanasınız. Oysa o kitaptan değildir. Bir de derler ki, “Bu Allah katındandır.” Oysa o Allah katından değildir. Böylece, bile bile Allah hakkında yalan söyleyip dururlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Onlardan bir zümre vardır, aslında Kitap'tan olmayan bir şeyi siz Kitap'tan sanasınız diye, dillerini Kitap'la eğip bükerler. O, Allah katında olmadığı halde, "Bu, Allah katındandır." derler. Bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler. |
M. Pickthall (English) |
And Lo! there is a party of them who distort the Scripture with their tongues, that ye may think that what they say is from the Scripture, when it is not from the Scripture. And they say: It is from Allah, when it is not from Allah; and they speak a lie concerning Allah knowingly. |
Yusuf Ali (English) |
There is among them a section who distort the Book with their tongues: (As they read) you would think it is a part of the Book, but it is no part of the Book; and they say, "That is from Allah," but it is not from Allah. It is they who tell a lie against Allah, and (well) they know it! |