Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Sevdiğiniz (kıymet ve önem verdiğiniz) şeylerden (Allah yolunda ve ihtiyaç karşılayıcı oranda) infak edinceye kadar, asla iyiliğe (ve en iyi mertebeye) eremezsiniz. (Hayır olarak) Her ne harcarsanız, şüphesiz Allah onu bilir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Kesin olarak hayır ve ihsan mertebesine erişmezsiniz sevdiğiniz şeyleri harcamadıkça ve şüphe yok ki Allah, harcadığınız şeyleri bilir. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Size gelince ey mü'minler! Sevdiğiniz şeylerden Allah rızası için başkalarına harcamadıkça, gerçek erdemliliğe ve hayra ulaşmış olamazsınız. Ve her ne harcarsanız mutlaka Allah onu bilir. |
Ahmet Tekin Meali |
Sevdiğiniz değerli şeylerden Allah yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcamadıkça, gerçek iyiliğe, hakiki müslümanlığa, kâmil, yiğit insan olma (fütüvvet) derecesine eremezsiniz. Yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcadığınız her şeyi Allah bilir, karşılıksız bırakmaz.* |
Ahmet Varol Meali |
Sevdiklerinizden (Allah yolunda) harcamadıkça iyiliğe erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir. |
Ali Bulaç Meali |
Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Sevdiğiniz şeylerden sadaka vermedikçe, siz cennete eremezsiniz. Allah yolunda her ne harcarsanız muhakkak Allah onu bilendir. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Siz en sevdiğiniz şeyi bağışlamadıkça (ki nefsin en sevdiği şey mal ve maddedir) gerçek iyilik ve sevaba kavuşmuş olamazsınız. Bir şey nafaka verdiğinizde mutlaka Allah onu bilir.* |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Sevdiğiniz şeylerden başkaları için harcamadıkça iyiye ulaşamazsınız; her ne harcarsanız şüphesiz Allah ondan tamamıyla haberdardır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Allah yolunda) sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça, gerçek iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilendir. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Sevdiğiniz şeylerden sarfetmedikçe iyiliğe erişemezsiniz. Her ne sarfederseniz, şüphesiz Allah onu bilir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir. |
Diyanet Vakfı Meali |
Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça «iyi»ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir. * |
Edip Yüksel Meali |
Sevdiğiniz şeylerden ekonomik yardım olarak vermedikçe erdemli bir kişi olamazsınız. Her neyi verirseniz ALLAH mutlaka onu bilir |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, gerçek iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe siz birre eremezsiniz, maamafih her ne infak eyleseniz şüphesiz Allah onu da bilir |
Hasan Basri Çantay Meali |
Siz, sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcayıncaya kadar asla iyiliğe ermiş (birr-ü taat etmiş) olmazsınız. Her ne infak ederseniz sübhesiz Allah onu bilicidir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Sevmekte olduğunuz şeylerden (Allah yolunda) sarf etmedikçe, (gerçek) iyiliğe aslâ erişemezsiniz. O hâlde her ne sarf ederseniz, artık şübhesiz ki Allah, onu hakkıyla bilendir.(1)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sevdiğiniz şeylerden ihtiyaç sahiplerine harcamadıkça, Allah'ın değer verdiği iyiler (birr) arasına giremeziniz. Siz herhangi bir şeyden ne harcarsanız, Allah onu bilendir. |
Kadri Çelik Meali |
Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe erişemezsiniz. Her ne infak ederseniz, işte şüphesiz Allah onu bilir. |
Mahmut Kısa Meali |
Sevdiğiniz şeylerden bir kısmını Allah yolunda harcamadıkça, asla iyiliğe ulaşamazsınız. Açgözlülük ve cimrilik hastalığından kurtulup da servetinizi, sağlığınızı, canınızı... Allah yolunda fedâ etmeye hazır olmadığınız sürece, O’nun hoşnutluğuna asla kavuşamaz, gerçek erdemliliğe ulaşamazsınız.
Öyleyse az çok demeyin, Allah yolunda harcayın. Unutmayın ki, her ne harcarsanız, Allah hepsini bilir ve mükâfâtını mutlaka verir.
İsrail Oğulları, Tevrat’taki bütün toplumsal ve hukûki düzenlemelerin, yani şerîatın evrensel kanunlar olduğunu öne sürüyorlar. Bu yüzden, Tevrat’ta geçici olarak yasaklanmış bazı yiyeceklerin helâl olduğu gerçeğini ortaya koyan Kur’an’ın, önceki ilâhî şerîatlere aykırı hüküm verdiğini, dolayısıyla, ‘kendisinden önceki ilâhî kitapları onayladığı’ iddiasıyla çeliştiğini öne sürüyorlar. Oysa ki: |
Mehmet Türk Meali |
Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, gerçek iyiliğe1 asla ulaşamazsınız. (Allah yolunda) harcadığınız her şeyi Allah, hakkıyla bilir.2* |
Muhammed Esed Meali |
[Size gelince ey müminler,] kendiniz için özenle ayırdığınız şeylerden başkaları için harcamadıkça gerçek erdeme ulaşmış olamazsınız; ve her ne harcarsanız kuşkusuz, Allah ondan tamamiyle haberdardır. 72 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
SEVDİĞİNİZ şeylerden infak etmedikçe erdeme ulaşamazsınız; zaten ne infak ederseniz edin, kesinlikle Allah onu ayrıntısıyla bilir.[630]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar birre nâil olamazsınız ve her ne şey infak ederseniz şüphe yok ki, Allah Teâlâ hakkıyla bilir. |
Suat Yıldırım Meali |
Sevdiğiniz mallarınızdan Allah yolunda harcamadıkça “fazilet” mertebesine ulaşamazsınız. Bununla beraber her ne infak ederseniz, Allah mutlaka onu bilir. * |
Süleyman Ateş Meali |
Sevdiğiniz şeylerden (Allah için) harcamadıkça asla iyiliğe eremezsiniz. Ne harcarsanız Allah onu bilir. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sevdiğiniz şeylerden hayra harcamadıkça bolluğa ve refaha[*] kavuşamazsınız. Yaptığınız her harcamayı bilen Allah’tır.* |
Şaban Piriş Meali |
Sevdiğiniz şeylerden (Allah için) vermedikçe iyiliğe erişemezsiniz. Her ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir. |
Ümit Şimşek Meali |
Sevdiğiniz şeylerden bağışta bulunmadıkça hayra ermiş olmazsınız. Sizin hayır için harcadığınız herşeyi ise Allah bilir.(17)* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe hayırda erginliğe/dürüstlüğe asla ulaşamazsınız. İnfak etmekte olduğunuz her şeyi, Allah çok iyi bilmektedir. |
M. Pickthall (English) |
Ye will not attain unto piety until ye spend of that which ye love. And whatsoever ye spend, Allah is aware thereof. |
Yusuf Ali (English) |
By no means shall ye attain righteousness unless ye give (freely) of that(419) which ye love; and whatever ye give, of a truth Allah knoweth it well.* |