Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Andolsun, (yatağınızda) ölseniz de, (Hakk yolunda) öldürülseniz de; şüphesiz (her halde mutlaka) Allah'a (varıp) toplanacaksınız (bu kesindir). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Andolsun ki ölseniz de mutlaka Allah tapısında toplanacaksınız, öldürülseniz de. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Çünkü ölseniz de, öldürülseniz de sonunda Allah katında toplanacaksınız. |
Ahmet Tekin Meali |
Andolsun ki, ölseniz de öldürülseniz de, toplanıp Allah'ın huzuruna getirileceksiniz. |
Ahmet Varol Meali |
Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de muhakkak ki Allah'ın huzurunda toplanacaksınız. |
Ali Bulaç Meali |
Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de şüphesiz Allah'a (varıp) toplanacaksınız. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
And olsun, eğer ölür veya Allah yolunda öldürülürseniz muhakkak ki Allah'ın huzurunda toplanacak, hesaba çekileceksiniz. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Evet, eğer ölür veya öldürülürseniz, muhakkak Allah’ın huzurunda toplanacaksınız… (Allah’ın rahmeti, sizin dirilmenizi gerektirir. Yoksa rahmet, rahmet olmaktan çıkar.) |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Çünkü ölseniz de öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Andolsun ki ölseniz de, öldürülseniz de sonunda Allah'ın huzurunda toplanacaksınız. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
And olsun ki, ölseniz de, öldürülseniz de Allah katında toplanacaksınız. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de, Allah’ın huzurunda toplanacaksınız. |
Diyanet Vakfı Meali |
Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız. |
Edip Yüksel Meali |
Ölürseniz de öldürülürseniz de ALLAH'ın huzuruna çıkarılacaksınız. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
celâlim hakkı için: ölseniz de katlolunsanız da her halde hep Allaha haşrolunacaksınız |
Hasan Basri Çantay Meali |
Andolsun, ölseniz de, yahud öldürülseniz de muhakkak ki hepiniz Allah (ın huzuruna gidib) toplanacaksınız. |
Hayrat Neşriyat Meali |
And olsun ki, ölseniz de öldürülseniz de, muhakkak Allah'ın huzûruna toplanacaksınız! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Eğer ölür veya öldürülürseniz, Allah'ın huzurunda toplanacaksınız. |
Kadri Çelik Meali |
Hiç şüphesiz ölseniz de öldürülseniz de Allah katında toplanacaksınız. |
Mahmut Kısa Meali |
Zaten Karunlar gibi yaşayıp ölseniz de, İslâm yolunda savaşıp öldürülseniz de, sonuçta hepiniz ister istemez Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.
O hâlde, günah işleyen kardeşlerinizi güzelce uyarın, zira kardeşlik bunu gerektirir. Fakat onları, yaptığı bir hatâdan dolayı aşağılayarak şeytanın kucağına itmeyin, onlara dâimâ şefkat ve merhametle yaklaşın. İşte bu konuda Allah’ın elçisi, size örnek olacak güzel bir davranış sergiledi: |
Mehmet Türk Meali |
(Çünkü) ölseniz de öldürülseniz de hepiniz mutlaka, Allah’ın huzurunda toplanacaksınız. |
Muhammed Esed Meali |
Çünkü ölseniz de, öldürülseniz de sonunda Allah katında toplanacaksınız. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Zira ölseniz de öldürülseniz de, sonunda Allah’a (hesap vermek üzere) toplanacaksınız. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve şüphe yok ki ölseniz de öldürülseniz de her halde Allah Teâlâ'ya haşrolunacaksınızdır. |
Suat Yıldırım Meali |
Sizler ölseniz de, öldürülseniz de, sonunda Allah'ın huzurunda toplanacaksınız. |
Süleyman Ateş Meali |
Ölür veya öldürülürseniz, elbette Allah'a götürüleceksiniz! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Ölseniz de öldürülseniz de toplanacağınız yer, Allah’ın huzurudur. |
Şaban Piriş Meali |
-Ölseniz de öldürülseniz de şüphesiz Allah'ın huzurunda toplanacaksınız. |
Ümit Şimşek Meali |
Ölseniz de, öldürülseniz de, Allah'ın huzurunda toplanırsınız. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ölür yahut öldürülürseniz elbette ki Allah'a götürüleceksiniz. |
M. Pickthall (English) |
What though ye be slain or die, when unto Allah ye are gathered? |
Yusuf Ali (English) |
And if ye die, or are slain, Lo! it is unto Allah that ye are brought together. |