Âli İmrân Suresi 166. Ayet


Arapça

وَمَا أَصَابَكُمْ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِ فَبِإِذْنِ اللّهِ وَلِيَعْلَمَ الْمُؤْمِنِينَ


Türkçe Okunuşu

Ve mâ asâbekum yevmel tekal cem’âni fe bi iznillâhi ve li ya’lemel mu’minîn(mu’minîne).


Kelimeler

ve mâ asâbe-kum ve size isabet eden şey
yevme ilteka karşılaştığı gün
el cem'âni iki cemaat, iki topluluk
fe bi izni allâhi o zaman, ancak Allah'ın izni ile
ve li ya'leme ve bilmesi için
el mu'minîne mü'minler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali İki (düşman) topluluğun karşı karşıya geldiği gün, size isabet eden (sıkıntı ve sarsıntılar) ancak Allah'ın izniyle idi. (Bu, Allah'ın sadık ve sabırlı) Mü’minleri ayırt etmesi içindi.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali İki topluluğun karşılaştığı gün size gelip çatan musibet, Allah'ın izniyle gelip çatmıştı. Böylece de inananları bildirmeyi.
Abdullah Parlıyan Meali İki ordunun harpte karşılaştığı gün başınıza gelenler, Allah'ın izni ile gerçekleşti. Bu Allah'ın gerçek mü'minleri belirlemesi içindi.
Ahmet Tekin Meali İki ordunun, iki topluluğun karşılaştığı gün sizin başınıza gelenler Allah'ın izniyle gelmiştir. Bu mü'minleri belirlemesi içindi.
Ahmet Varol Meali İki topluluğun karşı karşıya geldiği gün başınıza gelenler Allah'ın izniyle ve gerçek iman sahiplerini ortaya çıkarmak içindi.
Ali Bulaç Meali İki topluluğun karşı karşıya geldiği gün, size isabet eden ancak Allah'ın izniyle idi. (Bu, Allah'ın) mü'minleri ayırdetmesi;
Ali Fikri Yavuz Meali İki topluluğun (Mümin ve müşriklerin Uhud savaşında) karşılaştığı gün, başınıza gelen musibet, Allah'ın izniyle olup müminlerin sebatını göstermek içindi.
Bahaeddin Sağlam Meali (Uhud’da) iki toplumun karşılaştıkları gün başınıza gelenler, Allah’ın izniyle ve Allah’ın gerçek müminleri ortaya çıkarması içindi.
Bayraktar Bayraklı Meali İki ordunun karşılaştığı gün başınıza gelenler Allah'ın izniyle gerçekleşti. Bu, Allah'ın gerçek müminleri belirlemesi içindi.
Cemal Külünkoğlu Meali 166,167. (Ey mü'minler!) İki topluluğun (mü'min ve müşriklerin Uhud savaşında) karşılaştığı gün, başınıza gelen (musibet), Allah'ın izniyle olmuştur. Bu da (Allah'ın gerçek) inananları ayırt etmesi ve münafıkları meydana çıkarması içindi. (Onlara:) “Gelin, Allah yolunda savaşın, ya da (düşmana karşı) savunma yapın” denince: “Eğer savaşmayı bilseydik, mutlaka peşinizden gelirdik” dediler. O gün onlar imandan çok küfre yakındılar. Kalplerinde olmayan şeyi ağızlarıyla söylüyorlardı. Hiç kuşkusuz Allah, onların kalplerinde gizlediklerini çok iyi bilendir. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) 166,167. İki topluluğun karşılaştığı günde başınıza gelen, Allah'ın izniyledir. Bu, inananları da, münafıklık edenleri de belirtmesi içindir. Münafıklık edenlere: "gelin, Allah yolunda savaşın, veya hiç olmazsa savunmada bulunun" dendiği zaman: "Eğer savaşmayı bilseydik, ardınızdan gelirdik" dediler. O gün, onlar imandan çok inkara yakındılar. Kalblerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlar. Allah gizlediklerini onlardan iyi bilir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) 166,167. İki topluluğun (ordunun) karşılaştığı günde başınıza gelen musibet Allah’ın izniyledir. Bu da mü’minleri ortaya çıkarması ve münafıklık yapanları belli etmesi içindi. Onlara (münafıklara), “Gelin, Allah yolunda savaşın veya savunmaya geçin” denildi de onlar, “Eğer savaşmayı bilseydik, arkanızdan gelirdik” dediler. Onlar o gün, imandan çok küfre yakın idiler. Ağızlarıyla kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Oysa Allah, içlerinde gizledikleri şeyi çok iyi bilmektedir.
Diyanet Vakfı Meali 166, 167. İki birliğin karşılaştığı gün sizin başınıza gelenler, ancak Allah'ın dilemesiyle olmuştur ki, bu da, müminleri ayırdetmesi ve münafıkları ortaya çıkarması için idi. Bunlara: «Gelin, Allah yolunda çarpışın; ya da savunma yapın» denildiği zaman, «Harbetmeyi bilseydik, elbette sizin peşinizden gelirdik» dediler. Onlar o gün, imandan çok, kâfirliğe yakın idiler. Ağızlarıyla, kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Halbuki Allah, onların içlerinde gizlediklerini daha iyi bilir.
Edip Yüksel Meali İki ordu çarpıştığı gün başınıza gelenler ALLAH'ın izniyle oldu. İnananlar böylece ayırdedilir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali 166,167. İki topluluğun karşılaştığı günde başınıza gelen musibet de Allah'ın izniyledir. Bu da müminleri belirlemesi ve hem de münafıklık yapanları ayırt etmesi içindir. Ve onlara: "Geliniz, Allah yolunda savaşınız veya (hiç olmazsa) savunmaya geçiniz." denilmişti. Onlar ise: "Biz savaşmasını (veya savaş olacağını) bilseydik arkanızdan gelirdik." demişlerdi. Onlar, o gün, imandan çok küfre yakındılar. kalblerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlardı. Allah neyi gizlediklerini daha iyi bilendir.
Elmalılı Meali (Orjinal) o iki cem'iyet çarpıştığı gün başınıza gelen de yine Allahın izniledir
Hasan Basri Çantay Meali İki ordu karşılaşdığı gün size gelen musıybet Allahın emriyle idi. (Bu, Allahın) mü'minleri ayırd etmesi.
Hayrat Neşriyat Meali Hâlbuki (Uhud'da) iki ordunun karşılaştığı gün başınıza gelenler, böylece Allah'ın izniyle olup, mü'minleri ortaya çıkarması içindi.
İlyas Yorulmaz Meali İki topluk savaş için karşı karşıya geldiğinde, (savaşın sonunda) sizin başınıza gelen (yenilgi) Allah'ın izniyle, gerçek inananları bilmesi için olmuştur.
Kadri Çelik Meali İki topluluğun karşılaştığı günde başınıza gelen, Allah'ın izniyledir. Bu (Uhud yenilgisi), iman edenleri belirtmesi içindir.
Mahmut Kısa Meali İki ordunun Uhud savaşında karşı karşıya geldiği gün başınıza gelenler, her ne kadar kendi hatânızdan kaynaklandıysa da, aynı zamanda Allah’ın izniyle gerçekleşmiştir. Çünkü O müsaade etmedikçe, hiçbir şey gerçekleşmez. Allah,inananları münâfıklardan ayırt etmek ve böylece, aranızdaki ikiyüzlüleri ortaya çıkarmak için buna izin vermiştir.
Mehmet Türk Meali 166,167. İki topluluğun karşılaştığı (Uhud savaşı) gününde başınıza gelen musîbet, kesinlikle Allah’ın izniyledir. Bu (musibetin sebebi) ise; (Allah’ın) gerçekten îman edenleri belirleyerek, münâfıklık yapanları, ayırt etmesi içindir. Onlara: “Gelin, ya Allah yolunda savaşın, ya da savunma yapın.” denilince: “Eğer biz, savaşmayı bilseydik, kesinlikle sizin peşinizden gelirdik.” dediler.1 O gün (Müslümanlara göre) onlar, kalplerinde olmayan şeyi ağızları ile söyleyerek, îmandan çok küfre daha yakın idiler. Hâlbuki Allah, onların gizlediklerini, en iyi bilendir.2*
Muhammed Esed Meali iki ordunun harpte karşılaştığı gün başınıza gelenler Allah'ın izni ile gerçekleşti. Bu, Allah'ın [gerçek] müminleri belirlemesi içindi;
Mustafa İslamoğlu Meali İki ordunun karşılaştığı gün başınıza gelenler Allah’ın izni sonucunda gerçekleşmişti. Bu da (Allah’ın) mü’minleri belirlemesi içindi.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali İki ordunun karşılaştığı gün size isabet eden, Allah Teâlâ'nın izni ile idi ve mü'minleri temyiz etmesi içindi.
Suat Yıldırım Meali 166, 167. İki ordunun karşılaştığı gün başınıza gelen musîbet Allah'ın izniyle olmuştu. Bu da O'nun müminleri ayırd etmesi, münafıklık yapanları da meydana çıkarması için idi. O münafıklara: “Gelin, Allah yolunda savaşın veya hiç olmazsa düşmanınızın size ve ailelerinize saldırmasını önleyin! ” denildiğinde: “Biz savaş olacağını bilseydik size katılırdık. ” dediler. Doğrusu o gün onlar imandan ziyade küfre yakın idiler. Onlar, ağızlarıyla, kalplerinde olmayan şeyleri söylüyorlardı. Ama Allah onların gizlediklerini pek iyi bilir.
Süleyman Ateş Meali İki topluluğun karşılaştığı gün, sizin başınıza gelen, ancak Allah'ın izniyle olmuştur ki (O), inananları bilsin (deneyip ortaya çıkarsın).
Süleymaniye Vakfı Meali İki ordunun karşılaştığı gün başınıza gelenler, Allah’ın onayıyla geldi. Bunu yaptı ki inanıp güvenenleri bilsin.
Şaban Piriş Meali 166,167. -İki ordunun çarpıştığı gün başınıza gelen ancak Allah'ın izni ile olmuştu. Müminleri belirlemek ve münafıklık edenleri de ortaya çıkarmak için. O münafıklara: -Gelin, Allah yolunda savaşın veya müdafaada bulunun! denilmiş, onlar da: -Savaşmayı bilseydik, ardınızdan gelirdik elbette, demişlerdi. Onlar o gün, imandan çok küfre yakındılar. Ağızlarıyla kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Allah onların gizlediğini çok iyi biliyor.
Ümit Şimşek Meali İki ordunun karşılaştığı gün başınıza gelenler, Allah'ın izniyle idi—tâ ki iman etmiş olanları Allah böylece ayırt etsin.
Yaşar Nuri Öztürk Meali İki topluluğun karşılaştığı gün sizin başınıza gelen, Allah'ın izniyledir ve Allah, müminleri bilsin diyedir.
M. Pickthall (English) That which befell you, on the day when the two armies met, was by permission of Allah; that He might know the true believers;
Yusuf Ali (English) What ye suffered on the day the two armies Met, was with the leave of Allah, in order that He might test(475) the believers,-*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları