Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Çünkü bunlarınki) Az bir yararlanmadır. Sonra onların barınma yerleri cehennem olacaktır. O ne kötü bir yataktır (ne dayanılmaz azaptır!) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Bu, azıcık bir faydalanmadan ibaret, sonra sığınacakları yer cehennemdir ve orası, ne kötü bir yurttur, ne kötü bir yatak. |
Abdullah Parlıyan Meali |
O gelip geçici bir tatminden ibarettir, ama sonunda varacakları yer cehennemdir. O ne kötü bir yataktır. |
Ahmet Tekin Meali |
Bu azıcık bir dünya zevkidir, gelip geçici tatmindir. Onların mekânları cehennemdir. Orası ne kötü bir varış yeridir, ne kötü bir mekândır.* |
Ahmet Varol Meali |
Bu az bir yararlanmadır; daha sonra varacakları yer cehennemdir. Orası ne kötü bir yataktır. |
Ali Bulaç Meali |
(Bu) Az bir yarar(lanma)dır. Sonra bunların barınma yerleri cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o! |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Kâfirlerin bu halleri çabuk kaybolan az bir zevktir. Sonra varacakları yer cehennem. O, ne kötü döşektir. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Bu, az (ve geçici) bir dünya yaşamıdır. Sonra sığınakları Cehennemdir. Orası ne kötü bir yataktır! |
Bayraktar Bayraklı Meali |
O, gelip geçici bir tatminden ibarettir; ama sonunda varacakları yer cehennemdir. O ne kötü bir meskendir! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Onların bu halleri çabuk kaybolan az bir zevktir. Sonra varacakları yer cehennemdir. O, ne kötü bir döşektir. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
196,197. İnkar edenlerin diyar diyar gezip refah içinde dolaşması sakın seni aldatmasın; az bir faydalanmadan sonra onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü duraktır!.. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
(Onların bu refahı) az bir yararlanmadır. Sonra onların barınağı cehennemdir. Ne kötü bir yataktır orası! |
Diyanet Vakfı Meali |
Azıcık bir menfaattır o. Sonra onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir! |
Edip Yüksel Meali |
Bu kısa süreli bir yararlanmadır, sonra cehennemi boylayacaklar; ne kötü bir durak! |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Bu, az bir geçimliktir. Sonra onların varacakları yer cehennemdir. Ne kötü bir yataktır orası! |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
az bir zevk, sonra varacakları Cehennem, ne fena döşek |
Hasan Basri Çantay Meali |
Azıcık bir fâidedir (o). Sonunda varıb sığınacakları yer cehennemdir. O, ne kötü yatakdır!. |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Bu, onlar için dünyada) az bir faydalanmadır! Sonra varacakları yer, Cehennemdir. Ve (o,) ne kötü yataktır!(2)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Yaşamalarına az bir zaman verildi, sonra sığınacakları yer cehennemdir, kalacakları yer ne kadar kötü. |
Kadri Çelik Meali |
(Bu) Az bir faydalanmadır, sonra onların varacakları yer cehennemdir. O pek de kötü bir yataktır! |
Mahmut Kısa Meali |
Çünkü onlara verilen bu nîmetler, basit ve gelip geçici bir zevkten ibarettir, sonunda varacakları yer ise, cehennemdir. Orası, ne korkunç bir yataktır! |
Mehmet Türk Meali |
Bunlar basit dünyalıklardır. Sonra onların barınma yerleri, yatakların en kötüsü olan cehennemdir. |
Muhammed Esed Meali |
o, gelip geçici bir tatmin[den ibaret]tir, ama sonunda varacakları yer cehennemdir -o, ne kötü bir meskendir!- |
Mustafa İslamoğlu Meali |
O geçici ve uçucu bir hazdır;[710] sonunda varacakları yer cehennemdir, o ne kötü bir meskendir!* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Azıcık bir metadır, sonra onların varıp sığınacakları yer cehennemdir ve o ne fena bir yatak! |
Suat Yıldırım Meali |
Pek kısa bir zevk ve eğlenme! Sonra varacakları yer ise cehennem! Orası ne fena bir yataktır! [40, 4; 10, 69-70; 31, 24; 86, 17; 28, 61] |
Süleyman Ateş Meali |
Bu, az bir geçimdir. Sonra gidecekleri yer, cehennemdir. Ne kötü bir yataktır orası! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Bu, kısa süreli yararlanmadır. Sonunda varıp kalacakları yer cehennemdir. Ne kötü yataktır o! |
Şaban Piriş Meali |
Az bir geçimlik sonra varacakları yer cehennemdir. Orası ne kötü yerleşim yeridir. |
Ümit Şimşek Meali |
Bu pek az bir menfaatten ibarettir; sonra da onların varacağı yer Cehennemdir. O ise ne kötü bir yataktır! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Azıcık bir nimetlenmedir o. Sonra onların varacağı yer cehennem olacaktır. Ne kötü yataktır o! |
M. Pickthall (English) |
It is but a brief comfort. And afterward their habitation will be hell, an ill abode. |
Yusuf Ali (English) |
Little is it for enjoyment: Their ultimate abode is Hell: what an evil bed (To lie on)! |