Âli İmrân Suresi 147. Ayet


Arapça

وَمَا كَانَ قَوْلَهُمْ إِلاَّ أَن قَالُواْ ربَّنَا اغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَإِسْرَافَنَا فِي أَمْرِنَا وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ


Türkçe Okunuşu

Ve mâ kâne kavlehum illâ en kâlû rabbenagfir lenâ zunûbenâ ve isrâfenâ fî emrinâ ve sebbit akdâmenâ vensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne).


Kelimeler

ve mâ kâne ve olmadı
kavle-hum onların sözleri
illâ en kâlû demekten başka birşey olmadı
rabbe-nâ Rabbimiz
ıgfir lenâ bizi bağışla
zunûbe-nâ günahlarımızı
ve isrâfe-nâ ve israfımız, aşırılığımız, taşkınlığımız
fî emri-nâ işimizde
ve sebbit ve sabit kıl
akdâme-nâ ayaklarımızı
ve unsur-nâ ve bize yardım et
alâ el kavmi kavmine karşı
el kâfirîne kâfirler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali O (Rabbani âlimler) sadece şunu söylüyorlardı: “Rabbimiz, bizim günahlarımızı ve işlerimizdeki (cihad görevimizdeki ihmalkârlık ve) taşkınlıklarımızı bağışla. Ayaklarımızı (Hakk’ta ve cihad yolunda) sağlam tut (kaydırma) . Kâfir (ve zalim) topluluk (ve teşkilat) lara karşı bize yardım et!”
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Sözleri ancak şuydu: Rabbimiz, yarlıga suçlarımızı, bağışla işlerimizde taşkınlık göstermemizi ve diret ayaklarımızı, yardım et bize kafir kavme karşı.
Abdullah Parlıyan Meali Onların söyledikleri şuydu: “Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıkları bağışla, ayaklarımızı yolunda ve savaşta sağlamlaştır, senden gelen gerçekleri örtbas edenlere karşı bize yardım et.”
Ahmet Tekin Meali Allah dostları: “Ey Rabbimiz, bizim günahlarımızı, işlerimizdeki aşırılıklarımızı, idaremizdeki şer'i-kanuni sınırları aşan uygulamalarımızı, meşru sınırları tecavüzlerimizi, hatalı ve cahilce davranışlarımızı bağışla. Allah yolunda milletimize, devletimize, ordumuza, ihtiyatlı, akıllı ve cesur kararlar almayı, icraatlar yapmayı nasip eyle, özgüvenimizi ve cesaretimizi artır, şerefimizi ve itibarımızı yücelt. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfir kavimlere, nankör toplumlara karşı da bize yardım et” niyazından başka söz söylemezler.
Ahmet Varol Meali Onların sözleri ancak: "Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sağlam tut ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!" demek olmuştur.
Ali Bulaç Meali Onların söyledikleri: 'Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kafirler topluluğuna karşı yardım et' demelerinden başka bir şey değildi.
Ali Fikri Yavuz Meali O âlimlerin sözü sadece şuydu: “- Ey Rabbimiz! Bize günahlarımızı ve işlerimizde yaptığımız taşkınlıklarımızı bağışla. Savaşta ayaklarımızı diret ve kâfirler topluluğuna karşı bize zafer ver.”
Bahaeddin Sağlam Meali Onların tek sözü şu idi: “Ey Rabbimiz! Günahlarımızı, işimiz konusundaki israfımızı affet. Bize direnç ver, kâfir topluma karşı bize yardım et.”
Bayraktar Bayraklı Meali Onların sözleri, sadece şöyle demekten ibaretti: “Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla; ayaklarımızı sabit kıl; kâfirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl!”
Cemal Külünkoğlu Meali Onların (böyle zamanlardaki) tek söyledikleri şuydu: “Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla! Adımlarımızı sağlamlaştır ve inkârcılara karşı bize yardım et!”
Diyanet İşleri Meali (Eski) Dedikleri ancak şu idi: "Rabbimiz! Günahlarımızı, işimizdeki aşırılıklarımızı bize bağışla, sebatımızı arttır, inkarcı topluluğa karşı bize yardım et".
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onların sözleri ancak, “Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlam tut. Kâfir topluma karşı bize yardım et” demekten ibaretti.
Diyanet Vakfı Meali Onların sözleri, sadece şöyle demekten ibaretti: Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla; ayaklarımızı (yolunda) sabit kıl; kâfirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl!
Edip Yüksel Meali Sözleri yalnızca şuydu: "Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sağlam tut ve inkarcı topluluğa karşı bize zafer ver."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Onların sözleri ancak: "Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı diret, Kâfirler güruhuna karşı da bize yardım et!" demekten ibaretti.
Elmalılı Meali (Orjinal) başka bir söyledikleri de yoktu, sade: ya Rabbena bize günâhlarımızı ve işimizde taşkınlıklarımızı mağfiret buyur, cihad meydanında ayaklarımızı iyi dire ve kâfirlere karşı bizleri mansur kıl, diyorlardı
Hasan Basri Çantay Meali İşte onların sözü : «Ey Rabbimiz, bizim günâhlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı yarlığa. (Muharebede) ayaklarımızı iyice diret. Kâfirler güruhuna karşı bize yardım et» demelerinden başka bir şey değildi.
Hayrat Neşriyat Meali Bunun üzerine (onların:) “Rabbimiz! Bizim için günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sâbit kıl ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım eyle!” demelerinden başka bir sözleri olmadı.
İlyas Yorulmaz Meali Ancak onların sözü her defasında “Rabbimiz bize günahlarımızı bağışla, işlerimizdeki taşkınlıklarımızı affet, ayaklarımızı sabitle ve inkarcı topluluklara karşı bize yardım et” demeleri olmuştur.
Kadri Çelik Meali Dedikleri ancak şu idi: “Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bize bağışla, ayaklarımızı sabit kıl ve kâfirlere karşı bize yardım et.”
Mahmut Kısa Meali Onlar bu çetin imtihânlardan geçerken bile, tek söyledikleri şuydu: “Ey Rabb’imiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıkları bağışla! Er meydanlarında dizlerimize derman, yüreğimize cesaret vererek adımlarımızı sağlamlaştır ve inkâr edenlere karşı bize yardım et!”
Mehmet Türk Meali Onlar sadece: “Ey Rabbimiz! Bizim günâhlarımızı ve yaptığımız işlerdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı kaydırma ve kâfirler karşısında bize yardım et.” demişlerdir.
Muhammed Esed Meali Onların tek söyledikleri şuydu: “Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıkları bağışla! Adımlarımızı sağlamlaştır ve hakikati inkar edenlere karşı bize yardım et!”
Mustafa İslamoğlu Meali Onların söylediği yalnızca şuydu: “Rabbimiz! Günahlarımızı ve haddi aşan tavırlarımızı bağışla! Bizi sabitkadem kıl ve kâfirler güruhuna karşı Sen bize yardım et!”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve onların sözleri başka değil, şöyle demekten ibaretti: «Ey Rabbimiz! Bizim için günahlarımızı ve işlerimizdeki israflarımızı mağfiret buyur ve ayaklarımızı sabit kıl ve bizlere kâfirler gürûhu üzerine nusret ver.»
Suat Yıldırım Meali Evet onların bu durumda dedikleri sadece şu oldu: “Ey bizim kerîm Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı affet! Ayaklarımızı hak yolda sabit kıl ve kâfirler gürûhuna karşı bize yardım eyle! ”
Süleyman Ateş Meali Sadece şöyle diyorlardı: "Rabbimiz, bizim günahlarımızı ve işimizde taşkınlığımızı bağışla, ayaklarımızı (yolunda) sağlam tut, kafir topluma karşı bize yardım eyle!"
Süleymaniye Vakfı Meali Dedikleri sadece şuydu: "Rabbimiz (Sahibimiz)! Günahlarımızı ve davranışlarımızdaki aşırılıkları bağışla! Ayaklarımızı kaydırma! Şu kafirler topluluğuna karşı bize yardım et!”
Şaban Piriş Meali Onların sözü:-Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılığımızı bağışla ayaklarımızı sabit kıl, kafir topluma karşı bize yardım et! demekten başka bir şey değildi.
Ümit Şimşek Meali Onların söyledikleri de şu sözlerden başkası değildi: “Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıkları bağışla. Bize sebat ver. Kâfirler güruhuna karşı bize yardım et.”
Yaşar Nuri Öztürk Meali Sözleri yalnız şu olmuştur: "Ey Rabbimiz! Bağışla bizim günahlarımızı, affet işlerimizdeki taşkınlığımızı, sağlam bastır ayaklarımızı ve yardım et bize küfre sapan topluma karşı!"
M. Pickthall (English) Their cry was only that they said: Our Lord! Forgive us for our sins and wasted efforts, make our foothold sure, and give us victory over the disbelieving folk.
Yusuf Ali (English) All that they said was: "Our Lord! Forgive us our sins and anything We may have done that transgressed our duty: Establish our feet firmly, and help us against those that resist Faith."

İslam Vakti Mobil Uygulamaları