Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Şehitler) Allah'ın Kendi fazlından onlara verdikleriyle (ferahlanıp) sevinç içinde (mutludurlar) . Onlar, arkalarından henüz kendilerine ulaşmayanlara (şunu) müjdelemeyi isterler ki: “Onlara hiçbir korku yoktur, mahzun da olmayacaklardır.” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ferahfahur bir halde Allah'ın onlara ettiği lütuf ve ihsanlarla ve onlar, henüz kendilerine katılmayanlara, fakat artlarından gelmekte olanlara da bilin ki ne korku vardır onlara, ne de mahzun olurlar diye müjde vermeyi isterler. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Allah'ın, lütfuyla kendilerine bağışladığı herşeyden ve şehitllikten dolayı sevinirler ve arkada kalıp henüz kendilerine katılmamış olan kardeşlerine, bir korku ve üzüntü duymayacakları cennete girecekleri müjdesinde bulunurlar. |
Ahmet Tekin Meali |
Allah'ın lütfundan verdiği nimetlerle, imkânlarla sevinç içindedirler. Arkalarından gelecek, henüz kendilerine katılmamış şehit olacak kardeşlerine de, her iki dünyada korku olmadığının, geride bıraktıkları yakınları ve yapamadıkları şeylerden dolayı mahzun da olmayacaklarının müjdesinin sevincini duymaktadırlar. |
Ahmet Varol Meali |
Allah'ın lütfundan kendilerine vermiş olduklarıyla sevinç içindedirler ve arkalarından henüz onlara kavuşmamış olanları, kendilerine bir korku olmayacağını ve üzülmeyeceklerini üzere müjdelerler. |
Ali Bulaç Meali |
Allah'ın kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki onlara hiç bir korku yoktur, mahzun da olmayacaklardır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Onlar, Allah'ın kendilerine verdiği ihsandan (şehidlik rütbesinden) dolayı neş'eli haldedirler ve arkalarından kendilerine şehidlik rütbesi ile katılamıyan mücahidler hakkında şunu müjdelemek isterler: “- Onlara hiç bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmıyacaklardır.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Allah’ın onlara verdiği ikramıyla sevinirler. Kendilerine henüz yetişmemiş, arkada kalanlara müjde veriyorlar ki; onlara ne korku vardır ne de üzülecekler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Allah'ın kendi ihsanından vereceğiyle mutlu olarak arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmayacağı müjdesinin sevincini duyacaklardır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Onlar) Allah'ın lütfuyla kendilerine bağışladığı (şehitlikten) övünç duyarlar. Ve arkada kalıp henüz kendilerine (şehid olarak) katılmamış olan kardeşlerine, hiçbir korku ve üzüntü olmayacağını müjdelemek isterler. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
169,170. Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın, bilakis Rableri katında diridirler. Allah'ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle sevinç içinde rızıklanırlar, arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere, kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
169,170. Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler. |
Diyanet Vakfı Meali |
169, 170. Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Allah'ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. |
Edip Yüksel Meali |
ALLAH'ın onlara bolca verdiği nimetlerle neşe içindedirler. Kendilerine daha katılmamış yoldaşlarına bir korku ve üzüntü olmadığını müjdelemek isterler.* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Allah'ın lütfundan verdiği nimetle sevinçlidirler. Arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere de hiç bir korku olmayacağını ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Allahın fazlından kendilerine bahş ettiği saadetle şadgâm olarak merzuk olurlar, arkalarından şehadetle kendilerine yetişemiyen mücahidler hakkında da şunu istibşar ederler ki onlara bir korku yok, onlar da mahzun olmıyacaklar |
Hasan Basri Çantay Meali |
169,170. Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bil'akis onlar Rableri kafında diridirler. (Öyle ki Allahın) lutf-ü inayetinden, kendilerine verdiği (şehidlik mertebesi) ile hepsi de şâd olarak (cennet ni'metleriyle) rızıklanırlar.. Arkalarından henüz onlara katılamayan (şehid dindaş) lar (ı) hakkında da: «Onlara hiç bir korku yokdur. Onlar mahzun da olacak değillerdir» diye müjde vermek isterler. |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Hem onlar,) Allah'ın kendilerine ihsânından verdiği şeylerle sevinen kimselerdir ve arkalarından kendilerine (henüz) katılamayanları: “Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun(da) olmayacaklardır” diye müjdelemek isterler!(2)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Allah yolunda öldürülenler, Allah'ın lütfundan verdikleri ile sevinirler ve onlardan sonra henüz kendilerine katılmamış, kendilerini Allah yolunda ölmeye hazırlamış kimselere, onlar için korku olmadığını ve kesinlikle üzüntülerden uzak kalacaklarını müjdelemektedirler. |
Kadri Çelik Meali |
Allah'ın kendilerine, lütfünden verdiği şeylere sevinirler ve arkalarından kendilerine katılmayan kimselere, kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler. |
Mahmut Kısa Meali |
Allah’ın, lütfedip kendilerine bağışladığı şehitlik mertebesi ve cennet nîmetleri ile coşkun bir gurur ve sevinç duyarlar. Ve şehâdet şerbetini içmek için can atan, fakat henüz kendilerine katılmamış olan kardeşlerine, hesap gününde herhangi bir korku ve üzüntü duymayacakları müjdesini vermek isterler. |
Mehmet Türk Meali |
Onlar, Allah’ın kendilerine lütfundan verdikleriyle sevinirler ve arkalarından (şehit olup) kendilerine katılmamış olanlar için; “hiç bir korkunun olmadığını ve onların üzüntü de duymayacaklarını” müjdelerler.1* |
Muhammed Esed Meali |
Allah'ın lütfuyla kendilerine bağışladığı [şehitlikten] övünç duyarlar. Ve arkada kalıp henüz kendilerine katılmamış olan [kardeş]lerine, bir korku ve üzüntü duymayacakları müjdesinde bulunmaktan zevk alırlar: |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Onlar Allah’ın lutfundan kendilerine bağışladığıyla sevinenlerdir. Arkadan gelip de henüz kendilerine kavuşmamış olanlara, geleceğe ilişkin kaygı ve geçmişe ilişkin üzüntü[688] duymayacakları müjdesini verirler.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Onlar kendilerine Allah Teâlâ'nın fazlından verdiği şey ile mesrûrdurlar. Ve onlar, arkalarında varıp kendilerine yetişmemiş olanlara bir korku olmadığı ile ve onların mahzûn olmayacakları ile de müjdelenmiş bulunurlar. |
Suat Yıldırım Meali |
Allah'ın lütfundan ihsan ettiği nimetlere kavuşmaktan dolayı sevinç içindedirler. Arkalarından henüz kendilerine kavuşmayan müstakbel şehitlere, “kendilerine hiçbir korku olmayacağına ve üzüntü hissetmeyeceklerine” dair de müjde vermek isterler. * |
Süleyman Ateş Meali |
Allah'ın, keremiyle kendilerine verdiklerinden sevinçli olarak, arkalarından henüz kendilerine yetişemeyenlere de korku olmadığına, onların da üzüntüye uğramayacaklarına sevinirler. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Allah'ın verdikleriyle mutlu olurlar. Henüz aralarına katılmamış olanlara da “Üzerlerinde ne korku olacak ne de üzülecekler.” diye müjde vermek isterler. |
Şaban Piriş Meali |
Allah'ın kendilerine fazlından verdiği şeylere sevinenler, arkalarından (kendilerine) yetişemeyenlere, kendilerine bir korku olmadığını ve mahzun da olmayacaklarını müjdelemek isterler. |
Ümit Şimşek Meali |
Allah'ın kereminden onlara bağışladığı nimetlerin mutluluğu içinde, arkalarında olup da henüz kendilerine katılmamış kardeşlerine, kendileri için hiçbir korku olmayacağını ve hiçbir şey için üzülmeyeceklerini müjdeliyorlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiğiyle sevinçlidirler. Ve arkada kalıp kendilerine katılmamış olanlara şunu müjdeliyorlar: Onlar için korku yoktur; tasalanmayacaklardır onlar. |
M. Pickthall (English) |
Jubilant (are they) because of that which Allah hath bestowed upon them of His bounty, rejoicing for the sake of those who have not joined them but are left behind: that there shall no fear come upon them neither shall they grieve. |
Yusuf Ali (English) |
They rejoice in the bounty provided by Allah. And with regard to those left behind, who have not yet joined them (in their bliss), the (Martyrs) glory in the fact that on them is no fear, nor have they (cause to) grieve.(478)* |