Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
"Allah bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe, hiçbir elçiye inanmamamız konusunda ahit (yemin) verdi" (şeklinde asılsız iddialarda bulunup, mucize bekliyoruz) diyenlere de ki: "Şüphesiz, Benden önce nice elçiler, apaçık belgelerle ve söyledikleriniz (cinsinden mucizelerle) geldi; eğer siz doğru idiyseniz, o halde (inanıp itaat edeceğiniz yerde) onları ne diye öldürüverdiniz?" |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Kurban ettiğini, bir yıldırım düşüp yakmadıkça inanmayız hiçbir peygambere, bize böyle emretti Allah gerçekten de dediler. De ki: Benden önce apaçık mucizelerle ve söylediğiniz mucizeyle birçok peygamberler gelip geçti, doğruysa sözünüz ne diye öldürdünüz onları?* |
Abdullah Parlıyan Meali |
Doğrusu bize gökten inen bir ateşin yakıp yok edeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamız için Allah bizden söz almıştır diyenlere de ki: “Benden önce de peygamberler size hakikatin tüm delillerini ve bu dediğinizi getirmişlerdi. Peki söylediğinizde samimi iseniz, neden onları öldürdünüz?” |
Ahmet Tekin Meali |
“Allah, bize gökten inen, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir Rasule güvenmememizi, itimat etmememizi emretti” diyenlere:
“Size, benden önce mûcizelerle, özellikle hak peygamber oldukları konusunda istediğiniz delillerle nice Rasuller geldi. Eğer dürüst kimseler olduğunuz iddiasında iseniz, niçin peygamberleri öldürdünüz?” de.* |
Ahmet Varol Meali |
"Allah bizden, ateşin yediği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamız üzere söz aldı" diyenler var ya, onlara de ki: "Benden önce nice peygamberler size açık deliller ve sizin o söylediğinizi getirdiler. Eğer doğru sözlü idiyseniz onları niçin öldürdünüz?" |
Ali Bulaç Meali |
'Allah bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamız konusunda and verdi,' diyenlere de ki: 'Şüphesiz, benden önce nice elçiler, apaçık belgeler ve söylediklerinizle geldi; eğer, siz doğru idiyseniz, o halde onları ne diye öldürdünüz?' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
O Yahûdiler şöyle dediler: “- Gökten mucize olarak gelecek ateşin yiyip tüketeceği bir kurban getirinceye kadar hiç bir Peygambere iman etmememizi Allah bize emretti.” (Rivayet edildiğine göre İsrailoğulları kurban eti yemezler ve kurban ettikleri hayvanın etini çatısız bir eve korlardı. Zamanın peygamberi orada dua yapardı. Halk da dışarda duanın kabulünü beklerdi. Gökten beyaz bir ateş gelip o kurbanı yakardı ve bu onun kabulüne bir alâmet sayılırdı). De ki:”- Size, benden önce bir çok peygamberler apaçık delillerle gelmiş ve o dediğinizi de elbet getirmişti. Ya, sadık kimseler idiyseniz niçin onları öldürdünüz? |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlar öyleler ki; “Ateşte yanan bir kurbanla bize gelmeden hiçbir elçiye inanmamamız için, Allah bizden söz almıştır” dediler. Sen söyle: “Daha önce mucizelerle ve dediğiniz kurban ile size nice elçiler geldi. Eğer sözünüzde doğru iseniz, neden onları öldürdünüz?” |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onlar derler ki: “Allah bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamayı emretti.” De ki: “Benden evvel nice peygamberler en açık deliller ile ve sizin söylediklerinizle geldiler. Eğer doğru insanlar iseniz, niçin onları öldürdünüz?” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Doğrusu onlar: “Allah, bize, (gökten mucize olarak inen) ateşin yiyeceği (yakacağı) bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı (Tevrat'ta) emretti” dediler. De ki: “Benden önce size nice peygamberler, açık belgeleri ve sizin dediğiniz şeyi getirdi. Eğer doğru söyleyenler iseniz, niçin onları öldürdünüz?”* |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
"Doğrusu, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamak üzere Allah bize ahid verdi" diyenlere sen, de ki: "Benden önce peygamberler size belgeler ve dediğiniz şeyi getirdi. Doğru sözlü iseniz niçin onları öldürdünüz?" |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onlar, “Allah, bize, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı emretti” dediler. De ki: “Benden önce size nice peygamberler, açık belgeleri ve sizin dediğiniz şeyi getirdi. Eğer doğru söyleyenler iseniz, niçin onları öldürdünüz?” |
Diyanet Vakfı Meali |
«Doğrusu Allah bize, (gökten inen) ateşin yiyeceği (yakıp kor edeceği) bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı emretti» diyenlere şöyle de: Size, benden önce mucizelerle, (özellikle) dediğiniz (mucize) ile nice peygamberler geldi. Eğer doğru insanlar iseniz, ya onları niçin öldürdünüz? * |
Edip Yüksel Meali |
Onlar, "Ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamız konusunda ALLAH bizden söz aldı," diyorlar. De ki, "Benden önce, apaçık delillerle birlikte bu dediğinizi de size getiren elçiler geldi. Sözünüzün eriyseniz niçin onları öldürdünüz?"* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"Ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiç bir peygambere iman etmeyeceğimize dair Allah bize ahidde bulundu." diyenlere de ki: "Benden önce size bazı peygamberler açık belgelerle ve sizin dediğiniz şeyle geldi. Eğer doğru insanlarsanız, ya onlarıniçin öldürdünüz?" |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
onlar ki «Allah dediler: bize şöyle and verdi: bize ateşin yiyeceği bir kurban getirinceye kadar hiç bir Resule iyman etmiyeceğiz» de ki size benden evvel bir takım Resuller beyyinelerle gelmiş ve o dediğinizi de getirmiş idi ya onları niçin katlettiniz doğru iseniz? |
Hasan Basri Çantay Meali |
«Hakıykaten, Allah hiç bir peygambere — o, (gökden inecek) ateşin yiyeceği bir kurban getirinceye kadar — îman etmememizi bize emretdi» diyen (Yahudi) ler (e) de ki: «Size benden evvel nice peygamberler apaçık deliller ve mu'cizelerle beraber o dediğinizi de elbet getirmişdi. O halde (sözü) doğru (insan) lar idiniz de onları neye öldürdünüz»? |
Hayrat Neşriyat Meali |
Onlar ki: “Şübhesiz Allah, (gökten inen) ateşin kendisini yiyeceği (onu yakacağı)bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere îmân etmememizi bize emretti” dediler. De ki: “Size, gerçekten benden önce apaçık mu'cizelerle ve dediğiniz (mu'cize) ile (de) peygamberler gelmişti. O hâlde (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, onları niçin öldürdünüz?” |
İlyas Yorulmaz Meali |
“Bir peygamberin bize ateşin yiyeceği (ateşe sunacağımız) bir kurban getirmedikçe, o peygambere inanmamamız hakkında Allah bizimle antlaşma yaptı” diyenler var. Onlara deki “Benden önce Allah'ın açıklayıcı ayetleriyle beraber ve sizin konuştuklarınızı size haber veren elçiler geldi. Peki onları niçin öldürdünüz? Doğru sözlü iseniz söyleyin. |
Kadri Çelik Meali |
“Kurbanın (fakirlerce yiyilmesi yerine) ateşte yakılması (hükmünü) getirmedikçe hiç bir peygambere inanmamak üzere Allah bizden ahit aldı” diyenlere de ki: “Benden önce peygamberler size apaçık belgeler ve dediğiniz şeyi getirdi. Doğru sözlü iseniz niçin onları öldürdünüz?”* |
Mahmut Kısa Meali |
Ama gel gör ki onlar, Son Elçiye inanmamak için bin bir türlü bahane öne sürerek:
“Allah’ın bize emrettiğine göre, gökten mûcize olarak inen ateş tarafından yakılan bir kurban getirmedikçe, hiçbir Peygambere iman etmeyeceğiz!” dediler.
Onlara de ki:
“Benden önce nice Peygamberler size apaçık mûcizeler göstermiş, o sözünü ettiğiniz kurban mucizesini de getirmişlerdi. Peki, iman etmek için bu şartı ileri sürerken samîmî idiyseniz, onları niçin öldürdünüz? Apaçık mûcizelerle size gelen —Zekeriya ve Yahya başta olmak üzere— bir çok Peygamberi öldüren, İsa’yı da öldürmeye teşebbüs eden sizler değil miydiniz? Atalarınız Peygamberleri öldürdüğü gibi, siz de bugün onların izinden gidip, Son Elçiye karşı aynı tavrı göstererek aynı suçu işlemiş olmuyor musunuz? Demek ki, inkârınız ikna olamamaktan değil, azgınlığınızdan kaynaklanıyor. Ayrıca Allah, “Yakılan kurban mûcizesi göstermedikçe, hiçbir Peygambere inanmayacaksınız.” diye bir şey emretmemiştir. Tevrat’ta yakılan kurbanlardan bahsedilmesine rağmen, bunlar Peygamberliğin işâretlerinden kabul edilmez. Bunlar sadece Allah’ın kurbanları kabul ettiğini gösteren sembollerdir. Gerçi Allah dileseydi, istediğiniz şeyleri bugün de gönderebilirdi. Fakat O sizin kuruntu ve heveslerinize göre değil, sonsuz ilim ve hikmetine göre hüküm verir.” |
Mehmet Türk Meali |
(Ey Muhammed!) “Allah, bize (gökten inen) bir ateşin yiyeceği kurban mûcizesini1 getirmedikçe, hiçbir Peygambere inanmamamızı emretti” diyen (Yahûdî)lere: “Size, benden önce de (bir takım) mûcizeler ve (özellikle) sözünü ettiğiniz mûcizeyi gösteren nice Peygamberler gelmişti. Eğer siz, gerçekten doğru insanlarsanız onları niçin öldürdünüz?” de.2* |
Muhammed Esed Meali |
“Allah, yakılarak sunulan bir kurban 141 getirmedikçe, hiçbir elçiye inanmamamızı bize emretmiştir” iddiasında bulunanlara gelince, [Ey Peygamber, onlara] de ki: “Benden önce de peygamberler size hakikatin tüm kanıtlarını ve o hakkında konuştuğunuzu getirmişlerdi: Peki, söylediğinizde samimi idiyseniz neden onları katlettiniz?” 142 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Onlar ki, “Allah, yakılarak sunulan bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamızı emretmişti” diyenlerdir.[696] De ki: “Benden önce de size rasuller gelmiş, hem hakikatin apaçık belgelerini hem de sözünü ettiğiniz şeyi getirmişlerdi. Peki, madem doğru söylüyordunuz da niçin onları öldürdünüz?”[697]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
O kimseler ki, «Şüphe yok Allah bize ahdetti ki, Ateşin yiyeceği bir kurban getirinceye kadar hiçbir peygambere imân etmeyelim,» dediler. De ki: «Şüphe yok benden evvel size peygamberler mûcizeler ile ve dediğiniz şey ile gelmişlerdi. Artık ne için onları öldürdünüz, eğer siz sâdık kimseler iseniz?» |
Suat Yıldırım Meali |
Onlar dediler ki: “Allah, ateşin yakıp kor haline getireceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı emretti. ” Onlara cevaben de ki: “Benden önce birçok peygamber açık delillerin (mûcizelerin) yanında, sizin öne sürdüğünüz kurbanı da getirdiler. Peki sözünüzde tutarlı iseniz, onları niçin öldürdünüz? ” [5, 27; 2, 91] {KM, Levililer 9, 23-24; I Kırallar 18, 38}* |
Süleyman Ateş Meali |
Onlar: "Allah bize, and verdi ki, bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmayalım." dediler. De ki: "Size benden önce açık deliller ve bu dediğinizi de getiren elçiler gelmişti. Eğer doğru idiyseniz niçin onları öldürdünüz?" |
Süleymaniye Vakfı Meali |
O sözü söyleyen (Yahudiler) şöyle dediler: “Allah bize, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe bir elçiye inanmama görevi yükledi.” Onlara de ki “Benden önce birçok elçi hem açık belgelerle, hem de bu dediğinizle gelmişti. İddianızda haklı iseniz söyleyin: Onları niye öldürdünüz?” |
Şaban Piriş Meali |
-Allah, bizden ateşin yediği bir kurban bize getirinceye kadar bir peygambere inanmamamız için söz aldı, diyenlere de ki: -Benden önce size peygamberler apaçık delillerle ve söylediğiniz (mucize) ile gelmişti. Eğer doğru söylüyorsanız/sözünüzde samimi iseniz niçin onları öldürdünüz? |
Ümit Şimşek Meali |
“Allah, bize, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı emretti” diyenlere sen de ki: “Benden önce size hem apaçık delilleri, hem de söylediğiniz şeyi getiren peygamberler geldi. Eğer doğru söylüyorsanız, onları neden öldürdünüz?” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Onlar şöyle demişlerdi: "Allah bize ant verdi, kendisi bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir resule inanmayacağız." Söyle onlara: "Size benden önce o dediğinizle birlikte açık deliller getiren resuller gelmişti. Peki, madem doğru sözlülerdiniz neden onları katlettiniz?" |
M. Pickthall (English) |
(The same are) those who say: Lo! Allah hath charged us that we believe not in any messenger until he bring us an offering which fire (from heaven) shall devour. Say (unto them, O Muhammad): Messengers came unto you before me with miracles, and with that (very miracle) which ye describe. Why then did ye slay them? (Answer that) if ye are truthful |
Yusuf Ali (English) |
They (also) said: "(Allah) took our promise not to believe in a messenger unless He showed us a sacrifice consumed by Fire(489) (From heaven)." Say: "There came to you messengers before me, with clear Signs and even with what ye ask for: why then did ye slay them, if ye speak the truth?"* |