Kalem Suresi 12. Ayet


Arapça

مَنَّاعٍ لِّلْخَيْرِ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ


Türkçe Okunuşu

Mennâın lil hayri mu’tedin esîm(esîmin).


Kelimeler

mennâın engel olan
li el hayri hayra
mu'tedin hakka tecavüz eden, haddi aşan
esîmin günahkâr

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Hayrı engellemeyi sürdüren, saldırgan, olabildiğince günahkâr (kişilere de iltifat etme).*
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Hayrı tamamıyla meneden haddini aşmış suçluya.
Abdullah Parlıyan Meali hayıra engel olan saldırgan günahkarlara,
Ahmet Tekin Meali Hayra, hayırlı işlere, Kur'ân öğrenimine, öğretimine, Kur'ân hükümlerine, Kur'ân ilkeleriyle yaşamaya, müslümanlara, İslâmî faaliyetlere engel olanlara, saldırganlara, bilerek günah işlemekte ısrar edenlere, zarar verenlere boyun eğme.
Ahmet Varol Meali İyiliği engelleyen, saldırgan, çok günahkar,
Ali Bulaç Meali Hayrı engelleyip sürdüren, saldırgan, olabildiğince günahkar,
Ali Fikri Yavuz Meali Hayırdan alıkoyanı, aşırı zalimi, çok günahkârı;
Bahaeddin Sağlam Meali İyiliğe engel olur, haddi aşar, günahkârdır.
Bayraktar Bayraklı Meali İyiliğe mani olana, saldırgana, günahkâra da uyma!
Cemal Külünkoğlu Meali Hayrı engelleyenlere, saldırganlara, olabildiğince günah işleyenlere,
Diyanet İşleri Meali (Eski) 10,11,12,13,14. Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) 10,11,12,13,14. Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
Diyanet Vakfı Meali 10, 11, 12, 13, 14. (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
Edip Yüksel Meali İyiliğe ve yardıma engel olan, saldırgan, günahkar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Hayra engel olan, saldırgan, günahkâr,
Elmalılı Meali (Orjinal) Hayır engeli, mütecâviz vebâl yüklü
Hasan Basri Çantay Meali 10,11,12,13. (Doğruya da, eğriye de) alabildiğine yemîn eden, izzet-i nefsi bulunmayan, (ötekini berikini) dâima ayıblayan, (gammazlıkla) lâf getirib götürmiye koşan, (insanları) hayırdan durmayıb men'eyleyen aşırı zaalim, çok günahkâr, kaba, haşin, bütün bunlardan başka da kulağı kesik (damgalı soysuz) olan her kişiyi tanıma (onlara boyun eğme)!
Hayrat Neşriyat Meali 10,11,12,13,14. (Habîbim, yâ Muhammed!) Çok yemîn eden, aşağılık (kıymetli bir görüşe sâhib olmayan), dâimâ ayıplayan (insanların arkasından dudak büken), hep koğuculuk peşinde gezen, her zaman hayra mâni' olan, haddi aşan (hakkı çiğneyen), alabildiğine günahkâr, zorba; bun(lar)dan sonra (bir de) soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğullar sâhibi oldu diye itâat etme!
İlyas Yorulmaz Meali İyilik yapmaya engel olana, pervasızca günah işleyenlere.
Kadri Çelik Meali Hayrı engelleyene, saldırgana, olabildiğince günahkâra.
Mahmut Kısa Meali Her türlü iyiliğe engel olan o saldırgan günahkârlara!
Mehmet Türk Meali 10,11,12,13. (Ey Muhammed!) Şu boş yere yemin eden, aşağılık, (herkesi) kötüleyip duran, boşboğazlık yapan, iyilik düşmanı, saldırgan, günâhkâr, saygısız, sonra bir de soysuzların1 hiçbirine itaat etme. 2*
Muhammed Esed Meali [yahut] iyiliğe mani olana, [yahut] günahkar zorbaya,
Mustafa İslamoğlu Meali İyiliğe ölümüne engel olan günaha gömülmüş zorbaya (da)!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Hayırdan men'e çalışıp durana, haddi tecavüz edene, çok günahkâr olana.
Suat Yıldırım Meali 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16. Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda “Bu eski insanların masalları! ” diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız. [74, 11-26; 6, 25; 8, 31; 46, 17]*
Süleyman Ateş Meali Hayra engel olan, saldırgan, günahkar,
Süleymaniye Vakfı Meali iyiliği engelleyen, saldırgan, günaha düşkün,
Şaban Piriş Meali İyiliği engelleyene, günaha düşkün olana...
Ümit Şimşek Meali Hayra engel olana, haddini aşana, çok günahkâr olana,
Yaşar Nuri Öztürk Meali Hayrı engelleyen, sınır tanımaz-saldırgan, günaha batmış,
M. Pickthall (English) Hinderer of the good, transgressor, malefactor
Yusuf Ali (English) (Habitually) hindering (all) good, transgressing beyond bounds, deep in sin,

İslam Vakti Mobil Uygulamaları