Kalem Suresi 23. Ayet


Arapça

فَانطَلَقُوا وَهُمْ يَتَخَافَتُونَ


Türkçe Okunuşu

Fentalekû ve hum yetehâfetûn(yetehâfetûne).


Kelimeler

fe o zaman, böylece
intalekû ayrıldılar
ve ve
hum onlar
yetehâfetûne gizlice konuşacaklar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Derken, aralarında fısıldaşarak (başka zaman hizmetlerini gören ve onların sırtından saltanat sürülen yoksul ve halk kesimlerinden gizlice kaçışarak) çıkıp-gitmişlerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Derken yola düştüler ve birbirlerine de gizlice diyorlardı ki.
Abdullah Parlıyan Meali Derken yola düştüler, birbirlerine gizlice diyorlardı ki:
Ahmet Tekin Meali Aralarında fısıldaşarak fırladılar.
Ahmet Varol Meali Derken aralarında fısıldaşarak yola çıktılar.
Ali Bulaç Meali Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp-gittiler:
Ali Fikri Yavuz Meali Hemen fırladılar; aralarında şöyle fısıldaşıyorlardı:
Bahaeddin Sağlam Meali Çıktılar, gizlice fısıldaşıyorlardı:
Bayraktar Bayraklı Meali 23,24. Yola çıktılar, birbirlerine gizlice şöyle diyorlardı: “Bugün tarlada, yanınıza hiçbir yoksulun girmesine müsaade etmeyiniz!”
Cemal Külünkoğlu Meali 23,24. Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp gittiler: “Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın!”
Diyanet İşleri Meali (Eski) 23,24. "Bugün orada, hiçbir düşkün kimse yanımıza sokulmasın" diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) 23,24. Bunun üzerine, “Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın” diye fısıldaşarak yola koyuldular.
Diyanet Vakfı Meali 23, 24. Derken: Aman, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın! diye fısıldaşa fısıldaşa yola koyuldular.
Edip Yüksel Meali Derken yola çıktılar, aralarında konuşuyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Derken fırladılar, aralarında fısıldaşıyorlardı.
Elmalılı Meali (Orjinal) Hemen fırladılar, şöyle mızırdaşıyorlardı:
Hasan Basri Çantay Meali Derken onlar aralarında fısıldaşarak gitdiler:
Hayrat Neşriyat Meali 23,24. “Sakın, bugün orada bir fakir yanınıza sokulmasın!” diye kendi aralarında gizli gizli konuşarak hemen gittiler.
İlyas Yorulmaz Meali Sessizlik içinde tarlalarına gittiler.
Kadri Çelik Meali Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp gittiler.
Mahmut Kısa Meali Böylece, hazırlıklarını yapıp yola koyuldular. Bu arada, aralarında gizli gizli konuşuyorlardı:
Mehmet Türk Meali 23,24. Derken, kendi aralarında: “Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın!” diye fısıldaşarak (bahçelerine) gittiler.
Muhammed Esed Meali Derken yola koyuldular, giderken fısıldaşıyorlardı:
Mustafa İslamoğlu Meali Derken yola koyuldular… Aralarında şöyle fısıldaşıyorlardı:
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Artık aralarında gizlice söyleşerek gidiverdiler.
Suat Yıldırım Meali 23, 24. Hemen yola koyuldular. Bir taraftan da aralarında şöyle fiskos ediyorlardı: “Sakın, bugün yanımıza fakir fukara gelmesin, onların bahçeye girmelerine hiç imkân vermeyin! ”
Süleyman Ateş Meali Derken yürüdüler; fısıldaşıyorlardı:
Süleymaniye Vakfı Meali Hemen yola çıktılar. Şöyle fısıldaşıyorlardı:
Şaban Piriş Meali 22,23. --Mahsulü toplayacaksanız, erkenden yola çıkın! diye gizlice konuşarak yola düştüler.
Ümit Şimşek Meali Giderken fısıldaşıyorlardı:
Yaşar Nuri Öztürk Meali Yola koyuldular. Aralarında fısıldaşıyorlardı:
M. Pickthall (English) So they went off, saying one unto another in low tones:
Yusuf Ali (English) So they departed, conversing in secret low tones, (saying)-

İslam Vakti Mobil Uygulamaları