Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
“Haydin, kesecek (devşirecek) seniz ürününüz üzerine erkence ve acelece koşup yetişin” demişlerdi. (Onu ekin biçer gibi kesip bitirmek niyetiyle ve tüm yoksul kesimlerden ve muhtaç kimselerden kaçırmak gayretiyle bahçelerine gittiler, çünkü ondan kimseye bir şey bırakmak istemediklerinden son derece hırslı hareket ettiler.) * |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Mahsulünüzü kesip devşirecekseniz erkence koşun, gidin. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Mahsüllerinizi toplayacaksanız erkence koşup gidin. |
Ahmet Tekin Meali |
“Kesecekseniz, toplayacaksanız eğer, tarlanıza, mahsulünüzün başına erken gidin.” dediler. |
Ahmet Varol Meali |
"Eğer devşirecekseniz erkenden ürününüze gidin" diye. |
Ali Bulaç Meali |
'Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkıp-çıkın.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
“Haydin devşirecekseniz, ürününüzü toplamaya erken çıkın!” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Eğer meyve toplayacaksanız, sabah erkenden tarlanıza varın. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
21,22. Sabahleyin birbirlerine şöyle seslendiler: “Eğer ürünlerinizi devşirecekseniz erkenden bostanlarınıza gidiniz!” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
21,22. Sabah vakti birbirlerine: “Haydi! Devşirecekseniz, ürününüzü toplamaya erken çıkın!” diye sesleniyorlardı. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
21,22. Sabah erken: "Ürünlerinizi devşirecekseniz erken çıkın" diye birbirlerine seslendiler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
21,22. Derken, sabahleyin birbirlerine, “Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin” diye seslendiler. |
Diyanet Vakfı Meali |
21, 22. (Beri tarafta ise) onlar, sabah olurken: Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsülünüzün başına gidin! diye birbirlerine seslendiler. |
Edip Yüksel Meali |
"Devşirecekseniz, haydi ekinlerinize erken varın." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"Haydi, devşirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Haydin kesecekseniz harsinize (kültürünüze) irkence koşun dediler |
Hasan Basri Çantay Meali |
«Devşirecekseniz erkence mahsulünüzü (devşirmiye) çıkın» diye. |
Hayrat Neşriyat Meali |
21,22. Nihâyet sabaha ulaşan kimseler iken: “Eğer (bahçenizi) devşirecek olanlarsanız, erkenden mahsûlünüzün başına gidin!” diye birbirlerine seslendiler. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Eğer ürünlerinizi toplayacaksanız erkence tarlalarınıza gidin. |
Kadri Çelik Meali |
“Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkın çıkın.” |
Mahmut Kısa Meali |
“Ürünlerinizi devşirecekseniz, haydi erkenden tarlanızın başına gidin!” |
Mehmet Türk Meali |
21,22. Sabahleyin de birbirlerine: “Eğer ürününüzü devşirecekseniz erken davranın.” diye seslendiler |
Muhammed Esed Meali |
“Meyve toplamak istiyorsanız erkenden tarlanıza gidin!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
“Hasat yapmak istiyorsanız, erkenden arazinize gidin!”[5249]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«Eğer kesip devşirecek iseniz (bostanınıza) sabahleyin erken varınız.» |
Suat Yıldırım Meali |
21, 22. Onlar ise olup bitenden habersiz, neşeli neşeli birbirlerine seslendiler: “Haydi, mâdem devşireceksiniz, çabuk ekininizin başına! ” |
Süleyman Ateş Meali |
Haydi devşirecekseniz erkenden ekininize gidin diye. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Eğer devşirecekseniz ürünlerinizin başına erkenden varın!” dediler. |
Şaban Piriş Meali |
22,23. --Mahsulü toplayacaksanız, erkenden yola çıkın! diye gizlice konuşarak yola düştüler. |
Ümit Şimşek Meali |
“Devşirecekseniz, erkenden ürününüzün başına geçin.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Hadi, eğer biçecekseniz ekininize erken gidin." |
M. Pickthall (English) |
Saying: Run unto your field if ye would pluck (the fruit). |
Yusuf Ali (English) |
"Go ye to your tilth (betimes) in the morning,(5609) if ye would gather the fruits."* |