Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
O inkâr edenler, Zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, Seni neredeyse gözleriyle devirecekler gibi (haset ve hıyanetle bakıp) nazar ediyorlardı. (Senin için) "O, kesinlikle delirmiş bir insandır (cinnlerin ve karanlık güçlerin adamıdır) ” diyorlardı. * |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve az kalmıştı ki kafirler, Kur'an'ı duydukları zaman seni gözleriyle yiyip helak etsinler ve derlerdi ki: Şüphe yok, bu, bir deli elbette. |
Abdullah Parlıyan Meali |
O Kur'ân'ı dinledikleri zaman o gerçekleri örtbas edenler, neredeyse seni gözleriyle yıkıp devirecekler, “Gerçekten de O bir delidir” diyorlar. |
Ahmet Tekin Meali |
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar, okunması ibadet olan, övünç kaynağı Kurân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile yiyeceklerdi. Bir de durmuşlar:
“O, kesinlikle cinlere mahkûm olmuş biridir, delidir.” diyorlar. |
Ahmet Varol Meali |
O inkar edenler zikri (Kur'an'ı) duyduklarında neredeyse gözleriyle seni devireceklerdi. (Hala senin hakkında): "O bir delidir" diyorlar. |
Ali Bulaç Meali |
O inkâr edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. 'O, gerçekten bir delidir' diyorlar. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Doğrusu o kâfirler, Kur'an'ı işittikleri vakit, (sana olan düşmanlıklarından dolayı) az kalsın gözleri ile seni devireceklerdi. Hâlâ da (senin için): “-Muhakkak O bir mecnûndur.” diyorlar. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
O kâfirler ki, zikri (Kur’anı) işittikleri zaman nerede ise gözleriyle seni devirecek gibi oluyorlar. Ve “gerçekten o bir delidir” diyorlar. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
İnkâr edenler Kur'ân'ı duyduklarında, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi. “Bu tam anlamıyla delidir” diyorlardı. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Doğrusu o inkârcılar, Kur'an'ı işittikleri vakit, (sana olan düşmanlıklarından dolayı) az kalsın gözleri ile seni devireceklerdi. Hâlâ da (senin için): “Muhakkak o bir delidir” diyorlardı. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
50,51. Rabbi onu seçip iyilerden kıldı. Doğrusu inkar edenler, Kuran'ı dinlediklerinde nerdeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. "O delidir" diyorlardı. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Şüphesiz inkâr edenler Zikr’i (Kur’an’ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) “Hiç şüphe yok o bir delidir” diyorlar. |
Diyanet Vakfı Meali |
O inkâr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hâla da (kin ve hasetlerinden:) «Hiç şüphe yok o bir delidir» derler. |
Edip Yüksel Meali |
Mesajı işittikleri zaman, inkarcılar neredeyse seni gözleriyle yiyeceklerdi. "O, delidir!" diyorlardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
O kafirler Kur'ân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi. Bir de durmuşlar "o bir deli" diyorlar. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve gerçek o küfr edenler o zikri işittikleri vakıt az daha seni gözleriyle kaydıracaklardı, bir de durmuşlar o her halde bir mecnun diyorlar. |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hakıykat, o küfredenler zikri işitdikleri zaman az kaldı seni gözleriyle yıkacaklardı. Haalâ da (kîn ve hasedlerinden) «O, mutlakaa bir mecnundur» diyorlar. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Doğrusu inkâr edenler Kur'ân'ı dinlediklerinde, nerede ise seni gözleriyle devireceklerdi ve (hasedlerinden): “Şübhesiz ki o, gerçekten bir mecnundur!” diyorlar. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Doğruları inkar edenler, Kur'an'ı (Zikri) işittiklerinde, öfkelerinden nerdeyse gözleriyle seni devireceklerdi. (Buna güçleri yetmediği için) Yalnızca “O (elçi) kesinlikle bir delidir” derler. |
Kadri Çelik Meali |
Doğrusu küfre sapanlar zikri (Kur'an'ı) dinlediklerinde neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. “O delidir” diyorlardı. |
Mahmut Kısa Meali |
Fakat inkârcılar, bunca öğüt ve uyarılara rağmen, Öğüdü işittiklerinde, yüreklerini öyle büyük bir kin ve nefret kaplıyor ki, o zehirli ve öldürücü bakışlarıyla seni neredeyse öldürüp yere devirecekler! İşte bu kinlerinden dolayıdır ki, “Muhammed’in sözlerine kulak asmayın; çünkü o, kesinlikle delidir!” diyorlar. |
Mehmet Türk Meali |
(Ey Muhammed!) O kâfirler, zikri (Kur’an’ı) her duyduklarında, ellerinden gelse seni gözleriyle yok edecekler. (Bir de): “O kesinlikle mecnundur.” diyorlar.1* |
Muhammed Esed Meali |
Bu nedenle, hakikati inkara şartlanmış olanlar bu uyarı ve öğüdü her duyduklarında gözleriyle seni öldürecek gibi olsalar ve “[Muhammed mi?] o kesinlikle bir delidir!” deseler bile, [sabırlı ol.] |
Mustafa İslamoğlu Meali |
İmdi, inkârda ısrar edenler bu ilâhî öğüdü duydukları zaman sanki seni gözleriyle devireceklermiş gibi (baksalar) ve “O, kesinkes cin musallat olmuş biridir” deseler de[5270] (sabret)!* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve az kaldı ki, o kâfir olanlar, o zikri işittikleri zaman seni gözleriyle kaydırıversinler ve derler ki: «Şüphe yok, o elbette bir mecnûndur.» |
Suat Yıldırım Meali |
O kâfirler Zikri (Kur'ân'ı) işittikleri zaman, hırslarından neredeyse seni bakışlarıyla kaydıracak, âdeta gözleriyle yiyecekler! Hâlâ da: “o, delinin teki! ” derler. |
Süleyman Ateş Meali |
O inkar edenler Zikr(Kur'an)'ı işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi. "O mecnundur" diyorlardı. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Ayetleri görmezlikten gelenler, bu zikri (Kur’an’ı) dinleyince seni gözleriyle yiyecekmiş gibi bakar: “tamamen cinlerin etkisinde” derler. |
Şaban Piriş Meali |
Kafir olanlar, zikri işittiklerinde seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi:-O, kesinlikle delidir, diyorlardı. |
Ümit Şimşek Meali |
Kur'ân'ı işittiklerinde, o kâfirler neredeyse seni gözleriyle yıkacaklardı. Yine de “O delinin biri” diyorlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
O küfre sapanlar, Zikir'i/Kur'an'ı işittiklerinde az kalsın gözleriyle seni devireceklerdi. "Bu tam bir cinlidir." diyorlardı. |
M. Pickthall (English) |
And lo! those who disbelieve would fain disconcert thee with their eyes when they bear the Reminder, and they say: Lo! he is indeed mad; |
Yusuf Ali (English) |
And the Unbelievers would almost trip thee up(5633) with their eyes when they hear the Message; and they say: "Surely he is possessed!"* |