Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Mal (servet ve imkân) ve çocuklar (cemaat ve teşkilat) sahibi oldu diye (azgınlaşıp böbürlenen).* |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Malmülk ve evlat sahibi bile olsa.* |
Abdullah Parlıyan Meali |
mal, mülk, evlat sahibiymiş diye, |
Ahmet Tekin Meali |
“Demek mal ve servet sahibi, oğullarıyla güç ve iktidar sahibi imiş!” |
Ahmet Varol Meali |
Mal ve oğullar sahibidir diye. |
Ali Bulaç Meali |
Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye, |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Mal sahibidir ve oğulları vardır diye, (bunlara itaat etme). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Mal ve evladı var diye, (eşrafa asalak olmuştur.) |
Bayraktar Bayraklı Meali |
14,15. Mal ve çocuklarına güvenip, kendisine okunan âyetlerimize yönelik olarak, “Öncekilerin masalıdır” diyene de uyma! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Mal ve oğullarla şımaranlara (sakın yakınlık gösterme!). |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
10,11,12,13,14. Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
10,11,12,13,14. Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme. |
Diyanet Vakfı Meali |
10, 11, 12, 13, 14. (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme. |
Edip Yüksel Meali |
Mal ve çocuk sahibidir diye (onlara uyma). |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Mal ve oğulları var diye (böyle davranır). |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Mal sahibi olmuş ve oğulları var diye |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Öylesini tanıma) mal ve oğullar saahibi olmuş diye. |
Hayrat Neşriyat Meali |
10,11,12,13,14. (Habîbim, yâ Muhammed!) Çok yemîn eden, aşağılık (kıymetli bir görüşe sâhib olmayan), dâimâ ayıplayan (insanların arkasından dudak büken), hep koğuculuk peşinde gezen, her zaman hayra mâni' olan, haddi aşan (hakkı çiğneyen), alabildiğine günahkâr, zorba; bun(lar)dan sonra (bir de) soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğullar sâhibi oldu diye itâat etme! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Malı ve çok oğulları ver diye. |
Kadri Çelik Meali |
Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye. |
Mahmut Kısa Meali |
İşte bu tip insan, mal. mülk ve çoluk. çocuk sahibi olduğundan dolayı,ekonomik ve sosyal imkanı nedeniyle küstahça bir kibre kapılır ve: |
Mehmet Türk Meali |
14,15. (Bir de) o,1 servete ve oğullara sahip olduğu için kendisine âyetlerimiz okunduğu zaman: “(Bunlar) eskilerin masallarıdır.” diyene (itaat etme.)* |
Muhammed Esed Meali |
Onun mal-mülk ve çocuk sahibi olmasından mıdır |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Bütün bunların nedeni,[5239] onun mal ve çocuklara sahip olması idi[5240]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Mal ve oğullar sahibi olmuş diye. |
Suat Yıldırım Meali |
10, 11, 12, 13, 14, 15, 16. Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda “Bu eski insanların masalları! ” diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız. [74, 11-26; 6, 25; 8, 31; 46, 17]* |
Süleyman Ateş Meali |
Mal ve oğullar sahibi olmuş diye (yolunu şaşırmış). |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Malı ve oğulları var diye şımarır. |
Şaban Piriş Meali |
Mal ve oğul sahibi olması sebebiyle. |
Ümit Şimşek Meali |
Malları, oğulları var diye onlara uyma. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Mal ve oğullar sahibi olmuş da ne olmuş? |
M. Pickthall (English) |
It is because he is possessed of wealth and children |
Yusuf Ali (English) |
Because(5602) he possesses wealth and (numerous) sons.* |