Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Bu duman) İnsanları kuşatır ve bu çok acı bir azap (ve psikolojik ızdırap vasıtası) dır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Bütün insanlara yayılır, budur elemli azap.* |
Abdullah Parlıyan Meali |
Öyle bir duman ki, bütün insanlığı sarıp kuşatmıştır. Bu acı bir azaptır. |
Ahmet Tekin Meali |
Gök insanları bürüyecek bir duman getirecek. İşte bu can yakıp, inleten müthiş bir azaptır. |
Ahmet Varol Meali |
(O duman) insanları bürür. İşte bu acıklı bir azaptır. |
Ali Bulaç Meali |
(Bu duman) insanları sarıp-kuşatır. İşte bu, acı bir azabtır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Öyle bir duman ki, bütün insanları saracaktır. Bu acıklı bir azabdır. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
O duman, insanları sarar. Elem verici bir azaptır bu! |
Bayraktar Bayraklı Meali |
10,11. Artık sen, göğün, insanları bürüyecek apaçık bir duman çıkaracağı günü bekle! Bu, elem verici bir azaptır.[542]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
10,11. Artık sen, göğün, bütün insanları kuşatacak ve gözle görülür bir duman getireceği günü gözetle! Bu, acıklı bir azaptır. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
10,11. Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
(O duman) insanları bürür. Bu, elem dolu bir azaptır. |
Diyanet Vakfı Meali |
10, 11. Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır. |
Edip Yüksel Meali |
İnsanları çepeçevre saracaktır; bu acı bir azaptır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
10,11. Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu acı bir azabdır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ki nâsı saracaktır, bu bir elîm azâbdır |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Öyle bir duman ki bütün) insanları saracakdır o. «Bu, pek yaman bir azâb» (diyecekler). |
Hayrat Neşriyat Meali |
10,11. O hâlde, göğün insanları bürüyecek apaçık bir duhân (bir duman) getireceği günü gözetle! Bu (pek) elemli bir azabdır.(3)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Kıyamet, bütün insanları kapsar ve bu aynı zamanda acıklı bir azaptır. |
Kadri Çelik Meali |
(Bu duman) İnsanları sarıp kuşatıverir. İşte bu, acıklı bir azaptır. |
Mahmut Kısa Meali |
Çünkü bu belalar sadece zâlimleri değil, zulme seyirci kalan bütün insanları çepeçevre sarıp kuşatacaktır! Bu, gerçekten can yakıcı bir azaptır! |
Mehmet Türk Meali |
10,11. (Ey Muhammed!) Sen, göğün gözle görülecek ve insanları kuşatıverecek bir duman1 çıkaracağı günü bekle. İşte bu, çok acıklı bir azaptır.* |
Muhammed Esed Meali |
bütün insanlığı sarıp kuşatan [ve günahkarları] “Bu azap ne acı!” [diye feryad ettiren ve] |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(O duman) bütün insanları bürüyecek (ve inkârcılar haykıracak): “Elem verici azap işte bu![4438]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
İnsanları saracaktır. Bu, bir acıklı azabtır. |
Suat Yıldırım Meali |
10, 11. O halde sen göğün, bütün insanları saracak olan aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle. Bu, gayet acı bir azaptır. |
Süleyman Ateş Meali |
(Duman) İnsanları sarar. Bu, acı bir azabdır.* |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Duman o insanların hepsini saracak “Bu ne acıklı bir azap!” (diyerek şöyle yalvaracaklardır): |
Şaban Piriş Meali |
İnsanları bürür. Bu, acı bir azaptır. |
Ümit Şimşek Meali |
O duman insanları kaplar. İşte bu acı bir azaptır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İnsanları kuşatıp sarar. İnletici bir azaptır bu. |
M. Pickthall (English) |
That will envelop the people. This will be a painful torment. |
Yusuf Ali (English) |
Enveloping the people: this will be a Penalty Grievous. |