Duhân Suresi 39. Ayet


Arapça

مَا خَلَقْنَاهُمَا إِلَّا بِالْحَقِّ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ


Türkçe Okunuşu

Mâ halaknâhumâ illâ bil hakkı ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).


Kelimeler

mâ halaknâ-humâ biz o ikisini yaratmadık
illâ ancak, sadece
bi el hakkı hak ile, gerçekle
ve lâkinne ve lâkin, fakat
eksere-hum onların çoğu
lâ ya'lemûne bilmiyorlar, bilmezler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Biz onları (kâinatı, dünyayı ve insanları) yalnızca Hakk ile (vahdet ve kudretimizi göstermek ve imtihan etmek amacı ile) yarattık. Ancak onların çoğu bilmezler (ve gerçeği merak etmezlerdi).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Biz onları, ancak gerçek olarak yarattık ve fakat çoğu bilmez.
Abdullah Parlıyan Meali Biz onları ancak değişmez bir gerçek ve şaşmaz bir düzen içinde yarattık, fakat çoğu bu gerçeği bilmezler.
Ahmet Tekin Meali Onları, ancak haklı bir gerekçe ile hikmete dayalı olarak hesaplı bir düzen içinde yarattık. Fakat onların çoğu bunu bilmezler.
Ahmet Varol Meali Biz onları ancak hak üzere yarattık. Ama onların çoğu bilmezler.
Ali Bulaç Meali Biz onları yalnızca hak ile yarattık. Ancak onların çoğu bilmezler.
Ali Fikri Yavuz Meali Ancak bunları (iman ve itaatı gerektiren) hak için yarattık; fakat onların, (Mekke kâfirlerinin) çoğu bilmezler.
Bahaeddin Sağlam Meali Biz onları, ancak hak ve hakikat ile yarattık. Fakat onların çoğu bunu bilmezler.
Bayraktar Bayraklı Meali Biz onları, gerçek bir amaç için yarattık. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
Cemal Külünkoğlu Meali Biz onları ancak hak ve hikmete uygun olarak yarattık. Ama onların çoğu (bunun böyle olduğunu) bilme(k istemez)ler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Biz onları, ancak ve ancak gerektiği gibi yarattık, ama insanların çoğu bilmezler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Biz onları ancak hak ve hikmete uygun olarak yarattık. Ama onların çoğu bilmiyorlar.
Diyanet Vakfı Meali Onları sadece gerçek bir sebeple yarattık. Fakat onların çoğu bilmiyorlar.
Edip Yüksel Meali Biz onları ancak belli bir amaca göre yarattık. Ne var ki onların çoğu bilmezler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Biz onları hak ve hikmetle yarattık. Fakat onların çoğu bunu bilmezler.
Elmalılı Meali (Orjinal) İkisini de ancak hak sebebiyle yarattık ve lâkin pek çokları bilmezler
Hasan Basri Çantay Meali Biz bunları hakkın ikaamesine sebeb olmakdan başka (bir hikmetle) yaratmadık. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.
Hayrat Neşriyat Meali Onları ancak hak ile yarattık; fakat onların çoğu bilmiyorlar.
İlyas Yorulmaz Meali Her ikisini de yalnızca gerçek, doğru bir amaç için yaratmışızdır. Fakat onların pek çoğu bunları bilmiyorlar.
Kadri Çelik Meali Biz onları yalnızca hak ile yarattık. Ancak onların çoğu bilmezler.
Mahmut Kısa Meali Tam tersine, her ikisini de ancak hak, hukuk ve adâlet esaslarına göre, belli bir hikmet ve amaç doğrultusunda ve şaşmaz kanunlara bağlı mükemmel bir sistem hâlinde, yani hak olarak yarattık; ne var ki, insanların çoğu bunu bilmez.
Mehmet Türk Meali Biz, o ikisini şaşmaz (kural)larla yarattık. Ancak o (kâfirlerin) çoğu, bunu bilmiyorlar.
Muhammed Esed Meali Bunların hiç birini [derunî bir] hakikatten yoksun yaratmış değiliz: 22 ama çoğu bunu anlamaz.
Mustafa İslamoğlu Meali lakin bunları, başka değil sadece gerçek bir amaç uğruna yarattık;[4455] ne var ki onların çoğu bunu bilmiyor.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali İkisini de yaratmadık, ancak Hakk'a mukarin olarak yarattık, fakat onların birçokları bilmezler.
Suat Yıldırım Meali Evet, onları hak ve hikmetle, ciddî maksat ve gayelerle yarattık, ama onların çoğu bunu anlamazlar.
Süleyman Ateş Meali Onları sadece gerçek bir sebeple, (hikmetli bir gaye ile) yarattık. Fakat onların çoğu bilmiyorlar.
Süleymaniye Vakfı Meali Biz bütün bunları ciddi bir kararla yarattık ama onların çoğu bunu bilmezler.
Şaban Piriş Meali Onları ancak hak ile yarattık. Fakat, onların çoğu bilmez.
Ümit Şimşek Meali Biz onları ancak hak ve hikmetle yarattık; lâkin çokları bunu bilmiyor.
Yaşar Nuri Öztürk Meali İkisini de, sadece gerçeği göstermek üzere yarattık. Ama onların çokları bilmiyorlar.
M. Pickthall (English) We created them not save with truth; but most of them know not.
Yusuf Ali (English) We created them not except for just ends: but most of them do not understand.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları