Duhân Suresi 50. Ayet


Arapça

إِنَّ هَذَا مَا كُنتُم بِهِ تَمْتَرُونَ


Türkçe Okunuşu

İnne hâzâ mâ kuntum bihî temterûn(temterûne).


Kelimeler

inne muhakkak
hâzâ bu
olmadı
kuntum siz iseniz
bi-hi onunla
temterûne şüphe ediyorsunuz

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali "Gerçekten bu (hesap ve azap), sizin kuşkuya kapıldığınız (olacağını pek hesaba katmadığınız) şeydir."
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Gerçekten de buydu şüphe ettiğiniz.
Abdullah Parlıyan Meali İşte sizin şüphe edip durduğunuz gerçekten de bu idi.
Ahmet Tekin Meali İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur.*
Ahmet Varol Meali "İşte bu hakkında şüpheye düştüğünüz şeydir.
Ali Bulaç Meali 'Gerçekten bu, sizin kuşkuya kapıldığınız şeydir.'
Ali Fikri Yavuz Meali İşte bu azab, sizin (dünyada) şübhe edip durduğunuz şeydir.
Bahaeddin Sağlam Meali İşte hakkında şüphe ettiğiniz azap budur!” (denilir.)
Bayraktar Bayraklı Meali İşte şüphe ettiğiniz azap budur.
Cemal Külünkoğlu Meali 49,50. (Deyin ki:) “Tat bakalım! Hani sen güçlüydün, şerefliydin! İşte bu; doğrusu şüphelenip durduğunuz şeydir.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) 47,48,49,50. "Suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün" denir, sonra ona: "Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir" denir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) “İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir!”
Diyanet Vakfı Meali 47, 48, 49, 50. (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.
Edip Yüksel Meali "Bu, işte kuşkulanıp durduğunuz şeydir."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur."
Elmalılı Meali (Orjinal) İşte o sizin şekk ve mücadele edip durduğunuz bu
Hasan Basri Çantay Meali «Şübhesiz ki bu, (hakkında) şübhe, ve mücâdele edib durduğunuz şeydir».
Hayrat Neşriyat Meali “Şübhesiz bu (azab), hakkında şübhe edip durduğunuz şeydir!”
İlyas Yorulmaz Meali İşte bu, sizin dünyada iken şüphe ile inkar ettiğiniz azap.
Kadri Çelik Meali “Gerçekten bu (ateş), sizin kuşkuya kapılmakta olduğunuz şeydir.”
Mahmut Kısa Meali “İşte, vaktiyle tartışma konusu yaptığınız cehennem budur!”
Mehmet Türk Meali “İşte sizin inkâr edip durduğunuz (azap) budur.” (der.)
Muhammed Esed Meali İşte siz [hakikat inkarcı]larının sorguladığı şey 28 budur!”
Mustafa İslamoğlu Meali İşin gerçeği, bu, sizin baştan beri ‘acaba’ dediğiniz şeyin ta kendisidir.”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali «Şüphe yok ki, işte bu, kendisinde şekk eder olduğunuz şeydir.»
Suat Yıldırım Meali 47, 48, 49, 50. Allah Zebanîlere: “Tutun onu da, buyurur, cehennemin ta ortasına sürükleyin. Sonra da başının üstünden kaynar su dökün! ”ve deyin ki: “Tat bakalım! Hani üstündün, kudretliydin, asildin! ”İşte hakkında şüphe ve mücadele ettiğiniz o gerçek budur. [52, 13-15]
Süleyman Ateş Meali İşte o kuşkulanıp durduğunuz şey budur!"
Süleymaniye Vakfı Meali İşte bu ceza, dünyadayken bir türlü inanamadığınız şeydir.”
Şaban Piriş Meali İşte bu sizin hakkında şüphe ettiğiniz şeydir.
Ümit Şimşek Meali İşte şüpheyle karşıladığınız şey buydu.
Yaşar Nuri Öztürk Meali "İşte budur o kuşkulanıp durduğunuz şey."
M. Pickthall (English) Lo! this is that whereof ye used to doubt.
Yusuf Ali (English) "Truly this is what ye used to doubt!"(4724)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları