Duhân Suresi 49. Ayet


Arapça

ذُقْ إِنَّكَ أَنتَ الْعَزِيزُ الْكَرِيمُ


Türkçe Okunuşu

Zuk, inneke entel azîzul kerîm(kerîmu).


Kelimeler

zuk tat
inne-ke muhakkak ki sen
ente sen
el azîzu azîz, üstün
el kerîmu kerim, şerefli

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali “(Haydi azabı) Tad (bakalım), çünkü sen (kendince) çok ulu ve gururlu idin” (deyin).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Tat, şüphe yok ki sen üstündün, kerem sahibiydin.
Abdullah Parlıyan Meali Bu azabı tat, zannına göre üstündün, güçlüydün, saygı değerdin.
Ahmet Tekin Meali “Tat bakalım, sana böyle bir ceza lâyık! Çünkü sen güçlüsün, iktidar sahibisin, şerefli, itibarlısın.” denir.
Ahmet Varol Meali "Tat. Çünkü (kendince) üstün ve şerefli olan sendin."*
Ali Bulaç Meali '(Azabı) Tad; çünkü sen, (kendince) üstün, onurluydun.'
Ali Fikri Yavuz Meali (Sonra ona şöyle deyin): Tad bakalım, çünkü sen, (zannınca kavminin arasında) çok şerefli ve çok iyi bir kimse idin!...
Bahaeddin Sağlam Meali (Ona da:) “İşte azabını tat! Sen kendince şerefli ve büyük bir makamda idin..
Bayraktar Bayraklı Meali Kendisine şöyle denir: “Tat bakalım, hani sen şerefli ve güçlü idin!”
Cemal Külünkoğlu Meali 49,50. (Deyin ki:) “Tat bakalım! Hani sen güçlüydün, şerefliydin! İşte bu; doğrusu şüphelenip durduğunuz şeydir.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) 47,48,49,50. "Suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün" denir, sonra ona: "Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir" denir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) (Deyin ki:) “Tat bakalım! Hani sen güçlüydün, şerefliydin!?”
Diyanet Vakfı Meali 47, 48, 49, 50. (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.
Edip Yüksel Meali "Tad bakalım; sen çok üstün ve şerefliydin!"
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ona şöyle denir! "Tat bakalım azabı! hani sen kendine göre çok güçlü ve çok üstündün.
Elmalılı Meali (Orjinal) Dat bakalım deyin: çünkü sen azîzdin, kerîmdin
Hasan Basri Çantay Meali Tat (o azâbı). Çünkü sen, (evet iddiânca) sen çok ulu, çok şerefli idin»!
Hayrat Neşriyat Meali (Ve ona denir ki:) “Tat (bakalım)! Çünki (zannınca) güçlü olan, şerefli olan ancak sendin!”
İlyas Yorulmaz Meali Tat bakalım azabı, hani sen çok güçlü ve değerli birisiydin!
Kadri Çelik Meali “(Azabı) Tat; sen, (hani) güçlü ve yüceydin!”
Mahmut Kısa Meali “Ey zâlim! Geçmişte yaptıklarının acı meyvesini şimdi tat bakalım! Sana ikramda bulunmak gerek. Öyle ya; sen kudretliydin, şeref sahibiydin!”
Mehmet Türk Meali (Ona da): “(Şu azabı) tad bakalım! Hani sen, kendine göre çok şerefli ve onurluydun.”
Muhammed Esed Meali Bunları tat ey [yeryüzünde] kendini böyle kudret sahibi, böyle üstün gören! 27
Mustafa İslamoğlu Meali ‘Tat bakalım; çünkü sen, evet sen hatırlı, saygın biri olmalısın (!)
Ömer Nasuhi Bilmen Meali (Deyin ki) «Tad! Şüphe yok, sen (zûm ediyordun ki) pek kuvvetli, pek âlicenap olan sensin.»
Suat Yıldırım Meali 47, 48, 49, 50. Allah Zebanîlere: “Tutun onu da, buyurur, cehennemin ta ortasına sürükleyin. Sonra da başının üstünden kaynar su dökün! ”ve deyin ki: “Tat bakalım! Hani üstündün, kudretliydin, asildin! ”İşte hakkında şüphe ve mücadele ettiğiniz o gerçek budur. [52, 13-15]
Süleyman Ateş Meali Tad, zira sen kendince üstündün, şerefliydin.
Süleymaniye Vakfı Meali Tat bu azabı; hani sen çok üstün ve çok değerlisin ya!
Şaban Piriş Meali -Tat bunu, hani sen güçlü ve şerefliydin.
Ümit Şimşek Meali Tat bakalım; sen çok güçlü, şerefli biriydin!
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Tat bakalım! Hani sen onurluydun, seçkindin."
M. Pickthall (English) (Saying): Taste! Lo! thou wast forsooth the mighty, the noble!
Yusuf Ali (English) "Taste thou (this)! Truly wast thou mighty, full of honour!(4723)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları