Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Biz, o uğursuzluğu (ve korkunçluğu) sürekli olan bir günde, üzerlerine 'kulakları patlatan (felaket taşıyan) bir kasırga' yolladık. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Şüphe yok ki sürüp giden uğursuz bir günde onlara bir kasırgadır yolladık. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Biz gerçekten onların üzerine, uğursuzluğu devam eden bir günde, ortalığı alt üst eden şiddetli bir rüzgar gönderdik. |
Ahmet Tekin Meali |
Biz onların üstüne, uğursuzluğu devam eden bir günde, dondurucu bir rüzgârı görevlendirerek estirdik. |
Ahmet Varol Meali |
Biz onların üzerlerine, (uğursuzluğu) süregiden bir uğursuz günde çok gürültülü bir fırtına gönderdik. |
Ali Bulaç Meali |
Biz, o uğursuz (felaket yüklü ve) sürekli bir günde üzerlerine 'kulakları patlatan bir kasırga' gönderdik. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Çünkü biz, uğursuzluğu devamlı bir günde, (Hûd peygamberin gönderildiği) Âd kavminin üzerlerine kökü kurutan şiddetli bir rüzgâr gönderdik. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz onların üzerine, uğursuzluğu, onları helak edinceye kadar devam eden bir günde, çok soğuk, fırtınalı bir rüzgâr gönderdik. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Biz onların üzerine, uğursuzluğu devamlı bir günde, dondurucu bir rüzgâr gönderdik. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Biz onların üstüne o pek talihsiz günde, her şeyi söküp atan bir kasırga gönderdik. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
19,20. Nitekim üzerlerine, insanları, sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren, dondurucu bir rüzgarı uğursuzluğu devam eden bir günde gönderdik. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Biz onların üstüne, uğursuzluğu sürekli bir günde gürültülü ve dondurucu bir rüzgâr gönderdik. |
Diyanet Vakfı Meali |
Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu bir rüzgâr gönderdik. * |
Edip Yüksel Meali |
Uğursuzluk üstüne uğursuzluğa sahip bir günde üzerlerine vahşi bir rüzgar gönderdik. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz onların üstüne, uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
çünkü salıverdik üzerlerine müstemirr, nühusetli bir günde bir soğuk rüzgâr ki sarsar |
Hasan Basri Çantay Meali |
Çünkü biz (haklarında) uğursuz (ve uğursuzluğu) sürekli bir günde onların üstüne çok gürültülü fırtına gönderdik. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Şübhesiz biz, onların üzerlerine devamlı bir uğursuzluk gününde, dondurucu (ve uğultulu) bir kasırga gönderdik. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Onlar için uğursuz bir gün olacak bir zamanda, üzerlerine çok şiddetli bir rüzgar gönderdik. |
Kadri Çelik Meali |
Biz, o uğursuz (felâket dolu ve azabı yedi gün yedi gece) ardı arkası kesilmeyen bir günde, üzerlerine kasıp kavurucu bir kasırga gönderdik. |
Mahmut Kısa Meali |
Onların üzerine, felâketi sürekli olan bir günde dondurucu bir kasırga gönderdik. |
Mehmet Türk Meali |
Biz, o uğursuzluğu devam eden günde, onların üzerlerine soğuk ve gürültülü bir fırtına gönderdik. |
Muhammed Esed Meali |
Biz onların üstüne müthiş uğursuz bir günde şiddetli bir kasırga gönderdik: |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Elbet Biz de onların üzerine kapkara bir günde gürültülü bir kasırga gönderdik: |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şüphe yok ki, Biz onların üzerine uğursuz, devamlı bir günde bir soğuk rüzgar gönderdik. |
Suat Yıldırım Meali |
Biz onların üstüne o pek talihsiz günde, her şeyi söküp atan bir kasırga gönderdik. |
Süleyman Ateş Meali |
Biz onların üstüne uğursuz mu uğursuz bir günde uğultulu bir kasırga saldık. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Her şeyin ters gittiği bir günde üstlerine çok sert bir fırtına göndermiştik. |
Şaban Piriş Meali |
Onların üzerine zor ve meşakkatli baskın süren bir günde kavuran rüzgarları göndermiştik. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz de, uğursuzluğu uzun süre devam eden günlerde onların üzerine gürültülü bir fırtına gönderdik. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Biz onların üzerine uğursuzluğu kesiksiz bir günde, dondurucu/uğultulu bir kasırga gönderdik. |
M. Pickthall (English) |
Lo! We let loose on them a raging wind on a day of constant calamity, |
Yusuf Ali (English) |
For We sent against them(5144) a furious wind, on a Day of violent Disaster,* |