Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga yollamıştık. Sadece Lut ailesini (bu azaptan ayrı tutmuş;) onları seher vakti kurtarmıştık. * |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Gerçekten de, Lut'un ailesi müstesna, onlara taş yağdıran bir yel gönderdik, Lut'un ailesini de bir seher çağı kurtardık. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Onların üzerine de öldürücü bir kasırga saldık ve şafak vakti Lût'a iman edenleri kurtardık, |
Ahmet Tekin Meali |
Onların üzerlerinde de, görevli, taş yağdıran bir fırtına koparttık. Ancak Lût ailesini seher vakti kurtardık. |
Ahmet Varol Meali |
Biz onların üzerlerine taş yağdıran bir fırtına gönderdik. Sadece Lut ailesi hariç. Onları bir seher vakti kurtardık. |
Ali Bulaç Meali |
Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Yalnız Lut ailesini (bu azabtan ayrı tuttuk;) onları seher vakti kurtardık; |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Biz, onlara, taş yağdıran bir rüzgâr gönderdik; yalnız Lût (peygamberin) ailesini bir seher vakti kurtardık. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Lut ailesi hariç, onların üzerine taş yağmurunu yağdırdık. Lut’a inanaları seher vaktinde kurtardık. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
34,35. Lût ailesi hariç, biz de onların üzerine taş yağdırdık. Katımızdan bir nimet olarak, Lût ailesini seher vakti kurtardık. Şükredenleri işte böyle ödüllendiririz. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
34,35. Biz de hepsinin üzerine taş savuran bir fırtına gönderdik. Yalnız Lût'un ailesini (iki kızını) katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
34,35. Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar gönderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarını, katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredene işte böyle mükafat veririz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
34,35. Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgâr gönderdik. Yalnız Lût’un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız. |
Diyanet Vakfı Meali |
34, 35. Biz de üstlerine taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik. Ancak Lût ailesi müstesna, katımızdan bir nimet olarak onları seher vaktinde kurtardık. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız. |
Edip Yüksel Meali |
Üzerlerine taş yağdıran bir fırtına gönderdik, yalnız Lut'un ailesini seher vakti kurtardık. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz de onların üzerlerine (taşlar savuran) bir fırtına gönderdik. Yalnız Lût ailesini seher vakti kurtardık, |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Biz gönderdik üzerlerine taşlar yağdıran, yalnız Lûtun ailesini necata çıkardık bir sehar |
Hasan Basri Çantay Meali |
Biz onlara taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik (helak etdik). Lûtun ailesi müstesna. Onları bir sehar vakti kurtardık. |
Hayrat Neşriyat Meali |
34,35. Şübhesiz ki biz, onların üzerine (taş yağdıran) bir kasırga gönderdik; ancak Lût âilesi müstesnâ. Tarafımızdan bir ni'met olarak onları (karısı hâriç) bir seher vaktinde kurtardık. İşte şükreden(ler)i böyle mükâfâtlandırırız! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Bizde onların üzerine kasırga göndermiş ve Lut'un ailesini bir seher vakti kurtarmıştık. |
Kadri Çelik Meali |
Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Lût ailesi (bu azaptan ayrı tutuldu), onları seher vakti kurtardık. |
Mahmut Kısa Meali |
Biz de, erkek erkeğe sapık ilişkilere giren bu zâlimlerin üzerlerine ölüm yağdıran bir kasırga gönderdik; sadece Lut ve ailesini sabaha karşı şehirden çıkararak kurtardık. |
Mehmet Türk Meali |
34,35. Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. (Bu azaptan) sadece Lût’un ailesini katımızdan bir nîmet olarak, seher vakti kurtardık. İşte Biz şükreden kimseyi böyle mükâfatlandırırız. |
Muhammed Esed Meali |
onların üzerine de öldürücü bir kasırga saldık 19 ve şafak vakti yalnız Lût'un ailesini kurtardık, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Elbet Biz de onları bir bela fırtınasına maruz bıraktık[4822] ve seher vakti sadece Lût’un (iman) ailesini kurtardık,[4823]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şüphe yok ki, Biz onların üzerlerine bir şiddetli rüzgar gönderdik. Lût'un âl'i müstesna onları bir seher vakti kurtardık. |
Suat Yıldırım Meali |
34, 35. Biz de Lût'un ailesi dışında, hepsinin üzerine taş savuran bir fırtına gönderdik. Onları ise, tarafımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredenleri Biz böyle ödüllendiririz. |
Süleyman Ateş Meali |
Biz de üstlerine (taşlar savuran) bir fırtına gönderdik, yalnız Lut ailesini seher vakti kurtardık; |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Lut ailesi dışında kalanlara, taş yağdıran (bulutlar[*]) gönderdik. Lut’un ailesini, seher vaktinde oradan uzaklaştırmıştık.* |
Şaban Piriş Meali |
Biz de üzerlerine taş yağdıran fırtına gönderdik. Ancak Lût'un ailesini, seher vakti kurtarmıştık. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz de onların üstüne taş yağdırdık. Ancak Lût'un ailesi müstesna—onları seher vakti kurtardık. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Biz de üzerlerine çakıl taşları fırlatan bir rüzgâr gönderdik. Sadece Lût'un ailesini, seher vakti kurtarmıştık, |
M. Pickthall (English) |
Lo! We sent a storm of stones upon them (all) save the family of Lot, whom We rescued in the last watch of the night, |
Yusuf Ali (English) |
We sent against them a violent Tornado with showers of stones,(5154) (which destroyed them), except Lut´s household: them We delivered by early Dawn,-* |